logo
08 ARALIK 2025


Yengemin ardından

13.03.2020 00:00:00

Bir Rukiye Turhan geçti bu dünyadan. Nam-ı diğer Rüküş yengem. Ahmet ve Ayşe Sadık'ın üçüncü kız evladı olarak Dörtkonak Köyünde dünyaya geldi. Gelin gittiği Turhanlı mahallesinde büyük küçük herkesin Rüküş yengesi ya da halası oldu. Kendisinden yaklaşık 8 yıl sonra amcamla mutlu bir yuva kurmuş olmalı ki kayın biraderi olan babamla amcasının kızı olan annemin evliliklerinde de etkisinin olduğunu düşünmekteyim.

Ayrı evlerde ancak aynı duyguları yaşayarak/paylaşarak geçti çocukluk ve gençlik günlerim yengemle birlikte. Eskişehir'de ölüm haberini alınca saçlarımın dibinde ince bir sızı, geride bıraktığı uzun ve meşakkatli yıllar film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden. Geçip giden yıllara, çok uzaklarda buğulu bir camın ardında kalan o çocukluk günlerime şöyle bir baktım.

Eskişehir-Ankara-Gümüşhane hattında yola revan olurken çocukluk günlerimde yengemin sevinçli, umutlu, sımsıcak bakışları/gülüşleri geliyor aklıma… O anları anmak ve anılardan medet ummaktan başka bir şey gelmiyor elimden. Geçmişi düşündükçe kirpiklerimde titreyen damlacıklar duygularımı paramparça ediyor. Her şey hayalimde öylesine yer etmiş ki yengemle geçen günleri anıları hatıraları tazeliyorum.

Canlı bir bereket gibi elinin değdiği her şey düzelir, gözünün gördüğü her şey çoğalırdı. Mahallenin terzisi, doktoru, veterineri hülasa elinden her işin geldiği herkesin yardımına koştuğu Rüküş yengem… Cömertti. Gelen misafirine o an evinde ne varsa ikram etmekten inanılmaz haz duyardı. Köyde evinin önündeki veranda da gecenin geç vakitlerine kadar bizlerle ne sohbetler yapardı anlatamam.

Evinin önünden geçerken o narin sesiyle "Hüseyin" diye seslendiğinde sesi adeta dipsiz kuyulardan bir çığlıktı. "Buyur yenge" diye yanına vardığımda üşüyen yüreğim nefesiyle ısınırdı.

Geçtiğimiz yaz ayında Eskişehir'e gelen Gümüşhane'deki kapı komşusunun anlattıkları "Rüküş yengenin evine gitsek bizi harçlık vermeden göndermezdi. Eli çok bol bir komşumuz. Çocukları çok sever" dediği hafızamda canlı durmaktadır. Ne çabuk geçti seneler…

Günün erken vakitlerinde lakasta bahçe sulaması, kirezde, semelizada ot/ekin biçtiği günler film şeridi gibi akıyor gözlerimin önünden. Özellikle ayakta durmanın güç olduğu yüksek eğimli Godazli'nin bayırlarında sabahtan akşama kadar kızgın güneşin altında orak ile ot biçilen günleri düşündüğümde burnumun direği sızlıyor.

Ne günlerdi.

Ot ya da ekin biçme sırası köyün en uzak noktasına geldiğindeki günleri dün gibi hatırlarım. Karşıdan köyün yaylası göründüğünde akşam olunca buraya annemle birlikte gider babaannemle vakit geçirirlerdi. Günün yorgunluğunu yaylada atmaktı amaçları. Ancak nerede! Kayın valideleri sabahlara kadar o yorgun bedenleri çalıştırır biriktirdiği sütlerden tereyağı yaptırdığı günler düşüyor zihnime. Hep çalıştılar…

Dünyaya getirdiği iki evladı abim Süleyman ve ablam Sayıga için gece gündüz demeden… Dile kolay doksan yıllık bir ömür. Her şeyin bir sonu var… Neylersin ölüm herkesin başında. Tam da içinde bulunduğumuz bahar mevsiminde köyüne gidip bağ bahçe işleriyle meşgul olmak, toprağa tohum atmak varken düştü kara toprağın bağrına. Allah rahmet eylesin.

Uzun süredir sinsice ilerleyen hastalığı ileri boyuta gelerek son bir ay içinde onu yatağa bağlamış ve gül kırmızı yanaklarını, gülen yüzünü soldurmuştu. Kanatlanıp kuş misali Rabbine uçtu. Hem de manevi iklimin yoğun yaşandığı mübarek üç aylar içinde.

