Zaman'ın bir teklifi var

Zaman gazetesi'nin "hizmetler" zinciri devam ediyor.Bu cümleden olarak en son parlak teklifini 2 Eylül Cuma günkü müshasında attı ortaya. Amerika'da meydana gelen katrina kasırgasında ölen Amerikalılar için dua çağrısı yapıyor Zaman gazetesi ve diyor ki; Diyanet İşleri, bütün camilerde bir Cuma günü Amerikalılar için dua ettirebilir. Çünkü diyor, bizim Marmara depreminde onlar kiliselerde dua etmişlerdi.Zaman gazetesi kaşla-göz arasında, araya bir cümle daha sıkıştırıyor ve diyor ki: "Amerika, bütün felaket zamanlarında Müslümanların yanında olmuştur."'Yalancının'! deyip yerinden fırlayanları görür gibi oluyorum, ama durun bakalım, sakince Zaman'ın dediklerini ve teklifini bir değerlendirelim.Herhangi bir Müslüman fert ya da kalabalık cemaat halinde ellerini açıp, bugün dünyada yaşayan altı milyar insanın hidayeti için dua edilebilir, bunun hiç bir mahzuru yok, tartışılacak hiç bir tarafı yok. İslam inancına göre bir kişinin, bir toplumun, bir ülkenin hidayetini istemek demek, o insan kitlelerinin Tevhid inancıyla buluşmasını istemek demektir. Yani, Rab olarak bir, eşi benleri olmayan, "tekten de tek bir tek, sadece bir tek" (N.F.K.) olduğuna Alemlere Rahmet Hz. Muhammed Mustafa'nın kulu ve Resulü olduğuna inanmalarını, yani amentünün altı şartını kabul etmelerini istemektir.Peki kasırgada, tayfunda ölen Amerikalılar için dua edebilir  miyiz? Hayır böyle bir yetkimiz ve selahiyetimiz yoktur. Ölenlerin ardından dua demek, onun affı ve mağfireti için alemlerin Rabbi vahid ve kahhar olan Allah'tan talepte bulunmaktır. Peki katrina kasırgasında ölen Amerikalılar böyle bir Allah'ı tanıyorlar mı? Son Peygamberin inandığı ve anlattığı, ihlas suresinin tanıttığı, eşsiz, benzersiz, doğmamış, doğurmamış bir ilah inancını kabul ediyorlar mı? Hayır, hayır, hayır..."Allah üçün üçüncüsüdür" diyerek kadir olan, İsa Allah'ın oğludur diyerek şirk üzerinde ısrar eden" ve bu inkar ve şirk üzere ölen Amerikalılar için bir Müslüman nasıl dua edebilir?Ellerini açıp, ey Allah'ım, bu kasırga felaketinde ölen, boğulan Amerikalılar, hayatta iken seni bir olarak tanımadılar, ölenlere rahmet olarak gönderdiğin Muhammedi'ne hakaretler ettiler, Tevhid inancında ısrar eden Müslümanların kökünü kazımak için çocuklarını gönderdiler, her türlü desteği sağladılar ama, sen yine de bunları bağışla, bunları cennetine koy mu diyecek?Bu saçma teklifi yaparken Zaman gazetesi bütün bu gerçekleri bilmiyor mu? Biliyor, bal gibi biliyor ama, kasırga bahanesiyle bu milletin inanç sisteminden bir gedik açmak, bir tuğla koparmak peşinde olunca, Allah işte böyle suç üstü yakalatıyor.Gücünüz varsa yardım edersiniz, yıkılan şehirleri imar edersiniz, yaralıları tedavi eder, ettirirsiniz, bütün bunlar devletler, milletler arası ilişkilerde olağan şeylerdir. Ama iş, kafirlerin müşrik ve mühidlerin ardından dua etmeye, ettirmeye gelince, bir Molla Kasım çıkar, "hemşehrim sen durduğun yeri, tarafı bir söyle bakayım" der.Ey Zaman gazetesi yetkilileri, etkilileri, sahipleri, finansörleri! Bütün felaket zamanlarında Amerika Müslümanların yanında olmuştur cümlesini servise koyarken hiç yüzünüz kızarmadı mı, hiç utanmadınız mı? Sizin bu cümlenizin yayınlandığı gün, Müslümanlar Bağdat'ta ölülerini ellişer ellişer, toplu mezarlara defnediyordu ki, bin kişiyi yetiştirebilsinler.Irak'ta, bir günde bin Müslümanın öldüğü o felakette de Amerika yanlarında mıydı? Defin işlemlerine yardım için mi conilerini Bağdat'a göndermişti? Yoksa oralarda dolaşan Amerikan markalı adamlar, Müslüman yaralılara ilaç mı getirmişlerdi?Gerçeklerin, bu kadar tersyüz, bu kadar altüst, bu kadar tepetaklak edilişine ancak Zaman'da rastlayabilirsiniz ve gerçekler Zaman'la değil anında anlaşılıyor artık.Mızrak çuvala sığmıyor çünkü.