İlk önce yanlış olan bazı bilgileri düzeltelim.
Şimdilik adı TOGG olan daha sonra ismi değişecek olan otomobil, üretilen ilk yerli otomobil olarak tanıtılıyor. Bu bilgi yanlış. Çünkü henüz ortada üretim diye bir şey yok! Bize tanıtılan otomobiller, üretilmesi planlanan prototipler.
Diğer yanlış olan bilgi de, "Devrim otomobillerinden sonra bir ilk" deniliyor, ancak bu da doğru değil! Devrim otomobillerinin prototipleri 1961 yılında Eskişehir'de üretildi. TOGG'un prototipleri ise İtalya'da... Haliyle Devrim otomobilleri halen bir ilk olmayı sürdürüyor.
Devrim otomobillerinin elektrik donanımı ile diferansiyel dişlileri, kardan istavrozları ve motor yatakları ile cam ve lastikleri dışında tüm parçaları Türkiye'de üretildi.
TOGG'da ise hangi parçaların yerli olduğunu bilmiyoruz. İnternet sitesine bir bakayım dedim, ortada bir internet sitesi de yok!
Elektrikli otomobillerde en önemli parça pil. Pil teknolojisi, üzerinde çok çalışılan ve gelişen bir teknoloji. Şu an için Türkiye'de üretilenlerin yerlilik oranının oldukça düşük olduğunu biliyoruz. 400-500 km. boyunca çalışacak bir pilin fiyatının da 60 bin euro civarında olduğu söyleniyor. Yani yaklaşık 400 bin TL. Bu konuda net bir bilgi elimizde yok. Bütün bunlara rağmen hızla gelişen bu teknolojide fiyatlar da düşebilir.
Bu pillerin ömrünün ne kadar olacağı, tamiratının veya değişiminin kaç liraya mal olacağı gibi cevap bekleyen sorular da bulunuyor. Ayrıca elektrikte dışa bağımlı oluşumuz, bir deponun kaç liraya dolacağı ve uzun araç kuyrukları olması durumunda istasyonlarda bekleme süresinin kaç saat olacağı merak edilen diğer konular arasında.
Yerli otomobili tabii ki destekliyoruz, sakın yanlış anlaşılmasın. Türk mühendislerinin yeteneklerinin farkındayız ve imkan verildiği takdirde olmaz denilen nice işlere imza atabileceklerini biliyoruz. Zaten Türkiye'nin bugüne kadar en çok ihmal ettiği, yeterince istifade edemediği kesimin başında bilim insanlarımız ve mühendislerimiz geliyor.
Atatürk'ün kurduğu uçak fabrikalarının, onun vefatından sonra nasıl çürümeye terk edildiğini ve havacılık sektöründe ABD'ye nasıl bağımlı hale getirildiğimizi biliyoruz. Devrim otomobillerinin üretiminin de yine aynı sebeplerle iptal edildiğini biliyoruz. Türk havacılık ve Türk otomotiv sektörüne o günlerde vurulan bu darbeler olmamış olsaydı bugün Türkiye, hem dünya havacılık sektöründe hem de dünya otomotiv sektöründe söz sahibi olacaktı. Ancak maalesef bugüne kadar Türkiye'de iş başında olanların halkın yanında değil de emperyalistlerin yanında yer alması sebebiyle yerli otomobilin prototipini İtalya'da yaptık.
Yerli otomobili tabii ki destekliyoruz, fakat yerli otomobil prototipi üzerinden siyaset yapılmasını ve oy devşirmeye çalışılmasını desteklemiyoruz. Böyle yapanlara o zaman biz de, "Türkiye'deki petrol ve altın madenlerini neden yabancılar çıkartıyor?" diye sorarız. Madem o kadar yerliydiniz o zaman "Devletin tüm kurumlarını neden yabancılara sattınız?" diye sorarız. Madem o kadar çok yerlisiniz, "bankaların yarısı, borsadaki hisselerin de yüzde 65'i neden yabancıların elinde?" diye sorarız. Neden hayvan ithal ediyoruz, neden saman ithal ediyoruz, neden pamuk ithal ediyoruz, neden buğday, sarımsak, nohut, mercimek ithal ediyoruz, neden yerli üretimi ve yerli çiftçiyi desteklemiyorsunuz, diye sorarız.
Paran da, ekonomin de dolara bağımlı yani yerli değil.
Ne zaman paramız yerli olur, ne zaman Türk ekonomisi milli olur, ne zaman madenlerimizi yabancılar değil de biz çıkartırız, işte o zaman yaptığımız her şey yerli ve milli olur.
Son söz olarak diyorum ki; yerli otomobile evet ama,
yerli otomobile evet!
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022