Başkanlık sistemi, Türk tipi başkanlık sistemi falan filan derken Cumhurbaşkanı Erdoğan ağzından baklayı çıkardı ve "Ben bu ülkeyi anonim şirket gibi yönetmek istiyorum" dedi.
Bu işin sonu aile şirketine çıkarsa hiç kimse şaşırmasın!
Aslında son 13 yıldaki icraatlara baktığımız zaman bırakın anonim şirketi Türkiye'nin bir bakkal dükkanından daha amatör bir kafa ile yönetildiği ortaya çıkıyor.
Sadece son haftalarda yaşanan olaylara şöyle bir baktığımızda Türkiye'nin, aslında apartman yöneticisi bile olamayacak kadroların elinde madara olduğu ortaya çıkmıyor mu?
İşte bir kaç örnek:
1- 3 saate Şam'a gideriz diye efelenenler IŞİD tehdidi var diyerek Süleyman Şah türbesinin bulunduğu vatan topraklarından kaçtı. Üstelik bu kaçış sırasında terör örgütü PKK'nın PYD kolundan destek alındığı ve geri dönerken de 8 tankımızın yolda kaldığı ortaya çıktı.
2- 18 Mart Çanakkale zaferinin yıldönümü törenlerinde konuşan Başbakan Davutoğlu, bu kaçıştan dolayı Genelkurmay'ı tebrik etti ve "Çanakkale ruhunun ölmediğini gösterdik" dedi. Çanakkale destanı ile onursuzca kaçışı aynı kefeye koymak nasıl bir zihniyettir ya Rab. İnsan şehitlerden utanmaz mı?
3- Ergenekon için "Ben bu davanın savcısıyım" diyen, yıllarca Ergenekon ve Balyoz davaları üzerinden darbe ve mağduriyet edebiyatı yapan Sayın Erdoğan, şimdi de "Şahsım başta olmak üzere, tüm ülke yanlış yönlendirildi, aldatıldı" diyor. Daha önce de paralel yapı konusunda "kandırıldık-aldatıldık" demişti. Önüne gelen sizi kandırıyorsa vah halimize!
4- Bülent Arınç'a suikast iddiası koca bir yalan çıktı. Yalan çıktı çıkmasına da bu bahane ile girilen TSK kozmik odasından devletin sırları da çalınmış. Şimdi soruşturma açıp sorumluların peşine düştüler. Sorumluyu fazla uzakta aramalarına gerek yok aslında, şöyle bir aynaya bakmaları yeterli olacaktır sanırım.
5- Erdoğan,
Merkez Bankası'na verdi veriştirdi hatta vatanı satmakla suçladı. Dolar aldı başını gitti. Bu rekor artış nedeniyle milletin ve devletin sırtına en az 90 milyar TL (eski parayla 90 katrilyon) yük bindi. Sonra görüştüler ve "biz meseleyi tatlıya bağladık" dediler. Peki, Sayın Erdoğan, siz tatlıya bağladınız da 90 milyarlık tatlı kazık ne olacak?
Merkez Bankası sizin işi tatlıya bağladıktan sonra da faiz konusunda herhangi bir adım atmadığına göre sizin kavganız bir danışıklı dövüş müydü acaba? Bunu anlamak için dolar kurundaki artıştan kimlerin nemalandığına bakmak lazım sanırım.
6- Dolmabahçe'de Apo'nun 10 emrini birlikte kamuoyuna açıklayan hükümet Apo'ya azılı arkadaşlarını sekretarya olarak gönderdi ve bir de izleme heyeti oluşturdu. Tüm bunlar olurken Erdoğan aşina olduğumuz çarklardan birine daha imza attı ve "Kürt sorunu yok" dedi. Yandaşların aklına "Kürt sorunu yoksa bu yapılanlar ne?" diye sormak gelmedi.
7- Apo paydasında buluşan, ülkeyi federasyona götürecek projeleri birlikte hayata geçiren AKP-HDP ikilisi seçim öncesi kavga görüntüsü vermeye başladı. Amaç sinsi ittifaklarını gizlemek? Milleti yine uyutmak istiyorlar.
* * *
Evet... Son günlerin önemli gelişmeleri daha doğrusu önemli fiyaskoları bu şekilde. Daha neler var neler!
Türkiye böyle bir ortamda eğer hala ayakta duruyorsa önce yüce Allah'ın takdiri sonra da aramızda bulunan kâmil insanlar sayesinde.
Bakın böyle karamsar bir tablo içerisinde bu Pazar çok ama çok önemli bir kongre var. 9. Uluslararası
Milli Ekonomi Modeli Kongresi.
Evet... Her şeye rağmen çaresiz değiliz!
Çare, uygulandığı ülkeleri ayağa kaldıran Prof. Dr.
Haydar Baş'ın modeli.
Çare ancak bir Müslüman Türk'ün kaleminden çıkabilecek Milli Ekonomi Modeli!
* * *
Dedikodu değil, çözüm ve proje dinlemek için 22 Mart Pazar günü saat 10.00'da İstanbul Grand Cevahir Kongre Merkezi'nde buluşalım.
Unutmayın 22 Mart tarihi Türkiye'nin kader seçimi 7 Haziran öncesi son şans.
Hani köprüden önce son çıkış derler ya, işte Milli Ekonomi Modeli de bölünme ve yok olma köprüsüne girmeden önce son çıkış yolu, kurtuluş yolu.
Tercih sizin;
Ya AKP'nin bölünmüş parçalanmış yeni Türkiye'si ya da Haydar hocanın dünyaya adalet dağıtan bağımsız Türkiye'si.
Ya da şöyle söyleyelim, Atatürk'ün dediği gibi ya istiklal ya ölüm!
Evet... Tercih sizin!
Saygılar...