Geçen hafta bir kaç gün boyunca bu sütunlarda ABD'nin Kanlı Projesi olan Büyük Ortadoğu Projesi'nden bahsetmiştik.
Dini temelleri Tevrat ve İncil'in Siyonist yorumuna dayanan ve İslam coğrafyasının ellerini kollarını bağlayıp zenginliklerini yağmalamaya dönük kanlı bir proje...
Ve bu projenin hem hedef, hem atlama taşı Türkiye...
ABD bu projeyi hayata geçirebilmek ve 22 İslam ülkesini dolaylı veya doğrudan işgal edebilmek için bu coğrafyada sırtını İsrail'den sonra Türkiye'ye dayamak istiyor.
Afganistan ve Irak'ı işgal ederek Endonezya'dan Balkanlara uzanan büyük Ortadoğu'ya iki ayağını atan ABD, bütün bu enerji coğrafyasına dişlerini geçirmiş durumda.
ABD, Haziran'da Türkiye'de yapılacak NATO Zirvesi'nde bu planı tüm müttefiklerine dayatacak.
Tabii ki figüran olarak.
Başbakan Erdoğan son ABD seyahatinde bu projeye balıklama atlayarak verilecek role Türkiye'nin hazır olduğu mesajını vermişti.
Erdoğan, Turgut Özal taktiğini izleyerek ABD leb demeden leblebiyi anlamış olmayı marifet sayarak bahşişi peşin istiyor.
Şöyle de denebilir, ABD'nin kanlı projesi, kansız da olabilir, hiç farketmez.
Yeter ki sonuçta Büyük Ortadoğu Projesi gerçekleşsin.
Zaten ABD iki formül sunuyor: 551, 552 formülü...
Ya seve seve, ya seve seve...
Artık Kaddafi gibi diktatörler bile Saddam'ın sonunu görünce 551 formülüne razı olmuşken, ABD müttefiki Türkiye'den farklı bir şey de beklenmez.
Ama Fehmi Koru dostumuza göre "Başbakan Tayyip Erdoğan'ın aktarılan projenin amacını Washington'da sorgulamasa da, niyetini ve uygulanabilirliğini kuşkuyla karşıladığını tahmin etmek zor" değilmiş.
Hayret doğrusu. Sayın Koru, Erdoğan'ın hangi cümlesinden bu sonuca varmış acaba?
Biz tam aksi demeçlerini hatırlıyoruz. Gerçi onlar Erdoğan'ın yeni bir dili olduğunu daha yeni keşfettiler... Vücut dili. Erdoğan bacak bacak üstüne atarsa şöyle, omzunu yana atarsa böyle vs... vs...
Doğrusu biz bu dilden anlamıyoruz.
Biz söylenen ve yapılanlara göre hüküm veriyoruz sayın Koru. Erdoğan'ın beyninin yarısı danışmanı Ömer Çelik'in döktürdüğü ABD'ye temenna çeken yazılarından da habersiz görünüyor.
Kaldı ki İsrail Eski Dışişleri Bakan Müsteşarının Erdoğan ve AKP ile ilgili on yıl öncesinden yaptıkları tahliller doğrultusunda yaptıkları siyasi yaptırımdan habersiz olamaz.
Sayın Koru burada da durmuyor ve Abdullah Gül'ün Kuveyt'te yaptığı "kendi bölgemizi kendimiz sahiplenmeliyiz" cümlesinden ilham alarak döktürdüğü yazısında Abdullah Gül'ün hükümetin ABD'den bağımsız tamamen yerli bir proje olarak Büyük Ortadoğu projesi hazırladığını iddia etmiyor mu?
Vay, vay, vay. AKP hükümeti ABD'nin kanlı Ortadoğu projesine alternatif olarak ortak paydası bulunan komşu ülkelerin işbirliğine dayalı alternatif proje hazırlıyormuş, hem de ABD ve İngiltere'nin Ortadoğu'daki başkenti Kuveyt'te.
Daha iki hafta önce Cidde'de İslam Ortak Pazarı, Ortadoğu Pazarı gibi coğrafi birliklere karşı olduğunu söyleyen Erdoğan, Yahudi örgütlerinden "Cesaret" ödülü aldıktan sonra cesarete mi gelmişti?
AKP'nin Ortadoğu Projesi yerli ise Clinton da Müslümandır.
Clinton Müslüman olmadığına göre AKP'nin projesi de yabancı projedir.
Projesi yabancı olanın kendisi kimin projesidir?
