‘Yedi her zaman altıdan büyüktür’

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın Altılı Masaya yaptığı "Beni de alın" çağrısına, Altılı Masanın "genişlememe" kararı alarak reddetmesi siyasi gündemdeki yerini koruyor. İktidarın artık değişmesi gerektiğini düşünen milyonlarca vatandaş, BTP'nin genç liderinin Masaya katılım çağrısından büyük bir memnuniyet duymuş, Masanın ret kararına ise bir anlam verememişti.

BTP lideri Hüseyin Baş, Masanın olumsuz cevabından hemen sonra liderlerin kararına saygı duyduğunu ifade etmiş ve yayımladığı mesajında, BTP olarak iktidarı değiştirmek için ellerinden geleni yapacaklarını belirtmişti.

BTP lideri, Altılı Masa gündemini o günden sonra ilk kez Euronews'e değerlendirdi ve bu konuda çok önemli tespitlerde bulundu. Kendisine sorulan "Sizi Altılı Masaya neden almadılar?" sorusuna şu şekilde cevap verdi:

"Altılı Masa ile ilgili deniliyordu ki çok ilerleme sağlandı, komisyonlar kuruldu ve buraya yeni birinin oturması makul olmayabilir. Ben de şunu söylüyorum: Bugüne kadar yapılan tüm çalışmaların altına imzamı atıyorum deseydim sorun neydi? Zaten ben bunu göze alarak bu çağrıda bulundum."

Altılı Masanın kuruluş hedefinin güçlendirilmiş parlamenter sistem olduğu hep vurgulandı. Hatta hazırlanan anayasa taslağı da bu çerçevede oluşturuldu. 

Yeniden parlamenter sisteme dönüş, kuvvetler ayrılığının yeniden tesisi, cumhurbaşkanlığı makamının yetkilerinin tırpanlanması, hukuki konular, yargının bağımsızlığı ve diğer konular BTP'nin zaten başından beri savunduğu konulardı. 

Hatta partili cumhurbaşkanlığı sisteminin en önemli ilk adımı olan 2010 referandumuna en güçlü bir şekilde hayır diyen de BTP idi. Partili cumhurbaşkanlığı, ya da başkanlık sisteminin tek adamlık sistemi olduğunu, diğer bir ifadeyle demokratik krallık olacağını o günlerde yine hep BTP dile getirdi. Şunu açıkça ifade edebiliriz ki, BTP, güçlendirilmiş parlamenter sistem konusunda Altılı Masada bulunan bazı partilerden bile daha fazla o Masada olmayı hak ediyordu.

BTP lideri Baş, röportajın devamında şunları söylüyor: 

"Yedi her zaman altıdan büyüktür. Masanın kararına saygı duyuyorum ama mantıklı bulmuyorum. Altılı Masadan çıkan karara bugün Türkiye'de en çok sevinen eminim ki iktidar. Masada heyecan oluşmadı, genişleme oluşmadı, yeni kalabalıklar buraya akın etmediler vs. Biz, Türkiye'de muhalefete bir heyecan katmak istedik, muhalefeti güçlendirmek istedik. Muhalefet bileşenlerinin bir bölümü veya büyük bir bölümü veya tamamı ama en azından birileri bunu istemedi. Yani buradaki sonuç bu."

Sayın Baş, sürecin en başından itibaren Masada bulunan liderlerin olumlu ya da olumsuz cevabına saygı duyacağını ifade ediyordu. Hatta toplantı öncesi gerçekleşen Bostancı Gösteri Merkezi'ndeki Cumhuriyet Şöleni'nde de Sayın Baş, millete bunu açık açık söylemişti. 

BTP lideri kararı mantıklı bulmadığını belirtiyor, nasıl bulsun ki, sistem değişikliği için çoğunluğun oyuna ihtiyaç var. Yedi her zaman altıdan büyük, bir oyun bile kıymetli olduğu bir seçimde anketlerde yüzde 2'ler seviyesinde oy alan BTP'yi Masanın reddetmeyi bırak, havada kapması gerekiyordu. Mantıklı olan buydu ama Masadaki birilerinin ideolojileri ve önyargıları mantığın üstüne çıktı.

BTP, Altılı Masaya büyük bir sinerji katacaktı, Altılı Masanın tabanı da bu katılımın olmasını bekliyordu. Bütün bu gerçeklere rağmen reddetmeyi tercih ederek en çok AKP iktidarını sevindirdiler. BTP liderinin Masaya katılım çağrısından Masanın ret kararına kadarki süreçte en çok endişelenen, hop oturup hop kalkan AKP ve AKP'nin muhalefet içine yerleştirdiği Truva atları oldu.

Altılı Masa, Altılı Masa olalı, hiç bu dönem kadar heyecan yaşanmadı. Tüm haber kanalları, gazete yazıları, haberleri hep Altılı Masa'yı ve BTP'nin katılımını tartıştılar. Altılı Masa ilk kez AKP iktidarından daha fazla gündeme oturdu. Sadece bu bile BTP'nin katılımının ne kadar büyük bir hamle olacağını gösteriyordu ama görmesi gerekenler görmedi.

Peki, BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın Altılı Masaya başka ne faydası olacaktı? Euronews muhabiri bu konuyu da "Siz Altılı Masada olsaydınız neleri değiştirirdiniz? Masaya ne katardınız?" sorusuyla dile getirdi.

BTP lideri Baş'ın bu soruya verdiği cevap dikkat çekiciydi:

"Kimi tercih edilecekleri noktasında büyük oranda gençlerimiz kararsız. Altılı Masada aslında oluşturacağımız en büyük faktör burası olacaktı. Biz gençlere ulaşabilen, gençlerin dilinden konuşabilen ve bizzat genç olan bir siyasi yapılanmayız. Dolayısıyla Altılı Masa bunun önüne geçmiş oldu." 

"Türkiye'de şu anda insanımız bakıyor. Kötünün iyisi diyor. Ben ne yapayım diyerek ilerliyorlar. İşte o kötü kelimesini, tabirini kaldırmamız lazım. İyisi budur dedirtmek lazım. İşte bizim olduğumuz yer bu olabilirdi. Siz bir masa kuruyorsanız veya bir hükümet yapıyorsanız veya yeni bir yapılanmaya giriyorsanız insanların aklındaki soru işaretlerini kaldırın."

Vatandaşlar, 20 yıldır iktidarı çok sevdiklerinden dolayı değil, muhalefeti yetersiz bulduklarından dolayı hep "kötünün iyisi", "çalıyor ama çalışıyor" diyerek AKP'ye oy verdi. Sayın Baş'ın dediği gibi, Altılı Masa, muhalefet "iyisi budur" dedirtecek adımlar atacak ve vatandaşların aklındaki soru işaretlerini kaldıracak. Elbette bu "genişlememe" inadıyla olmaz. Özellikle de parti programında bir çözüm modeli Milli Ekonomi Modeli olan BTP'yi dışlayarak hiç ama hiç olmaz.

Altılı Masanın ret kararının BTP'ye hiçbir etkisi olmaz, BTP, milletin talebini Altılı Masaya ileterek görevini fazlasıyla yaptı. Masanın kararına en çok sevinen AKP iktidarı olmuştur, en çok zararını görecek olan da Altılı Masa olacaktır.

BTP lideri Hüseyin Baş, bundan sonraki süreç için şunları ifade ediyor:

"Bundan sonra ben Altılı Masanın da ne yaptığına ilişkin çok fazla kafa yormuyorum. Benim meselem önümüzde bir seçim var. Ve bu seçimde bu iktidarı değiştirmemiz lazım."