Bu cennet vatan yüzyıl önce tarihinin en ağır imtihanlarını yaşadı.
İngiliz'i, Fransız'ı, Yunan'ı, İtalyan'ı, kimi Anzak, kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela bilumum Haçlı âlemi üzerimize çullandı, topraklarımızı işgal ettiler.
Henüz küresel oyunda esamesi bile okumayan devrin yeniyetme Amerikası bile, Damat Ferit Hükümeti'nin imzaladığı Sevr Anlaşması ile Wilson ilkelerini geçerli kılmak için Türk Topraklarına 1 tümen asker, yüzlerce misyoner, casus, istihbarat görevlisi, üst düzey komutanlar ve savaş gemileri göndermişti.
Mütareke yıllarında Osmanlı Sarayı önüne 5 adet Amerikan savaş gemisi demir atmıştı.
ABD Deniz Filo'suna ait "USS Bainbridge (DD-246)" adlı savaş gemisi, 1922 yılında işgal edilmiş İstanbul'un Kabataş açıklarındaydı.
13 Kasım 1918'de işgal edilip 4 yıl, 10 ay, 23 gün işgal altında kalan payitaht İstanbul'u, Gazi M. Kemal ve ordusu işgalde kurtarıyor.
Dönemin el-Halife ve'l-Padişah efendisi, Sadrazam Damat Ferit'ler, saltanatçılar, devrin Şeyhulislamı Mustafa Sabri'ler, Said Nursîler, İskilipli Atıflar, hacılar-hocalar ve onlara kapılmış teb'a, ya İngiliz mandası, veya Alman mandası yahut Amerikan mandası olmakdan yanaydı. Rumcu lobi dahi oluşum içindeydi.
Osmanlı'yı bölüp parçalayıp Haçlı'ya yutulacak lokma yapan Sevr ölüm fermanına, içerideki bu İslamcı kılıklı mandaların istek ve desteğiyle Damat Ferit Hükümeti imza atmıştı.
Türk'ün Ateşle İmtihanı'nın kalemşörü Halide Edip bile, Gazi M. Kemal ile karşılaşmada önce Amerikan mandasına kapılmıştı, Amerikan mandasının sesiydi.
Vahşi Batı öyle etti, böyle etti; koca Osmanlı'yı böldüler, parçaladılar, yuttular.
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Gazi M. Kemal Atatürk'ün böylesine yok olmuş bir Osmanlı küllerinden Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin kurduğunu anlatıyor.
Atatürk'ün Ehl-i Beyt soylu bir ulu seyyid olduğunu, çetin Milli Mücadele'de ve devletimizin kuruluşunda Gazi'nin üzerinde İmam Ali'nin mübarek eli ve Ehl-i Beyt'in bereketi olduğunu tanık ve belgeleriyle ispat ediyor.
Prof. Dr. Baş, gerçekleri anlattıkça; İslamcı kılıklı çağdaş mandacılar, genleri dedelerine çeken Mübadele kalıntıları ve şeytanın hoca kisveli bedava avukatları
gocunuyorlar.
Yüzyıl önceki mandaların çağdaş kalıntıları eşkin vermiş, homurdanıyorlar.
Yüzyıl önceki tabloya bakın: Gazi M. Kemal Atatürk, işgalcilere karşı, Haçlılara, İngiliz, Yunan, Fransız, İtalyan ve Amerikan işgalcilerine karşı Bağımsızlık Mücadelesi veriyor.
Prof. Dr. Baş'ın anlattığı Atatürk ve Milli Mücadele gerçeklerine kulak verin, Seyyid Ahmed es-Senüsî ile mektuplaşmalarına bakın; görülüyor ki, Gazi, Ehl-i beyt büyüklerinden imdad istiyor. Hacı Bektaş Veli dergahına baş koyuyor, oranın postnişi Cemalettin efendi ile istişare ediyor, onların himmet ve duasını alıyor, Cumhuriyet ilk defa orada konuşuluyor, temel orada atılıyor. Atatürk, Kurtuluş savaşına oradan Bismillah diyor.
