Nazım Hikmet, "Bana mutluluğun resmini yapabilir misin?" diye sormuştu Abidin Dino'ya. Ünlü ressamımız o resmi yapamadı. Ama bir başka usta 10 Kasım 1938'den bu yana özlediğimiz, çok çok aradığımız Mustafa Kemal'in 80 yıllık yokluğunda O'nun varlığının resmini yaptı. Hayatını inanç ve bilimle kuşatan bu büyük usta Haydar Baş Hocamızdan başkası değildi.
Prof. Dr. Haydar Baş, ATATÜRK'e dönmek adına "Hoş Geldin Atatürk" tablosunu milletimizin ufkuna asmıştır.
Atatürk'e dönmek ne demektir? 1920'leri, 1930'ları tekrar yaşamak mıdır? Hayır. Atatürk'e dönmek geçmişe değil geleceğe dönmektir. Geleceğe Atatürk gibi yönelmektir.
Atatürk'ün Milli Mücadele'ye başlarken verdiği kararın "milli egemenlik esası", "kayıtsız şartsız bağımsızlık" ilkelerinin tam anlamıyla yaşatılması demektir. Teslimiyetçi değil, mücadeleci olmaktır. Dış ilişkileri eşit koşullarda yürütmek, tek taraflı ödün vermemektir. Türk kalarak çağdaşlaşmaktır. Devletin de, vatanın da sahibi olan halkın bireyleri olarak, malına sahip çıkmaktır. Malına karşı sorumluluk duymaktır. Dünya yaşamını akılla yürütmek, rehber olarak bilimi almaktır.
Devlet için Atatürk'e dönmek demek milli siyaset takip etmek demektir. Milli siyasetin amacı, millet ve memleketin gerçek saadet ve refahına çalışmaktır. Milli siyasetin uygulanmasında dayanak, her şeyden önce kendi kuvvetimiz, sermayemiz, imkânlarımızdır. Milli siyaset, kendini dış dünyadan tecrit etmek, işbirliği yapmamak, uluslararası örgütlere katılmamak değildir. Dış yardım almamak, yabancı sermayeye hayır demek değildir. Atatürk'ün milli siyaseti bunlara şu koşulla evet der: Devletin bağımsızlığına, ulusun egemenliğine, millet ve memleketin saadet ve refahına zarar verici olmayacak; yapılan işbirliği karşılıklılık (mütekabiliyet) esasına göre, ödün veren sadece Türkiye olmayacak şekilde kurulacaktır.
Atatürk, Kurtuluş Savaşı'nı bu siyasetle, hakiki dayanak noktasını hariçte değil, dâhilde bularak yürüttü ve zafere ulaştırdı. Tekâlifi Milliye emirleri ile halkın elinde olan, orduya yarayacak mal ve malzemenin %40'ına el koyarak savaş gücü oluşturdu.
Zaferden sonra kalkınma ve sanayileşmeyi kendi kuvvetimize dayanarak gerçekleştirdi.
Kurtuluş ve Kuruluşta, bu her iki harekette de, dünyanın mucize olarak nitelendirdiği sonuçlar elde etti.
Atatürk'ün kazandırdıklarına bakalım:
* Anadolu Türklüğünün hayatını kurtardı ve yaşayacağı bir coğrafya kazandırdı,
* Coğrafya üzerinde çağdaş, yeni bir Türk Devleti kurdu; Tam Bağımsız-Üniter-Ulusal Egemenlik esaslarına dayanan,
* Devlete, bireylere insan kimliği, halk ve millet kimliği kazandıran yeni bir rejim; cumhuriyetçi, halkçı, milliyetçi, devletçi ve devrimci,
* Yeni rejimle;
- Bireyleri "kula kul" olmaktan yurttaşlığa yükseltti, millete dönüştürdü,
- Çağdaşlaşma sağlandı,
- Sömürülmekten kurtarıp ulusal ekonomiyi kuran, sanayileşmeyi sağlayan devrimler gerçekleşti.
Bugüne gelirsek, Türkiye'nin eli mahkûm ve muhtaç görünümü, yeni Sevr'cilerin iştahını kabartmakta, fütursuzca üzerine gelmelerine sebep olmaktadır.
Hiçbir şeyi yokken Sevr'i yırtan Türk ulusu, şimdi çok şeyi varken, birkaç Sevr'i yırtar.
Yeter ki, Mustafa Kemal gibi, Haydar Baş gibi düşünelim.
Yeter ki, Atatürk'e dönelim ve milli siyaset takip edelim.
Yüce Atatürk'ü;
Saygı ve şükranla anıyoruz,
Bağlılığımızı bildiriyoruz,
Bizi affetmesini diliyoruz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023