Bütçe gelirlerinin ağırlığı vergilerde, vergilerin ağırlığı ise dar gelirlerin sırtında?Türkiye ekonomisinin yükünü, kazanan, parasına para katanlar değil, geliriyle geçinmekte zorlanan çoğunluk taşıyor.Yükün çoğunluğu dar gelirlinin sırtında olmasına rağmen bütçenin aslan payı ise yerli ve yabancı tefecilere faiz gideri olarak aktarılıyor.Maalesef Türkiye ekonomisinin manzarası özetle bu?Dilerseniz biraz da rakamlara girelim.Vergilerin ağırlığı "dolaylı vergiler dediğimiz" KDV ve ÖTV gibi tüketim üzerinden alınan verilerde. Dolaylı vergilerin toplam vergiler içindeki oranı yüzde 65'ler seviyesinde?Bu vergilere "adaletsiz vergiler" de deniliyor. Çünkü kazanan da kazanmayan da, zengin de fakir de tüketim yaparken aynı oranda ödüyor.Milyarder bir fabrikatörle, asgari ücretle geçinmeye çalışan bir kişi ekmek, peynir alırken aynı vergiyi ödüyor. İşte ağırlık bu vergilerde?Başka?"Dolaysız vergiler" dediğimiz vergilerde de oldukça ilginç bir durum söz konusu.Kazananlardan alınan gelir vergisinin yarıya yakınını işçi ve memur ödüyor. Yani açlık sınırının altında çalışan işçiler ve çoğunluğu yoksulluk sınırının altında olan memurlar? 2008 yılında toplanan gelir vergisinin yüzde 44.88'i işçi ve memurlardan alındı.Kazananlardan alınan vergilerin yarıya yakını yine dar gelirli diyebileceğimiz çalışanlardan alınıyor. Hem de maaşı daha cebine girmeden?IMF ve AB politikalarının neticesinde mahkum edildiğimiz kapitalist ekonominin ülkemizi getirdiği nokta bu?Global sermayedarlara ve rantiyeye "tatlı bir huzur" sağlamak için milyonlarca Türk vatandaşının cebine büyük bir hortum takılıyor.Yolsuzlukların üzerine gideceğiz diye yola çıkan siyasilerin vatandaşın cebine en büyük hortumu taktıklarını ve paraların toplandığı merkezlerin tekelleştiğini görüyoruz.Türkiye böyle bir ekonomik anlayışa mahkum mu? Hayır.Evini bile geçindiremeyen milyonlar, alın teri dökerek, zor şartlarda kazandığıyla üç beş tefecinin cebini doldurmaya mecbur mu? Hayır.Türkiye, fakirden, yoksuldan alarak, yerli ve yabancı zenginlere cömertçe dağıtarak varlığını sağlıklı olarak sürdürebilir mi? Elbette ki hayır.İşte bu garabet tablodan en kısa zamanda kurtulmak için artık IMF, AB politikalarına, ABD taşeronluğuna son demeliyiz.Buna herkes son diyemez, bunu diyebilmenin bedeli milli bir çözüme sahip olmaktır.Bu kısırdöngüden ülkemizi kurtaracak tek proje milletine hizmet anlayışını getiren Milli Ekonomi Modeli ve onun pratik uygulaması Sosyal Devlet Milli Devlet projesidir.Projenin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş, dar gelirliden yola çıkarak bu projeyi ortaya koyduğunu, dar gelirliyi devlet eliyle kalkındırmadan ekonominin asla dengeye gelmeyeceğini vurgulamaktadır.Bu projede, bırakın vatandaşların vergi yüküyle ezilmesini, tam aksine sosyal devlet projeleriyle kimseye ihtiyaç duymadan yaşayabilecekleri bir sosyal ortam sunulmaktadır. Bu manada yıllık 100 bin liranın altında geliri olandan bir kuruş vergi alınmayacak, ayrıca her ay 500 TL vatandaşlık maaşı, 500 TL ev hanımı meslek maaşı, 250 TL çocuk parası, 15 bin lira doğum parası gibi sosyal devlet projeleriyle vatandaş güçlü hale getirilecektir.Tüketim canlandıkça üretim canlanacak, vergi gerçekten kazanandan alınacak ve ayrıca vergiler, senyoraj geliri ve maden gelirlerinden sonra üçüncü sıraya yerleşerek, tamamen vatandaşın hizmetinde kullanılacaktır. Akıl başta ise çözüm ortadadır.
Murat Çabas / diğer yazıları
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 29.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 27.03.2024
- Seçimde tiyatrolara aldanmayın! / 26.03.2024
- Oylar bölünmezse hizmet gelmez! / 23.03.2024
- Oyları bölün ki, demokrasi açığa çıksın! / 22.03.2024
- 52’ye 48 düzeni Türkiye’ye zarar veriyor / 20.03.2024
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 27.03.2024
- Seçimde tiyatrolara aldanmayın! / 26.03.2024
- Oylar bölünmezse hizmet gelmez! / 23.03.2024
- Oyları bölün ki, demokrasi açığa çıksın! / 22.03.2024
- 52’ye 48 düzeni Türkiye’ye zarar veriyor / 20.03.2024
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024