Gazi Paşa önce vatan diyor, önce millet, önce devlet, önce bağımsızlık diyor. Önce Milli İktisad diyor.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş ve bağımsızlık safı işte bu saf!
Haçlı dünyasına karşı Milli Mücadele veren Gazi Atatürk'e karşı olan safta bakın kimler var:
İngiliz, Fransız, Yunan, İtalya, Amerika, devrin Osmanlı Padişahı, halifesi, Şeyhülislamı, hacısı-hocası, Said Nursî'si, İskiliplisi vs. manda safında durdular. Osmanlı'nın idam fermanı olan Sevr'e imza koydular, imza koyanlarla saf tuttular.
İngiliz, Yunan taraftarı oldular. İşgalci İngiliz ve Yunan'a karşı çıkan M. Kemal ve Kuvay-ı Milliye kafirdir fetvaları yaydılar Yunan uçakları ve İkdam
gazeteleriyle?
M. Kemal Atatürk'ü kafir ilan ettiler, dinsiz dediler, katl-i vacip fetvaları verdiler
Türk milleti biraz vakit aldı ama M. Kemal ile tek yürek oldu; bu mandacılara rağmen vatan kurtuldu, Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti devleti kuruldu ve onurumuzda yaşıyoruz.
Bugün yüzyıl sonra aynı mandalar eşkin verdiler.
Onun kurduğu devlette onurlu insan gibi yaşadıkları Atatürk'ü kafir, dinsiz ve deccal ilan ediyorlar.
Bankaların önlerinde kredi kuyruklarındalar. Kapitalizme, faize talim ediyorlar.
Medeniyetimizin mayası olan ve bu toprakları İslam yapan Ehl-i Beyti sevenleri fasık diye yaftalayıp safdışı ediyorlar.
Küresel ağabeylerinin işmarlarıyla Prof. Dr. Haydar Baş hocayı güya dillerine dolamaya çalışıyorlar.
Yasal hale gelen zinaya ve kasaplık hayvan etine dönüştürülen domuz etine kafa sallıyorlar.
İslamcı kisveye bürünmüş çağdaş mandacılar, saltanatçılar, yeni Osmanlıcılar, hacı-hoca geçinenler, sarıklılar, cüppeliler camide-cemaatte Allahu Ekber diye el kaldırıyorlar ama camiden çıkınca Amerika'sız olmaz ki dediler, diyorlar. Avrupa Birliği'nin önünde saf tutuyorlar. Bu topraklarda keşke Yunan galip gelseydi diyorlar.
Amerikan, Avrupa ve Yunan safında olanlardan da bu vatana hayır gelmediğini, gelmeyeceğini, Amerika'nın safındaki FETÖ'nun yağdırdığı bombalardan dahi anlamadılar aymazlar!
Bunlar İslamcı veya bir başka kisveli çağdaş mandacı safı!
Yüzyıl önceki bağımsızlık duruşunda ve Atatürk çizgisinin devam olan safın başında ise Prof. Dr. Haydar Baş var? Aynen Gazi M. Kemal Atatürk gibi, önce vatan, önce millet, önce devlet, önce asker, önce bağımsızlık diyor. Ehl-i Beyt diyor, Hacı Bektaş-Hacı Bayram diyor. Gazi M. Kemal Atatürk, üzerinde İmam Ali'nin elinin olduğu ulu bir seyyid diyor. Milli Ekonomi Modeli diyor, Sosyal devlet diyor, kapitalizmi mezara gömüyor, faiz sömürüne ve kaynaklarımızın ecnebiye peşkeş çekilmesine son diyor, hesabını-kitabını ortaya koyuyor.
Yüzyıl sonra Türk milleti, aynen Atatürk ile bütünleşip devleti kurduğu gibi, bugün de Prof. D. Baş ile bütünleşirse Türk devleti şaha kalkar, bu cennet vatandaki oyunlar bozulur? Beyinleri iğdiş edilmiş içimizdeki çağdaş mandacılar bile kurtulur.
