Dışişleri Bakanımız bir programda 4-5 yıl önce zehirlenerek suikasta uğradıklarını, bu tip durumların işi, konumu gereği normal olduğunu vurguladı.
Normal olmayan ise MİT eski başkanının şimdi ki Dışişleri Bakanı Sayın Fidan'ın bu özelini neden şimdi açıkladığıdır.
Gerçi, suikast girişimini kimin yaptığına ilişkin sorulan soruya Sayın Bakan'ın verdiği cevap, neden bu özel başlığı gündeme getirdiğinin de cevabı idi.
Bakan Fidan, "O detaylara girmeyelim. O, dışarılarda olan konular. Sadece içeride düşman yok, her yerde düşman var. Zaten bu vatana hizmet etmek için varız. Karakter suikastı da yapacaklar size, fiziksel suikast de yapacaklar" dedi.
Cevap: Karakter
26 Kasım 2014'te Milliyetçi Hareket Partisi Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sayın Şefkat Çetin'in, iç güvenlik yasa tasarısı ve AKP'nin, kendi devletini kurma girişimleri hakkındaki yazılı basın açıklamasında şöyle diyordu:
'7 Eylül 2010'da Manisa'nın Turgutlu ilçesindeki belediye iftarında "Biz teröristle, örgütle pazarlık yapacak namussuz, şerefsizlerden değiliz" diyen Bülent Arınç, bugün İmralı'daki bebek katilinin itibarını BDP'den dahi koruyacak bir misyonu yüklenmiş ve "Öcalan'ı da zor duruma düşürdüğünüzü bilmiyorsunuz. Siz, kimin sözcülüğünü yapıyorsunuz da Öcalan'ı itibarsız hale getirmek istiyorsunuz?" diyecek noktaya gelmiştir.
Tayyip Erdoğan'ın 22 Ağustos 2010 da Samsun ve Giresun'da yaptığı konuşmada "Şu söyledikleri lafa bak. Hükümet, Kandil ile anlaşıyormuş. Edep, edep. İddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir. Eğer bunu ispat edemezseniz, bu şerefsizliktir, bu alçaklıktır.
Bu hükümet hiçbir zaman terör örgütü ile masaya oturmamıştır, oturmaz… Ey Bahçeli bizim masaya oturduğumuzu söylüyorsanız, bu iddianızı ispatla siz mükellefsiniz" sözlerinin hepsi yutulmuştur.
"Görüşen şerefsizdir" palavraları üzerinden çok zaman geçmese dahi, AKP bugün PKK'yı neredeyse hükümet ortağı yapmış, İmralı'daki caniyi de eş başbakanlığa getirmiştir."
R. T. Erdoğan 6 Haziran 2012 tarihinde bir televizyon kanalında "Talimatı veren benim, ha eğer alacaksanız o zaman beni alın. Onu değil. Çünkü talimatı veren benim' dediği kişi Hakan Fidan'dır.
Haber MİT'ten değil enişteden
15 Temmuz'a giden yol, bu yolda iş birlikleri, gönül birlikleri, sermaye ve rant paylaşımları malum. Hepsini yazdık, çizdik, belgeledik ortaya koyduk.
15 Temmuz akşama daha dizi filmler ilk reklamlarına gitmeden (saat 22 gibi) birileri sözde darbe kalkışmasına başlamıştılar. Millet çıktı ve bastırdı.
Sayın Erdoğan bu kalkışmayı, eniştesinden haber aldığını açıkladı. O dönem MİT Başkanı kimdi? Hakan Fidan.
Sayın Fidan bugün ne diyor?
'Karakter suikastı da yapacaklar fiziksel suikast de yapacaklar'.
Gerçekten de Türk Milletine hem karakter hem de fiziksel suikastlar bitmedi, bitmiyor.
