Genel manada Haçlı-Siyonist emperyalist odakların Türk milletinin milliyet bilincini itibarsızlaştırmak ve yok etmek için görevlendirdiği romancı etiketli kişi, Türk'ün içinde palazlandırılan karanlık aydın rolünü oynamayı asıl misyonu bilir. Emperyalist efendilerince ödüllendirilen ve zaman zaman ortaya çıkarılıp büyük ve derin entelektüel etiketiyle piyasaya sürülen bu kültür emperyalizmi neferinin görevi, iyi pazarlanan sahte şöhretiyle Müslüman Türk kimlik, kişilik ve değerler manzumesini orasından burasından kertikleyip çentikleyerek yok etmektir.Osmanlının son dönemlerinde büyük kentler, bir bakıma Türk ve Müslüman olmayan unsurların hâkimiyetinde gibi idi. Dolayısıyla kentlilik ayrıcalığı, Türk ve Müslüman olmayanların tekelinde gibi algılanıyordu. Cumhuriyet'ten sonra büyük Türk Atatürk, Türkleri köylerden alıp şehre taşıdı. Türkleri salt çiftçi ve asker olmaktan kurtarıp doktor, mühendis, tüccar, sanayici, sanatçı, yönetici, öğretmen, akademisyen, yazar yaptı. Atatürk'ün Türk milletini kendi vatanında efendi yapması, Türk düşmanlarının hoşuna gitmedi ve köyden kente göçü olumsuz boyutlarıyla anlattılar. Türklerin gecekondu yerine modern, sağlam, güzel, sağlıklı binalarda yaşamaya başlamasını çarpık bir mantıkla onurunu geri plana atan, gözlerini para hırsı bürümüş, doyumsuz kapitalistler olarak tasvir etmeye başladılar. Türkiye'de ekonomik anlamda kaymağı yiyen bu kişiler, kapitalizmin ağababası olarak sadece kendilerinin kalması gereğini cilalı laflarla süslüyorlar.Bunların dilinde Müslüman ve Türk olmayan unsurların şehirli, kapitalist, zengin, patron, yönetici, yazar, sanatçı olması "şehirlilik, estetik değere önem vermek, sanattan anlamak, ince ruhlu ve medenî olmak" olarak sunulur. Şehirli bir kimlik kazanan Müslüman Türk'ü de "onursuz, kaba ve doyumsuz kapitalist" olarak sunarlar. Ancak bu söylem, sinsi bir kurnazlık tavrıyla ince bir aldatma propagandasından ibarettir.Müslüman Türklerin şehirli bir kimlikle para kazanmasını, zengin olmasını, iş yapmasını acımasızca para ve bina yükselten ve bu yüzden duyduğu suçluluk duygusunu dinle telafi etmeye çalışan insanlar olarak algılatmaya çalışmak, akıllıca ve sanatkârca olmayı bir taraf bırakın, sıradan bir zekâ ürünü bile değil. Zira kendilerinin para kazanma ve parayı harcama şekilleri gözlerimizin önündedir ve bu durum, yüzeysel anlamda insanî nitelik taşımıyor.Nişantaşılı karanlık burjuva aydın, 1950 sonrası süreçte bu vatanın asıl evladı olan Müslüman Türk vatandaşlarının insanî, İslamî ve millî değerlerle örülmüş bir şehirlilik kültürü geliştirmesini ve yaşamasını uyduruk kaydırık, aslı astarı olmayan hikâyelerle, romanlarla, olaylarla itibarsızlaştıramaz.Hiçbir zaman yerli, millî ve İslamî bir renk taşımayan, tam tersine bu temel değerlerimizi sanat, edebiyat, roman perdesi altında aşağılayarak, Müslüman Türk'ü mankurtlaştırmak gibi bir görev yapan kişi, yerli bir oryantalist gözüyle gecekonduları, gecekondudan modern kente dönüşen mahalleleri, buralarda yaşayan Müslüman Türkleri Balzac realizmi ile aşağılayıcı bir bakış açısından anlatmaya çalışıyor olabilir. Ama Müslüman Türk feraset ve basireti, bunun farkındadır.
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
- Dayatılan kapitalist stil / 26.12.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015