İngiliz'i, Fransız'ı, Yunan'ı, İtalyan'ı, kimi Anzak, kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela bilumum Haçlı âlemi üzerimize çullandı, topraklarımızı işgal ettiler.
Henüz küresel oyunda esamesi bile okumayan devrin yeniyetme Amerikası bile, Damat Ferit Hükümeti'nin imzaladığı Sevr Anlaşması ile Wilson ilkelerini geçerli kılmak için Türk Topraklarına 1 tümen asker, yüzlerce misyoner, casus, istihbarat görevlisi, üst düzey komutanlar ve savaş gemileri göndermişti.
Mütareke yıllarında Osmanlı Sarayı önüne 5 adet Amerikan savaş gemisi demir atmıştı.
ABD Deniz Filo'suna ait "USS Bainbridge (DD-246)" adlı savaş gemisi, 1922 yılında işgal edilmiş İstanbul'un Kabataş açıklarındaydı.
13 Kasım 1918'de işgal edilip 4 yıl, 10 ay, 23 gün işgal altında kalan payitaht İstanbul'u, Gazi M. Kemal ve ordusu işgalde kurtarıyor.
Dönemin el-Halife ve'l-Padişah efendisi, Sadrazam Damat Ferit'ler, saltanatçılar, devrin Şeyhulislamı Mustafa Sabri'ler, Said Nursîler, İskilipli Atıflar, hacılar-hocalar ve onlara kapılmış teb'a, ya İngiliz mandası, veya Alman mandası yahut Amerikan mandası olmakdan yanaydı. Rumcu lobi dahi oluşum içindeydi.
Osmanlı'yı bölüp parçalayıp Haçlı'ya yutulacak lokma yapan Sevr ölüm fermanına, içerideki bu İslamcı kılıklı mandaların istek ve desteğiyle Damat Ferit Hükümeti imza atmıştı.
Türk'ün Ateşle İmtihanı'nın kalemşörü Halide Edip bile, Gazi M. Kemal ile karşılaşmada önce Amerikan mandasına kapılmıştı, Amerikan mandasının sesiydi.
Vahşi Batı öyle etti, böyle etti; koca Osmanlı'yı böldüler, parçaladılar, yuttular.
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Gazi M. Kemal Atatürk'ün böylesine yok olmuş bir Osmanlı küllerinden Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin kurduğunu anlatıyor.
Atatürk'ün Ehl-i Beyt soylu bir ulu seyyid olduğunu, çetin Milli Mücadele'de ve devletimizin kuruluşunda Gazi'nin üzerinde İmam Ali'nin mübarek eli ve Ehl-i Beyt'in bereketi olduğunu tanık ve belgeleriyle ispat ediyor.
Prof. Dr. Baş, gerçekleri anlattıkça; İslamcı kılıklı çağdaş mandacılar, genleri dedelerine çeken Mübadele kalıntıları ve şeytanın hoca kisveli bedava avukatları
gocunuyorlar.
Yüzyıl önceki mandaların çağdaş kalıntıları eşkin vermiş, homurdanıyorlar.
Yüzyıl önceki tabloya bakın: Gazi M. Kemal Atatürk, işgalcilere karşı, Haçlılara, İngiliz, Yunan, Fransız, İtalyan ve Amerikan işgalcilerine karşı Bağımsızlık Mücadelesi veriyor.
Prof. Dr. Baş'ın anlattığı Atatürk ve Milli Mücadele gerçeklerine kulak verin, Seyyid Ahmed es-Senüsî ile mektuplaşmalarına bakın; görülüyor ki, Gazi, Ehl-i beyt büyüklerinden imdad istiyor. Hacı Bektaş Veli dergahına baş koyuyor, oranın postnişi Cemalettin efendi ile istişare ediyor, onların himmet ve duasını alıyor, Cumhuriyet ilk defa orada konuşuluyor, temel orada atılıyor. Atatürk, Kurtuluş savaşına oradan Bismillah diyor.