Bir Sırrı Süreyya suikastı var
Öyle diyorlar! İmralı canisi, 'kurucu önder' ile taltif ettiler. Sırrı Süreyya Önder'i de büyütmeleri lazımdı ve en etkili yöntem suikast başlığı ile seçildi.
Hemen Devlet Bahçeli-Doğu Perinçek ve DEM arasında üçgen kuruldu.
99 gün sonra Meclis'e gelen, yürümekte zorlanan Bahçeli, DEM'e gitti ve Sırrı Süreyya Önder'in fotoğrafını bir baba misali defalarca okşadı.
Ardından Doğu Perinçek, Önder'i suikast ile öldüreceklerdi. Nasıl? Arabaya düzenek koyarak! Bu olasılığı kim öngörmüş? İmralı Canisi Apo.
Hatta Perinçek; 'Sırrı Süreyya Önder bunu anlatırken telefonunu çıkartıp o bomba düzeneğini bana gösterdi. Arabama bir düzenek yerleştirmişler ve bunu aracı sürerken fark ettik', dedi. Kandil ve DEM bu suikast iddialarını da doğrulamış.
Netanyahu'nun MOSSAD, Trump'ın ise CIA Başkanını beceriksizliklerinden ötürü görevden almaları lazım.
Ya da MOSSAD ve CIA başkanları 'isimlerimizi kullanarak itibar sağlıyorlar', başlığında dava açmaları lazım.
Birde Pervin Buldan var
TBMM-İmralı arasındaki 'barış güvercini' DEM'li Buldan. Roma'da trafik kazası geçirdi haberi düştü medyaya. Anında 'suikast mı' sorusu her tarafa yayıldı.
Demek ki, 'suikasta uğramak' bayağı bir itibar yapıyormuş. Gerçi DEM'li Pervin Buldan, suikast değil ters şerit kazası, dedi.
Ama sosyal medya asıl suikastları anında yayınladı. Binlerce gencimizi, kızımızı dağa kaldıranların oğullarının, Maldivler'de,, kızlarının ise İngiltere'deki safa halleri boy boy fotoğraflar, videolarla ortaya kondu.
Asıl suikast budur. Ama kimse oralı bile olmadı.
Ayşe Ateş
Devlet Bahçeli'nin merhum Sırrı Süreyya Önder'in fotoğrafına dokunarak saygı ve üzüntüsünü ifade ettiği belirtildi.
Ayşe Ateş'ten, Sırrı Süreyya Önder'in fotoğrafını seven Bahçeli'ye:
"Sinan hayatı boyunca vatanına ve milletine hizmet etti. Görevden hemen alınmadan önce kamuoyunun önünde bir cumhuriyet ve Atatürk düşmanına haddini bildirip sözünü geri aldırdı. Başına ne geldiyse o günden sonra geldi.
Sinan katledildi. Naaşı Ankara'nın göbeğinde sahipsiz bırakıldı.
Cenazesine katılmak isteyenler tehdit edildi. Katılanlar aforoz edildi.
Sinan'ın ne fotoğrafı sevildi ne de ardından bir baş sağlığı dilendi.
Onun yerine kıymetli annesi hedef gösterildi, biricik ablasına saldırı düzenlendi.
Ailesi vatan haini, işbirlikçi, kumpasçı ilan edildi.
Söyleyeceklerim bu kadar.
Takdir kamuoyunun."
Ne takdir ediyorsunuz?
Normal olmayan ise MİT eski başkanının şimdi ki Dışişleri Bakanı Sayın Fidan'ın bu özelini neden şimdi açıkladığıdır.
Gerçi, suikast girişimini kimin yaptığına ilişkin sorulan soruya Sayın Bakan'ın verdiği cevap, neden bu özel başlığı gündeme getirdiğinin de cevabı idi.
Bakan Fidan, "O detaylara girmeyelim. O, dışarılarda olan konular. Sadece içeride düşman yok, her yerde düşman var. Zaten bu vatana hizmet etmek için varız. Karakter suikastı da yapacaklar size, fiziksel suikast de yapacaklar" dedi.
