Terörün ve teröristin dini imanı olmaz.
Din adına hareket ettiğini söyleyerek uçakları patlatanlar, okulları basanlar, araçları havaya uçuranlar ne Hıristiyan ne de Müslüman olabilir. Din adına, dinde olmayan ve dinin tasvip etmeyeceği olaylarla insanları köşeye sıkıştırmaya çalışanlar aslında kendileri köşeye sıkışmışlar, sağa sola saldırmaktan başka yol bulamamışlardır.
Onların bu paranoyak tutumlarını bilen ve görenler ise onları değişik yol ve yöntemlerle kullanmaktadırlar.
İlahi dinlerin temel öğretilerinde ve ölçülerinde teröre ve teröristlere müsaade edilmez.
"Dinci terör" derken direkt islami fraksiyonlu örgütlere dikkat çekilmesi ne kadar saçma ise, adını dahi duymadığımız garip gruplara dinin indirgenmesi kasıttan başka birşey değil.
İman sahibi hiçbir kimse kadın-çocuk demeden öldüremez ve buna müsamaha göstermez.
Ne din, ne iman, ne islam, ne Çeçen....ne adını yeni yeni duyduğumuz uyduruk arapça kökenli örgütler.
Şiddeti ya da dini belli bir kesime indirerek mücadeleye kalkarsanız asıl failleri perdelemiş olursunuz.
Son aşamada Kuzey Osetya'da bunun örneklerini acı tecrübelerle yaşadık. Afganistan ve Irak'ta ise yaşamaya devam ediyoruz.
400'e yakın insanın diri diri yanmasına ve kurşunlanmasına neden olanları lanetlemek gerek.
İnsanlıktan, insani meziyetlerden, insana özgü vicdandan nasiplenmemişlerin hayvani arzuları insanlığı nereden nereye getiriyor.
Ne Abhaz bağımsızlığı, ne Çeçen özgürlüğü, ne Rus zulmü bu bağlamda değerlendirilmemeli.
Çok boyutlu ve karanlık bağlantılı yapılanmaların cani eylemleri ne yazıktır belli kimliklere monte edilmeye çalışılıyor.
İnsanlıkdışı kanlı eylemler direkt bir grup ya da kesime indirgenmeden yorumlanırsa daha rasyonel sonuçlar elde edilecektir.
Kanlı okul baskınına katılan Rus güvenlik birimleri nasıl zavallı insanların ölümüne kapı aralamışlarsa; rehine eylemini gerçekleştiren ve kendilerini Çeçen davasıyla özdeş gördüklerini söyleyerek kafa bulandıran canilerin birbirinden farkı yok.
Tamamen bir oyun. Oyun içinde oyun.
Çeçenistan'da eşini kaybeden ve adına "Kara Dullar" denen kadın(!) terör örgütüne mensup kadınların başkalarının eşlerini öldürmeye niyetli olduklarını nasıl öngörebilirsiniz?
Çocuklarını Rus askerlerinin kurşunuyla kaybeden Çeçen babaların başkalarının çocuklarına kıyabileceğini hangi argümanla açıklayabilirsiniz?
Kuzey Osetya'da tüm dünya bir kez daha gördü ki, terör sınır tanımıyor, din tanımıyor, vicdan tanımıyor, iman tanımıyor...
Sırf "Medeniyetler Çatışması" diye ortaya atılan saçma bir tezi doğrulama adına yazıp çizen basın bu sınavdan da geçemedi.
Çeçen halkının haklı mücadelesine zarar vermeye çalışanlar yine Dinler Çatışması gibi komplikasyonlarla zihin bulandırdılar.
Moskova'yı şiddetle eleştirenler Putin'in eline yeni bir şiddet kozu verdiler.
Buna ne din ne iman sığar.
Birilerinin vicdanını rahatlatmak için vicdanlar köreltiliyor.
Terörün ne dini, ne imanı olur.
Dinsizin ve imansızın vicdanı olmadığı, yüreği sızlamadığı gibi...
