Gazetemiz yazarlarından Müslim Karabacak Hoca anlatmış. ..mış'lı, ..miş'li değil, ..dı'lı, ..di'li bir anlatım! Yani kulaktan duyma değil, rivâyet değil, yaşanmış bir olay. Bazı yerlerini tekrar dikkatlerinize sunacağım: "Biz beş kişiydik. Onun yanında Fehim Adak vardı" diye başlıyor Müslim Hoca. Erbakan'la bir buluşmalarını anlatıyor. Yaklaşık bir saat süren görüşmede, Erbakan'ın özetlediği dünya siyâseti üzerine görüşlerini aktarıyor: "1- Dünyanın en güçlü devleti ABD'dir. 2- İsrail ne isterse o olur." Müslim Hoca; "... 'Refah Partimizin semiz, temiz ve leziz belediye başkanlarıııı' nidalarıyla ve büyük bir özenle yetiştirdiği biricik öğrencisi Erdoğan; "Müslüman Kardeşleri iktidardan İsrail alaşağı etti" deyince bizzat yaşadığım bu sahne gözümün önüne geldi" diyerek devam ediyor! Asıl can alıcı sözünü yazının sonunda söylüyor Müslim Hoca; ".. 'Bugün Mısır'da Hürriyet ve Adalet Partisi'ni alaşağı eden yarın istediği an Türkiye'de Adalet ve Kalkınma Partisi'ni de alaşağı etmeye muktedirdir.' Bunu demek istiyor Başbakan! Yazık, hem de çok yazık!'"Huylu huyuna, aldatıcılar aldatmaya, aldananlar aldatılmaya devam ediyorlar!Bütün bölücüler ve işbirlikçilere rağmen inadına Büyük Türk Devleti'nin BOP Eş Başkanı Başbakanı da görevi gereği, bir şeyler yapıyor!Öküz altına dana yerleştirip ihbâr etmeyi, talimatla öğrenerek meslek edinmiş Yaygın Basın'ın, fırçalandıkça parlayan dolma kalemleri de olanları, alkışlıyorlar! Ya da Irak'ta bir milyon Müslümanı katleden, yüz binlerce Müslüman kadına-kıza tecavüz eden Haçlı'ya dua eden Müslüman BOP Eş Başkanı'nın;"Bî-taraf, bertaraf olur haaa!" uyarıları gereği, onun hoşuna gidecek sloganları bağırıyorlar!...BOP Eş Başkanı, "AB yolunu Diyarbakır'dan geçirme"yle yetinmeyip, "Genişletilmiş Ortadoğu'da Diyarbakır parlayan yıldız olacak!" diye müjdelemişti! Dolma Kalemler de; "İşte buuu! Yaşasın İleri Demokrasiii!" diye vuvuzelaca ötmüşlerdi!Biri de Diyarbakır'dan; "Has..tirin! Has..tirin!" diye mukabele etmişti!Bunlar, ölümle korkutup sıtmaya razı etme operasyonlarıydı!Bunlar, kendini darı ambarında gören aç tavuk rüyalarıydı!Bunlar, yürümesini bilmeyen itin ürümesine kurt çağırmasıydı!Bunlar, hamsinin balinaya, tavşanın kurda kafa tutmasıydı!Bunlar, terbiyesiz çocuğun şirretçe ağlayarak istediğini elde etme çığlıklarıydı!Bütün dünya biliyor ki bu memleketin ve Türk milletinin asla Kürt sorunu olmadı, olmayacak. Milletin, bölücü PKK adlı bir sorunu var! Türk Milletinin PKK ile kan davası var! Son PKK'lı itlâf edilmeden ya da tamamı teslim olmadan da bu kan davası bitmez!Devlet; bu kanlıları cezâlandırmazsa, mahkûm bebek katili caniyi cezaevinde bile susturamazsa; pazarda satılan celep keklikleri pahasından fazlaya alarak ibret olsun diye hemen orada boynunu kopartmazsa, milletin "Kısas hakkı" doğar!Bu millet, kırk bin insanının kanından, kaleşnikofla taranan kundaktaki Kürt bebenin kanından asla vazgeçmez!Bu kadîm milletin bir de, PKK'lıları Haçlı dikteleriyle şımartan, demokrasi aracıyla bir yerlere tırmanmış, Recep Tayyip Erdoğan adlı bir büyük sıkıntısı daha var!Bindirilmiş kıta "Go..nün gılıyıx" diye böğüren meczûplara, işaretle alkış vurdurulan, serinlesinler diye püskürtülen su ile tazyîkli foseptik suyuyla yerlerde süründürüldüğü, biber gazıyla ağlatıldığı, coplatıldığı unutturulmak istenen millet te söylenmeğe başladı! Söylentileri duyan, "Güüç bende artııık!" mantığıyla öfkeyi de hitâbetten sayan-saydıran, herkese küfreden Potamyalı Recep de öfkeden çıldırdı!Sayın BOP Eş Başkanı! Siyâset ve hizmet adamı, milletten aldığı yetkiyle doğru işler yapmakla mükelleftir. Siyâset adamı millete rağmen iş yapamaz. Siyâset adamı, tinercilerin yakıp sokakta bıraktığı kimsesiz yaşlı vatandaşını, yanıklarıyla hastane bahçesinde sahipsiz bırakıp sonra da "Kimsesizler kimsesiyim!" diye çalım atamaz! Bir ülkenin başbakanının, sokaklara terk edilen yakılmış kimsesiz vatandaşını görmemek, bilmemek gibi bir ma'zereti olmaz, olamaz!Siyâset adamı; polisi zırhlı aracında yakmaya çalışan, gencecik kızları otobüste diri diri yakan, subayımızın eşini lojmanın balkonunda katleden, sokakları cehenneme çeviren PKK'lıları, gündüz bağda-gece dağda olan PKK'lı alçakları, görmezden gelip Milletten saklayamaz!Sayın Başbakan! Bu şerefsizlerin istekleri daha fazla demokrasidir öyle mi? O daha fazla demokrasiyi, aynı yöntemlerle Türk Milleti de isterse ne yapacaksınız?Bölücüler, silahla her isteklerini yaptırırsa; Devlete sadakatten başka yol bilmeyen, iş başa düştüğünde kazma-kürekle yedi düveli alt eden Türk Milleti'nin istekleri başlarsa dünyada kaçacak yeriniz mi var?Millet; ilk sandıkta AKP'yi, yerine görevlendireceği hükümetle de PKK'yı halletme hesaplarında! O güne kadar da Türk'çe vakarla sabredecektir!?Türk milleti, tevekkül ve kurt sabrıyla beklemesini bilir! Tarihle birlikte var olan bu millet, içindeki ayrık otlarını da, pislikleri de deniz ve toprak misali temizler, atar!Denizler, Şühedâ fışkıran Anadolu toprağı ve Türk milleti, içinde pislik barındırmaz!Nice 30 Ağustos'lara, nice-nice kalıcı zâferlere Türk Milleti...TÜRK TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ vesselâm.Selâm, sevgi, dua...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017