Cevap: Karakter
26 Kasım 2014'te Milliyetçi Hareket Partisi Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sayın Şefkat Çetin'in, iç güvenlik yasa tasarısı ve AKP'nin, kendi devletini kurma girişimleri hakkındaki yazılı basın açıklamasında şöyle diyordu:
'7 Eylül 2010'da Manisa'nın Turgutlu ilçesindeki belediye iftarında "Biz teröristle, örgütle pazarlık yapacak namussuz, şerefsizlerden değiliz" diyen Bülent Arınç, bugün İmralı'daki bebek katilinin itibarını BDP'den dahi koruyacak bir misyonu yüklenmiş ve "Öcalan'ı da zor duruma düşürdüğünüzü bilmiyorsunuz. Siz, kimin sözcülüğünü yapıyorsunuz da Öcalan'ı itibarsız hale getirmek istiyorsunuz?" diyecek noktaya gelmiştir.
Tayyip Erdoğan'ın 22 Ağustos 2010 da Samsun ve Giresun'da yaptığı konuşmada "Şu söyledikleri lafa bak. Hükümet, Kandil ile anlaşıyormuş. Edep, edep. İddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir. Eğer bunu ispat edemezseniz, bu şerefsizliktir, bu alçaklıktır.
Bu hükümet hiçbir zaman terör örgütü ile masaya oturmamıştır, oturmaz… Ey Bahçeli bizim masaya oturduğumuzu söylüyorsanız, bu iddianızı ispatla siz mükellefsiniz" sözlerinin hepsi yutulmuştur.
"Görüşen şerefsizdir" palavraları üzerinden çok zaman geçmese dahi, AKP bugün PKK'yı neredeyse hükümet ortağı yapmış, İmralı'daki caniyi de eş başbakanlığa getirmiştir."
R. T. Erdoğan 6 Haziran 2012 tarihinde bir televizyon kanalında "Talimatı veren benim, ha eğer alacaksanız o zaman beni alın. Onu değil. Çünkü talimatı veren benim' dediği kişi Hakan Fidan'dır.
Haber MİT'ten değil enişteden
15 Temmuz'a giden yol, bu yolda iş birlikleri, gönül birlikleri, sermaye ve rant paylaşımları malum. Hepsini yazdık, çizdik, belgeledik ortaya koyduk.
15 Temmuz akşama daha dizi filmler ilk reklamlarına gitmeden (saat 22 gibi) birileri sözde darbe kalkışmasına başlamıştılar. Millet çıktı ve bastırdı.
Sayın Erdoğan bu kalkışmayı, eniştesinden haber aldığını açıkladı. O dönem MİT Başkanı kimdi? Hakan Fidan.
Sayın Fidan bugün ne diyor?
'Karakter suikastı da yapacaklar fiziksel suikast de yapacaklar'.
Gerçekten de Türk Milletine hem karakter hem de fiziksel suikastlar bitmedi, bitmiyor.
Bir Sırrı Süreyya suikastı var
Öyle diyorlar! İmralı canisi, 'kurucu önder' ile taltif ettiler. Sırrı Süreyya Önder'i de büyütmeleri lazımdı ve en etkili yöntem suikast başlığı ile seçildi.
Hemen Devlet Bahçeli-Doğu Perinçek ve DEM arasında üçgen kuruldu.
99 gün sonra Meclis'e gelen, yürümekte zorlanan Bahçeli, DEM'e gitti ve Sırrı Süreyya Önder'in fotoğrafını bir baba misali defalarca okşadı.
Ardından Doğu Perinçek, Önder'i suikast ile öldüreceklerdi. Nasıl? Arabaya düzenek koyarak! Bu olasılığı kim öngörmüş? İmralı Canisi Apo.