Cenaze aracıyla birlikte Gümüşhane'den ayrılıp ömrünün geçtiği Dörtkonak köyüne ulaştığımızda son kez geçiyordu dar ve kıvrımlı yollardan… Bahar mevsiminin çakılın tepesinden göz kırptığı güneşli bir günde cansız bedeni son kez geçiyordu yarı karlı, çamurlu, tozlu Dörtkonak sokaklarından… Vedalaşıyordu adeta köyüyle/köylüleriyle…

Ulu Caminin avlusunda namazı kılındıktan sonra dualar ve tekbirlerle aile mezarlığımıza vasiyeti üzerine hayat arkadaşı Salih amcamın yanına defnedildi. Hem de mezarlıkta baharı müjdeleyen kuş cıvıltıları altında. Düşünüyorum da şimdi köyde bahçenin başı öksüz. Lahana bostanı yasta. Lakas gözyaşı döküyor yokluğunda kim bilir.

Ne diyelim… Emir mülk evinin sahibinden… Rabbim rahmet ve mağfiret eylesin. Ehli Beyt ve Hz. Fâtıma annemiz ahiret yolculuğunda yoldaşı olsun yengemin ve tüm geçmişlerimizin.

Bu vesileyle arayan/mesaj gönderen/tüm dostlara en kalbi şükranlarımızı sunuyoruz.

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Hüseyin Turhan / diğer yazıları
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orban'ı kabul etti
Kabul, basına kapalı olarak gerçekleşti
İmamoğlu: 'Bu diploma davası değil!'
İmamoğlu'nun davası ertelendi
Bağımsız Türkiye Partisi Şöleni
Hüseyin Baş'tan tarihi mesajlar
İmamoğlu'ndan BTP kongresine mesaj
'BTP Kongresi Türkiye için hayırlı olsun'
Gıda güvenliğinde geldiğimiz nokta
Yılda 10 ton üretiliyor, 100 ton sahtesi satılıyor
İmamoğlu 'diploma' davasında 3'üncü kez hakim karşısında
Davanın ilk duruşması 12 Eylül'deydi
Çekmeköy'de uyuşturucu operasyonu
Bir polis şehit oldu
İsrail, Suriye topraklarında kalıcı
Netanyahu, işgal ettikleri bölgelerden çıkmayacaklarını belirtti
Zirvede kritik değişiklik
Trabzonspor'un zirve yürüyüşü
BTP 9. Olağan Kongresi gerçekleşti
Coşku salona sığmadı
BTP 9. Olağan Büyük Kongresi başladı
Başkent Ankara'da büyük coşku
Anıtkabir'e Bağımsız Türkiye akını
BTP kongresi öncesi Ata'ya koştular
İstanbul'da sağanak hayatı olumsuz etkiledi
Bazı ilçelerde yollar göle döndü
Mısır, 3 aydır İsrail'den doğal gaz alamadı
Katar'dan tedarik etmeyi planlıyor
Batı Şeria'da gazetecilere yönelik ihlaller arttı
Sadece kasımda 57 ihlal ve saldırı gerçekleşti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orban'ı kabul etti
Kabul, basına kapalı olarak gerçekleşti
İmamoğlu: 'Bu diploma davası değil!'
İmamoğlu'nun davası ertelendi
Bağımsız Türkiye Partisi Şöleni
Hüseyin Baş'tan tarihi mesajlar
İmamoğlu'ndan BTP kongresine mesaj
'BTP Kongresi Türkiye için hayırlı olsun'
Gıda güvenliğinde geldiğimiz nokta
Yılda 10 ton üretiliyor, 100 ton sahtesi satılıyor
İmamoğlu 'diploma' davasında 3'üncü kez hakim karşısında
Davanın ilk duruşması 12 Eylül'deydi
Çekmeköy'de uyuşturucu operasyonu
Bir polis şehit oldu
İsrail, Suriye topraklarında kalıcı
Netanyahu, işgal ettikleri bölgelerden çıkmayacaklarını belirtti
Zirvede kritik değişiklik
Trabzonspor'un zirve yürüyüşü
BTP 9. Olağan Kongresi gerçekleşti
Coşku salona sığmadı
BTP 9. Olağan Büyük Kongresi başladı
Başkent Ankara'da büyük coşku
Anıtkabir'e Bağımsız Türkiye akını
BTP kongresi öncesi Ata'ya koştular
İstanbul'da sağanak hayatı olumsuz etkiledi
Bazı ilçelerde yollar göle döndü
Mısır, 3 aydır İsrail'den doğal gaz alamadı
Katar'dan tedarik etmeyi planlıyor
Batı Şeria'da gazetecilere yönelik ihlaller arttı
Sadece kasımda 57 ihlal ve saldırı gerçekleşti
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.