Yasemin Köker: Hoş güzel bir hayat

Cenab-ı Hak, Mülk suresinde "Hanginizin daha güzel amel işleyeceğini denemek için ölümü ve hayatı yarattı" buyurur. Bir hadis-i kutside de "Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim" buyurur. Yine bir başka ayette, "İnsanları ve cinleri Bana ibadet etsinler (Beni tanısınlar) diye yarattım" (Zariyat 56) buyurur.

Sufiler, Allah-u Teala'nın mahlukatı yaratmasını onun kemalinin ifadesi olarak görürler. İbn Arabi, yaratılışın gayesini ilahi sevgi olarak tespit eder. Ona göre her şeyin özünde aşk vardır. Sadreddin Konevi, eşyanın yaratılmasını ilahi kemalin zuhuru olarak görür. Öyleyse Allah-u Teâla'nın rahmeti taşarak mahlûkat meydana gelmiştir. O'nun bize varlık bahşetmesi "Rahmetim her şeyi kaplamıştır" (Araf, 156) ayetinin karşılığıdır ve bu manada varlık rahmetle eşanlamlıdır.

Bize karşılıksız olarak bağışlanmış olan bu hayatta Cenab-ı Hak, bize birtakım sorumluluklar yüklemiştir. İçimizden bir elçiyle bize yükümlülüklerimizi bildirmiştir. Nebi'nin ayak izini takip ederek sonu hayırla neticelenecek bir sona kavuşmak mümkün olabilecektir. Kişi sorumluluklarını yerine getirerek Cenab-ı Hakk'ın, "De ki, Allah rahmeti kendi nefsine farz kıldı" (Nisa, 12) ayetinde buyrulduğu üzere, Rahim isminin tecellisiyle karşılığı cennet olan bir sona ulaşabilecektir.

Kul, iman, salih ameller ve güzel ahlakla yükümlüdür. Cenab-ı Hak, Nahl 97'de, "Erkek olsun kadın olsun, kim inanmış bir insan olarak dünya ve ahirete yararlı işler yaparsa kesinlikle ona güzel bir hayat yaşatacağız ve böylelerinin ecirlerini de muhakkak surette yapmış olduklarının daha güzeliyle vereceğiz" buyurur. Ayette inanan ve salih amel işleyenler için dünyada hoş, güzel bir hayat geçirmekten bahsedilmektedir.

Peygamberlerin hayatlarına baktığımızda pek çok sıkıntı ve belayla denendiklerini görürüz. Benzer şekilde Efendimizin (a.s.) hayatı da pek çok sıkıntı ve imtihanla örülüdür. İmtihanın gereği olarak, "And olsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele!" (Bakara 155) şeklinde ayette zikredildiği gibi deneniriz. Öyle anlaşılıyor ki mümin, iman ve salih amelin karşılığı olan 'hoş ve güzel bir hayat'; içinde belanın, musibetin olmadığı bir hayat değil, çerçevesi helal sınırlarla belirlenmiş, Allah'ın rızasına uygun, nebinin(as) izinde sürdürülen bir hayattır. 

Allah-u Teala, iman edip salih amel işleyen kullarını, kalplerin Allah'ın zikriyle tatmin olduğu, şeytanın fitnesinden koruduğu, can ve malını gerektiğinde feda edebildiği, bir hayat yaşatmakla müjdeliyor. Bugün ölecekmiş gibi ahiretine yatırım yapan, hiç ölmeyecekmiş gibi dünyasını ihya eden ve nebevi ölçüyle yaptığı her işi layıkıyla yerine getiren bir ahlak üzerine sürdürülen bir hayatın müjdesini veriyor, İslam.

İman edip salih amel işleyenler, Allah'tan bir basiret üzere olup hakikati idrak eden ve Allah'ın fitneden koruduğu adeta Nuh'un gemisine bindirdiği bahtiyar kişilerdir.

Mübarek üç aylar Rabbimizin rızası kazanmaya vesile olur inşaallah. Rabbimiz, bizi de hoş güzel hayat yaşattığın ve hoşnutlukla andığın kullarından eyle!