Hatta Perinçek; 'Sırrı Süreyya Önder bunu anlatırken telefonunu çıkartıp o bomba düzeneğini bana gösterdi. Arabama bir düzenek yerleştirmişler ve bunu aracı sürerken fark ettik', dedi. Kandil ve DEM bu suikast iddialarını da doğrulamış.
Netanyahu'nun MOSSAD, Trump'ın ise CIA Başkanını beceriksizliklerinden ötürü görevden almaları lazım.
Ya da MOSSAD ve CIA başkanları 'isimlerimizi kullanarak itibar sağlıyorlar', başlığında dava açmaları lazım.
Birde Pervin Buldan var
TBMM-İmralı arasındaki 'barış güvercini' DEM'li Buldan. Roma'da trafik kazası geçirdi haberi düştü medyaya. Anında 'suikast mı' sorusu her tarafa yayıldı.
Demek ki, 'suikasta uğramak' bayağı bir itibar yapıyormuş. Gerçi DEM'li Pervin Buldan, suikast değil ters şerit kazası, dedi.
Ama sosyal medya asıl suikastları anında yayınladı. Binlerce gencimizi, kızımızı dağa kaldıranların oğullarının, Maldivler'de,, kızlarının ise İngiltere'deki safa halleri boy boy fotoğraflar, videolarla ortaya kondu.
Asıl suikast budur. Ama kimse oralı bile olmadı.
Ayşe Ateş
Devlet Bahçeli'nin merhum Sırrı Süreyya Önder'in fotoğrafına dokunarak saygı ve üzüntüsünü ifade ettiği belirtildi.
Ayşe Ateş'ten, Sırrı Süreyya Önder'in fotoğrafını seven Bahçeli'ye:
"Sinan hayatı boyunca vatanına ve milletine hizmet etti. Görevden hemen alınmadan önce kamuoyunun önünde bir cumhuriyet ve Atatürk düşmanına haddini bildirip sözünü geri aldırdı. Başına ne geldiyse o günden sonra geldi.
Sinan katledildi. Naaşı Ankara'nın göbeğinde sahipsiz bırakıldı.
Cenazesine katılmak isteyenler tehdit edildi. Katılanlar aforoz edildi.
Sinan'ın ne fotoğrafı sevildi ne de ardından bir baş sağlığı dilendi.
Onun yerine kıymetli annesi hedef gösterildi, biricik ablasına saldırı düzenlendi.
Ailesi vatan haini, işbirlikçi, kumpasçı ilan edildi.
Söyleyeceklerim bu kadar.
Takdir kamuoyunun."
Ne takdir ediyorsunuz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Bugün İslam Dini ‘kemale’ erdi / 15.06.2025
- İran uyanacak ve uyandıracak mı? / 14.06.2025
- Bakan Şimşek’ten korkutan açıklama: ‘En kötüyü geride bıraktık’ / 13.06.2025
- Gerçekler ve yalanlar / 12.06.2025
- MHP’de gömlek değiştirdi / 11.06.2025
- Mafya dönemi bitti organize suçlar dönemi başladı / 09.06.2025
- Devlet bağımsız ise yargı da bağımsızdır / 08.06.2025
- Baba devlet / 07.06.2025
- Adalet varsa zulüm, zulüm varsa adalet yoktur / 06.06.2025
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025
- İran uyanacak ve uyandıracak mı? / 14.06.2025
- Bakan Şimşek’ten korkutan açıklama: ‘En kötüyü geride bıraktık’ / 13.06.2025
- Gerçekler ve yalanlar / 12.06.2025
- MHP’de gömlek değiştirdi / 11.06.2025
- Mafya dönemi bitti organize suçlar dönemi başladı / 09.06.2025
- Devlet bağımsız ise yargı da bağımsızdır / 08.06.2025
- Baba devlet / 07.06.2025
- Adalet varsa zulüm, zulüm varsa adalet yoktur / 06.06.2025
- Asıl kurban: Nefsin kurbanıdır / 05.06.2025