"Geciken adalet adalet değildir" sözündeki gecikmenin ne kadar süreyi kapsadığı bilinmez, ama Diyarbakır Kadastro Mahkemesi'ne 1957 yılında açılan bir dava, ancak 45. yılında Yargıtay aşamasına gelebildi.
Davanın konusu: Fazla tapu Hazine'ye devredilsin
Diyarbakır Deftardarlığı, 1957 yılında Kadastro Mahkemesi'ne verdiği itiraz dilekçesinde Üçkuyu Köyü'ndeki 126. parselde tapulama kaydının fazla tespit edildiğini iddia ederek, miktar fazlasının Hazine adına tescil edilmesini talep etti. Köyde oturan Sait ve Mehmet İskenderoğlu da aynı tarihte mahkemeye verdikleri dilekçede, kadastro yapılırken 126. parselde aleyhlerinde genişleme olduğunu ileri sürerek, genişletmedeki fazlalığın, adlarına tescil edilmesini istediler.
Davayla ilgilenenlerin sayısı 100'ü buldu
Davayı açan Sait ve Mehmet İskenderoğlu'nun 1980'li yıllarda vefat etmeleri sonucu bunların 26 mirasçısı davacı durumuna geçerken, müdahiller ve Hasan Yahya Bini Kürtler isimli bir kişinin mirasçıları olduklarını iddia ederek hak talebinde bulunanlarla birlikte, davada adı geçenlerin sayısı 100'ü aşıyor.
45 yıl boyunca davaya toplam 24 hakim bakarken, Haziran 2001 tarihinde kararını açıklayan mahkeme, arsanın 154 dönümünün Hazine adına, kalan 22 dönümün ise Hasan Kahya Bini Kürtler'in mirasçıları olduğunu ispatlayacaklara verilmesini kararlaştırdı.
Ancak davaya taraf olanların fazlalığı ve ölenler olması nedeniyle evrak toplanamadığı için dosya henüz Yargıtay'a gönderilemedi.
AİHM'e başvuracaklar
Davada, Hasan Kahya Bini Kürtler'in mirasçısı olduğunu iddia ederek hak talebinde bulunan Mahmut Demiray, Hasan Kahya Bini Kürtler'in babası olduğunu ve bu nedenle 45 yıldır süren dava nedeniyle mağdur olduğunu ifade etti.
Dosyadaki taraf çokluğu, hak talebinde bulunanların ölümü, hava muhalefeti ve hakim değişikliği gibi nedenlerin davaları uzattığını anlatan Demiray, davada bugüne kadar 24 hakim değişikliği olduğunu kaydetti. Demiray, şöyle dedi:
"45 yılımı bu davaya verdim. Ancak halen bir sonuca ulaşamadım. Dava açıldığında 32 yaşındaydım; Şimdi 77 yaşındayım. Mahkemedeki gecikme nedeniyle mağdur oluyoruz. Öte yandan dava için bugüne kadar milyarlarca lira para harcadım. 8 ay geçmesine rağmen dava halen Yargıtay'a gitmedi. Davadaki bazılarının ölümü, halen mahkemeye bildirilmemiş. Bu gidişle dava 60 yıl sürer. Dava sonucunu göremeyeceğimi düşünüyorum. Davayı kazanırsam, bugüne kadarki mağduriyetimin giderilmesi için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuruda bulunacağım."
Mahmut Demiray'ın avukatı Zeynep Canoruç ise 1966 yılına kadar kadastro dava duruşmalarının gayrimenkul başında yapılması nedeniyle, hava şartlarının duruşmaları engellediğini belirtti.
Davanın konusu: Fazla tapu Hazine'ye devredilsin
Diyarbakır Deftardarlığı, 1957 yılında Kadastro Mahkemesi'ne verdiği itiraz dilekçesinde Üçkuyu Köyü'ndeki 126. parselde tapulama kaydının fazla tespit edildiğini iddia ederek, miktar fazlasının Hazine adına tescil edilmesini talep etti. Köyde oturan Sait ve Mehmet İskenderoğlu da aynı tarihte mahkemeye verdikleri dilekçede, kadastro yapılırken 126. parselde aleyhlerinde genişleme olduğunu ileri sürerek, genişletmedeki fazlalığın, adlarına tescil edilmesini istediler.
Davayla ilgilenenlerin sayısı 100'ü buldu
Davayı açan Sait ve Mehmet İskenderoğlu'nun 1980'li yıllarda vefat etmeleri sonucu bunların 26 mirasçısı davacı durumuna geçerken, müdahiller ve Hasan Yahya Bini Kürtler isimli bir kişinin mirasçıları olduklarını iddia ederek hak talebinde bulunanlarla birlikte, davada adı geçenlerin sayısı 100'ü aşıyor.
45 yıl boyunca davaya toplam 24 hakim bakarken, Haziran 2001 tarihinde kararını açıklayan mahkeme, arsanın 154 dönümünün Hazine adına, kalan 22 dönümün ise Hasan Kahya Bini Kürtler'in mirasçıları olduğunu ispatlayacaklara verilmesini kararlaştırdı.
Ancak davaya taraf olanların fazlalığı ve ölenler olması nedeniyle evrak toplanamadığı için dosya henüz Yargıtay'a gönderilemedi.
AİHM'e başvuracaklar
Davada, Hasan Kahya Bini Kürtler'in mirasçısı olduğunu iddia ederek hak talebinde bulunan Mahmut Demiray, Hasan Kahya Bini Kürtler'in babası olduğunu ve bu nedenle 45 yıldır süren dava nedeniyle mağdur olduğunu ifade etti.
Dosyadaki taraf çokluğu, hak talebinde bulunanların ölümü, hava muhalefeti ve hakim değişikliği gibi nedenlerin davaları uzattığını anlatan Demiray, davada bugüne kadar 24 hakim değişikliği olduğunu kaydetti. Demiray, şöyle dedi:
"45 yılımı bu davaya verdim. Ancak halen bir sonuca ulaşamadım. Dava açıldığında 32 yaşındaydım; Şimdi 77 yaşındayım. Mahkemedeki gecikme nedeniyle mağdur oluyoruz. Öte yandan dava için bugüne kadar milyarlarca lira para harcadım. 8 ay geçmesine rağmen dava halen Yargıtay'a gitmedi. Davadaki bazılarının ölümü, halen mahkemeye bildirilmemiş. Bu gidişle dava 60 yıl sürer. Dava sonucunu göremeyeceğimi düşünüyorum. Davayı kazanırsam, bugüne kadarki mağduriyetimin giderilmesi için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuruda bulunacağım."
Mahmut Demiray'ın avukatı Zeynep Canoruç ise 1966 yılına kadar kadastro dava duruşmalarının gayrimenkul başında yapılması nedeniyle, hava şartlarının duruşmaları engellediğini belirtti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.