Din adına hareket ettiğini söyleyerek uçakları patlatanlar, okulları basanlar, araçları havaya uçuranlar ne Hıristiyan ne de Müslüman olabilir. Din adına, dinde olmayan ve dinin tasvip etmeyeceği olaylarla insanları köşeye sıkıştırmaya çalışanlar aslında kendileri köşeye sıkışmışlar, sağa sola saldırmaktan başka yol bulamamışlardır.
Onların bu paranoyak tutumlarını bilen ve görenler ise onları değişik yol ve yöntemlerle kullanmaktadırlar.
İlahi dinlerin temel öğretilerinde ve ölçülerinde teröre ve teröristlere müsaade edilmez.
"Dinci terör" derken direkt islami fraksiyonlu örgütlere dikkat çekilmesi ne kadar saçma ise, adını dahi duymadığımız garip gruplara dinin indirgenmesi kasıttan başka birşey değil.
İman sahibi hiçbir kimse kadın-çocuk demeden öldüremez ve buna müsamaha göstermez.
Ne din, ne iman, ne islam, ne Çeçen....ne adını yeni yeni duyduğumuz uyduruk arapça kökenli örgütler.
Şiddeti ya da dini belli bir kesime indirerek mücadeleye kalkarsanız asıl failleri perdelemiş olursunuz.
Son aşamada Kuzey Osetya'da bunun örneklerini acı tecrübelerle yaşadık. Afganistan ve Irak'ta ise yaşamaya devam ediyoruz.
400'e yakın insanın diri diri yanmasına ve kurşunlanmasına neden olanları lanetlemek gerek.
İnsanlıktan, insani meziyetlerden, insana özgü vicdandan nasiplenmemişlerin hayvani arzuları insanlığı nereden nereye getiriyor.
Ne Abhaz bağımsızlığı, ne Çeçen özgürlüğü, ne Rus zulmü bu bağlamda değerlendirilmemeli.
Çok boyutlu ve karanlık bağlantılı yapılanmaların cani eylemleri ne yazıktır belli kimliklere monte edilmeye çalışılıyor.
İnsanlıkdışı kanlı eylemler direkt bir grup ya da kesime indirgenmeden yorumlanırsa daha rasyonel sonuçlar elde edilecektir.
Kanlı okul baskınına katılan Rus güvenlik birimleri nasıl zavallı insanların ölümüne kapı aralamışlarsa; rehine eylemini gerçekleştiren ve kendilerini Çeçen davasıyla özdeş gördüklerini söyleyerek kafa bulandıran canilerin birbirinden farkı yok.
Tamamen bir oyun. Oyun içinde oyun.
Çeçenistan'da eşini kaybeden ve adına "Kara Dullar" denen kadın(!) terör örgütüne mensup kadınların başkalarının eşlerini öldürmeye niyetli olduklarını nasıl öngörebilirsiniz?
Çocuklarını Rus askerlerinin kurşunuyla kaybeden Çeçen babaların başkalarının çocuklarına kıyabileceğini hangi argümanla açıklayabilirsiniz?
Kuzey Osetya'da tüm dünya bir kez daha gördü ki, terör sınır tanımıyor, din tanımıyor, vicdan tanımıyor, iman tanımıyor...
Sırf "Medeniyetler Çatışması" diye ortaya atılan saçma bir tezi doğrulama adına yazıp çizen basın bu sınavdan da geçemedi.
Çeçen halkının haklı mücadelesine zarar vermeye çalışanlar yine Dinler Çatışması gibi komplikasyonlarla zihin bulandırdılar.
Moskova'yı şiddetle eleştirenler Putin'in eline yeni bir şiddet kozu verdiler.
Buna ne din ne iman sığar.
Birilerinin vicdanını rahatlatmak için vicdanlar köreltiliyor.
Terörün ne dini, ne imanı olur.
Dinsizin ve imansızın vicdanı olmadığı, yüreği sızlamadığı gibi...
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005