Yerel yönetimlerin önemi

Ülkelerin yönetiminde yerel yönetimler çok önemli bir yer tutar. Özellikle demokratik ülkelerde yerel yönetimler, yönetimin temeli ve demokrasinin de okulu kabul edilirler. Dahası, ileri demokrasinin ölçüsü sayılan yönetime katılım ve temsilin sağlanması, yerel yönetimlerde büyük oranda gerçekleşmektedir.Demokratik ülkeler için ideal olan,  yerel yönetimleri merkezi yönetimlerin taşradaki görüntüsü olmaktan kurtarmak, bunu da özerkliğe varmadan yapmaktır. Böyle bir yönetimin gerçekleşmesi için tüm emirlerin merkezi yönetimden verilmemesi gerekir. Yerel yönetimler, halkın taleplerini dinlemeli ve hayata geçirme imkânını sahip olmalıdır. Bir başka deyişle, halkın katılımıyla alınan kararlar uygulamaya konulmalıdır.Şu bir gerçektir ki, yerel yönetimlerin iyi hazırladıklar yerel kalkınma projeleri, mutlaka başarılı olmuşlardır. Halk, yerel projeleri daha gönülden destekler ve başarılı olması için gereken katkıyı sağlar. Birçok yerel yönetimler, yerel kalkınma projeleri için yerel halkı, akademisyenleri ve uzmanları, yuvarlak masa toplantılarında bir araya getirmişlerdir. İlginçtir, söz konusu toplantılarda en iyi somut projeler, yerel halklar tarafından ileri sürülmüştür. Çünkü halk, kendi ile ilgili hangi projenin daha faydalı olacağını herkesten iyi bilir. Hal böyle iken başarılı olmuş yerel projelere, medyada yeterince yer verilmemektedir. Hâlbuki bu tür projeler, çok kere uluslararası düzeyde projelere bile ilham kaynağı olmuştur. Buna örnek olarak İsveç'in kuzeyindeki 6 bin nüfuslu Overtornea kasabasının belediye yönetimi gösterilebilir. Bu belediye 1980 yılında meydana gelen ekonomik durgunluğa yerel imkânlarla çözümler getirmiştir. Bunu, doğa ile uyumlu yerel kalkınma projeleri hazırlayarak başarmıştır. Hazırladığı projeler arasında arıcılık, balıkçılık, hayvancılık ve eko-turizm en başta yer almıştır. Bu sektörlerde 200 yeni şirket kurulmuş ve hepsi de başarılı olmuşlardır. Birçok ülkede sadece yerel yönetimlerin değil, yerel derneklerin hazırladıkları projeler de başarılı sonuçlar vermiştir. Meselâ yine İsveç'te bir dernek "Köylerden Küresel Bir Düzene Doğru" adlı bir proje başlattı. Bu proje, dünyanın çeşitli ülkelerinde birçok köylü ve yerli topluluklara örnek teşkil etti.Esasen yerel yönetimlerin ve yerelliğin hesap edilemeyecek bir gücü vardır. Dünyada başarılı olmuş ve küresel güçlere karşı mücadele etmiş direniş örgütlerinin hepsi yereldir. Jean Ziegler, "Dünyanın Yeni Sahipleri" adlı eserinde şöyle der: "Tüm kolektif kimlikler, kendine özgü bir deneyimden beslendikleri için zorunlu olarak yerel bir kökene sahiptirler. Üstelik ne denli yöresellerse, o denli güçlüdürler." (s. 280. Ziegler, bu tespitine örnek olarak Ekvator yerlilerinin kurdukları yerel bir örgütü gösterir. Bu örgüt, Amazon'a göz diken Kuzey Amerika petrol tröstlerine geri adım attırmıştır.)  Ezcümle yerel yönetimler ve yerellik hem önemli, hem de büyük bir güçtür. Ancak bu gücü kullanacak güçlü insanlar yönetime getirilmelidir. Yerel seçimlerin yaklaştığı şu günlerde böyle bir değerlendirmeye ve muhasebe yapmamaya millet olarak çok ihtiyacımız vardır. Çünkü yerel yönetimler için milletin karşısına çıkmış adayların çoğu, yerel bir proje ortaya koymamaktadır. Bu da, o adayların başarılı olamayacaklarının en açık delilidir. O bakımdan seçmenler, yerel yönetimlere aday olanlara, ilkönce yerel proje sormalı ve yerel proje hazırlayanlara oy vermelidir. Bunu yapmayan seçmenler, sosyal sorumluluğunu yerine getirmemiş olurlar.