Yeni tip koronavirüs yani Kovid-19, Türkiye'nin tam anlamıyla ayarlarını bozdu. "Hoş, Türkiye'nin ayarı çok mu düzgündü!" diyeceksiniz, haklısınız. İşin doğrusu, Türkiye'nin ayarlarının bozuk olduğu 'yeni tip koroavirüs yani Kovid-19' ile iyice açığa çıkmış oldu.
Fatih Altaylı'nın YKS sınavı ile ilgili yaptığı programda bilim insanlarının birbirine girmesi ve "Geri zekâlılar" ifadesinin canlı yayında kullanılıyor olması tablonun vahametini gözler önüne serdi.
Evet, bu hafta sonu çocuklarımız YKS sınavına girecekler. 2.5 milyon gencimizin gireceği bu sınav özellikle onlar ve aileleri için "hayati" önemde. Sadece mecazi anlamda değil, gerçek anlamda da "hayati" önemde!
5 maskeyi vatandaşına dağıtmayı beceremeyen iktidarın düzenlediği sınavlar elbette "hayati" önemde olacaktır. 2.5 milyon öğrenci, ailelerini de hesaba katarsanız 10 milyon insan eder. Çarpan etkisiyle 80 milyon insanı ilgilendiren bir sınav...
İktidarın bu dönemde verdiği Kovid-19 sınavına gelirsek, sınavı geçmek için gereken notu alamadıkları açıktır. Sağlık çalışanlarını bu değerlendirmenin dışında tutuyorum. Onlar, önceden girdikleri ve tam not aldıkları YKS, ÖSS, ÖYS gibi sınavlarda kendilerini ispatlamışlardı zaten. Başarıya alışık olan bu insanlar, yine başarılarıyla ve gösterdikleri özveriyle gönüllerdeki birinciliklerini aldılar.
Fakat, ekonomiyle pandemi arasında sıkışan hükümet, dengeyi sağlamaya çalışırken birbirinden çelişkili işlere imza attı. Ekonomik kaygılar giderilmeye çalışılırken, vatandaş Kovid-19 ile haşır neşir hale getirildi. Kovid-19'a karşı tedbirler ön plana çıktığında ise, bu sefer ekonomi ve geçim sorunu zirve yaptı.
Salgının merkez üssü İstanbul iken peş peşe gevşetilen tedbirler neticesinde Kovid-19 Anadolu'ya taşınmış oldu. Ben burada herhangi bir başarı göremiyorum! Peki, ekonomi düzeldi mi, insanların geçimi rahatladı mı? Ekonomi, pandemiden önce de kötüydü, yine kötü. İnsanlar önceden de geçim sıkıntısı çekiyordu, yine çekiyor, hem de daha fazla! Yani ortada bir başarı falan yok anlayacağınız.
Bir seferliğine mahsus önceden belirlenen bazı kişilere 1000'er lira vermek veya nakde sıkışan esnafa ve vatandaşa faizli borç vermek de başarı olarak gösterilemez.
Sonuç olarak böylesine güvensiz bir ortamda çocuklarımız yine "hayati" bir sınava girecekler. Allah hepsini korusun ve gönüllerindekini nasip etsin. Ancak eğitim sisteminin yıllardan beri bizleri çarkların dişlileri arasında öğüttüğü gibi bu çocuklarımızın da öğütülmesine göz mü yumacağız!
Sınavsız üniversiteye ne zaman geçeceğiz?
Eğitimde eşitsizliğe ne zaman son vereceğiz?
Okumak isteyen gençlerimizin önündeki engelleri ne zaman kaldıracağız?
Merhum Prof. Dr. Haydar Baş hocamız her soruna olduğu gibi bu soruna da el atmış ve çözüm üretmişti.
"Eğitim konusunda fırsat eşitliği devlet eliyle sağlanacaktır. Okumak isteyen her gence, lise öncesi eğitimde yapılacak yardımlar olduğu gibi; sınavsız üniversite gibi üniversite gençliğine yönelik projelerimiz ile her genç, devlet garantisinde okuma imkanına kavuşturulacaktır. Okumak isteyen bir insanın bu imkanlardan mahrum edilmesi, demokrasi, insan hakları ve fırsat eşitliği ile bağdaştırılamaz. Milli Devlet, sınavsız üniversiteye giriş imkanını her gencimize sunacaktır." (Prof. Dr. Haydar Baş, Milli Ekonomi Modeli Sosyal Devlet Milli Devlet, Şubat 2018, s.613)
Evet gençler!
Sizin geleceğinizi birkaç saatlik sınavla belirleyecek olan bu çarpık sisteme razı mı olacaksınız? "Sınavsız üniversite" istemiyor musunuz? Öyleyse yapacağınız şey belli... Bu hafta sonu "hayati" sınavınıza girin, tabiî ki tüm tedbirlerinizi alarak! Ondan sonra sizi bu sisteme zorlayanlara sandıkta "hayati" derslerini verin! Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın sizlere uzattığı o eli de havada bırakmayın.
Bari siz yeni nesilleri düşünün...
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022