Gazi Paşa önce vatan diyor, önce millet, önce devlet, önce bağımsızlık diyor. Önce Milli İktisad diyor.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş ve bağımsızlık safı işte bu saf!
Haçlı dünyasına karşı Milli Mücadele veren Gazi Atatürk'e karşı olan safta bakın kimler var:
İngiliz, Fransız, Yunan, İtalya, Amerika, devrin Osmanlı Padişahı, halifesi, Şeyhülislamı, hacısı-hocası, Said Nursî'si, İskiliplisi vs. manda safında durdular. Osmanlı'nın idam fermanı olan Sevr'e imza koydular, imza koyanlarla saf tuttular.
İngiliz, Yunan taraftarı oldular. İşgalci İngiliz ve Yunan'a karşı çıkan M. Kemal ve Kuvay-ı Milliye kafirdir fetvaları yaydılar Yunan uçakları ve İkdam
gazeteleriyle?
M. Kemal Atatürk'ü kafir ilan ettiler, dinsiz dediler, katl-i vacip fetvaları verdiler
Türk milleti biraz vakit aldı ama M. Kemal ile tek yürek oldu; bu mandacılara rağmen vatan kurtuldu, Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti devleti kuruldu ve onurumuzda yaşıyoruz.
Bugün yüzyıl sonra aynı mandalar eşkin verdiler.
Onun kurduğu devlette onurlu insan gibi yaşadıkları Atatürk'ü kafir, dinsiz ve deccal ilan ediyorlar.
Bankaların önlerinde kredi kuyruklarındalar. Kapitalizme, faize talim ediyorlar.
Medeniyetimizin mayası olan ve bu toprakları İslam yapan Ehl-i Beyti sevenleri fasık diye yaftalayıp safdışı ediyorlar.
Küresel ağabeylerinin işmarlarıyla Prof. Dr. Haydar Baş hocayı güya dillerine dolamaya çalışıyorlar.
Yasal hale gelen zinaya ve kasaplık hayvan etine dönüştürülen domuz etine kafa sallıyorlar.
İslamcı kisveye bürünmüş çağdaş mandacılar, saltanatçılar, yeni Osmanlıcılar, hacı-hoca geçinenler, sarıklılar, cüppeliler camide-cemaatte Allahu Ekber diye el kaldırıyorlar ama camiden çıkınca Amerika'sız olmaz ki dediler, diyorlar. Avrupa Birliği'nin önünde saf tutuyorlar. Bu topraklarda keşke Yunan galip gelseydi diyorlar.
Amerikan, Avrupa ve Yunan safında olanlardan da bu vatana hayır gelmediğini, gelmeyeceğini, Amerika'nın safındaki FETÖ'nun yağdırdığı bombalardan dahi anlamadılar aymazlar!
Bunlar İslamcı veya bir başka kisveli çağdaş mandacı safı!
Yüzyıl önceki bağımsızlık duruşunda ve Atatürk çizgisinin devam olan safın başında ise Prof. Dr. Haydar Baş var? Aynen Gazi M. Kemal Atatürk gibi, önce vatan, önce millet, önce devlet, önce asker, önce bağımsızlık diyor. Ehl-i Beyt diyor, Hacı Bektaş-Hacı Bayram diyor. Gazi M. Kemal Atatürk, üzerinde İmam Ali'nin elinin olduğu ulu bir seyyid diyor. Milli Ekonomi Modeli diyor, Sosyal devlet diyor, kapitalizmi mezara gömüyor, faiz sömürüne ve kaynaklarımızın ecnebiye peşkeş çekilmesine son diyor, hesabını-kitabını ortaya koyuyor.
Yüzyıl sonra Türk milleti, aynen Atatürk ile bütünleşip devleti kurduğu gibi, bugün de Prof. D. Baş ile bütünleşirse Türk devleti şaha kalkar, bu cennet vatandaki oyunlar bozulur? Beyinleri iğdiş edilmiş içimizdeki çağdaş mandacılar bile kurtulur.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019