Sayın Koru şimdilik bu sorulara cevap versin...
Dini temelleri Tevrat ve İncil'in Siyonist yorumuna dayanan ve İslam coğrafyasının ellerini kollarını bağlayıp zenginliklerini yağmalamaya dönük kanlı bir proje...
Ve bu projenin hem hedef, hem atlama taşı Türkiye...
ABD bu projeyi hayata geçirebilmek ve 22 İslam ülkesini dolaylı veya doğrudan işgal edebilmek için bu coğrafyada sırtını İsrail'den sonra Türkiye'ye dayamak istiyor.
Afganistan ve Irak'ı işgal ederek Endonezya'dan Balkanlara uzanan büyük Ortadoğu'ya iki ayağını atan ABD, bütün bu enerji coğrafyasına dişlerini geçirmiş durumda.
ABD, Haziran'da Türkiye'de yapılacak NATO Zirvesi'nde bu planı tüm müttefiklerine dayatacak.
Tabii ki figüran olarak.
Başbakan Erdoğan son ABD seyahatinde bu projeye balıklama atlayarak verilecek role Türkiye'nin hazır olduğu mesajını vermişti.
Erdoğan, Turgut Özal taktiğini izleyerek ABD leb demeden leblebiyi anlamış olmayı marifet sayarak bahşişi peşin istiyor.
Şöyle de denebilir, ABD'nin kanlı projesi, kansız da olabilir, hiç farketmez.
Yeter ki sonuçta Büyük Ortadoğu Projesi gerçekleşsin.
Zaten ABD iki formül sunuyor: 551, 552 formülü...
Ya seve seve, ya seve seve...
Artık Kaddafi gibi diktatörler bile Saddam'ın sonunu görünce 551 formülüne razı olmuşken, ABD müttefiki Türkiye'den farklı bir şey de beklenmez.
Ama Fehmi Koru dostumuza göre "Başbakan Tayyip Erdoğan'ın aktarılan projenin amacını Washington'da sorgulamasa da, niyetini ve uygulanabilirliğini kuşkuyla karşıladığını tahmin etmek zor" değilmiş.
Hayret doğrusu. Sayın Koru, Erdoğan'ın hangi cümlesinden bu sonuca varmış acaba?
Biz tam aksi demeçlerini hatırlıyoruz. Gerçi onlar Erdoğan'ın yeni bir dili olduğunu daha yeni keşfettiler... Vücut dili. Erdoğan bacak bacak üstüne atarsa şöyle, omzunu yana atarsa böyle vs... vs...
Doğrusu biz bu dilden anlamıyoruz.
Biz söylenen ve yapılanlara göre hüküm veriyoruz sayın Koru. Erdoğan'ın beyninin yarısı danışmanı Ömer Çelik'in döktürdüğü ABD'ye temenna çeken yazılarından da habersiz görünüyor.
Kaldı ki İsrail Eski Dışişleri Bakan Müsteşarının Erdoğan ve AKP ile ilgili on yıl öncesinden yaptıkları tahliller doğrultusunda yaptıkları siyasi yaptırımdan habersiz olamaz.
Sayın Koru burada da durmuyor ve Abdullah Gül'ün Kuveyt'te yaptığı "kendi bölgemizi kendimiz sahiplenmeliyiz" cümlesinden ilham alarak döktürdüğü yazısında Abdullah Gül'ün hükümetin ABD'den bağımsız tamamen yerli bir proje olarak Büyük Ortadoğu projesi hazırladığını iddia etmiyor mu?
Vay, vay, vay. AKP hükümeti ABD'nin kanlı Ortadoğu projesine alternatif olarak ortak paydası bulunan komşu ülkelerin işbirliğine dayalı alternatif proje hazırlıyormuş, hem de ABD ve İngiltere'nin Ortadoğu'daki başkenti Kuveyt'te.
Daha iki hafta önce Cidde'de İslam Ortak Pazarı, Ortadoğu Pazarı gibi coğrafi birliklere karşı olduğunu söyleyen Erdoğan, Yahudi örgütlerinden "Cesaret" ödülü aldıktan sonra cesarete mi gelmişti?
AKP'nin Ortadoğu Projesi yerli ise Clinton da Müslümandır.
Clinton Müslüman olmadığına göre AKP'nin projesi de yabancı projedir.
Projesi yabancı olanın kendisi kimin projesidir?
Sayın Koru şimdilik bu sorulara cevap versin...
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014