Ankara'dan Erzurum'a yol gider mi?
Ülkenin başkentinden bakınca, Hasankale ilçesine bağlı Porsuk köyünde aşırı yağmurlardan ötürü yıkılan tek katlı bir evin enkazında can veren genç bir anne ve iki kızının tabutları görünür mü ve o aile yakınlarının acıları Ankara'dan hissedilebilir mi?
Yoksul halkın derin yoksulluğu büyük şehirlerin bulvarlarından ve siyaset kulvarlarından görülseydi, siyaset esnafınca feryatları duyulsaydı tek katlı evleri başlarına yıkılana kadar beklenmez o aileye ve benzerlerine bir çıkış yolu gösterirler, bir çare üretirlerdi.
İktidarıyla muhalefetiyle tüm partiler ve partililer, sadece seçimden seçime oy istemek için değil de ara-sıra köylülerin hal ve hatırlarını sormak için de köylere uğrama alışkanlığını edinmiş olsaydı duvarları yarılmış ve tavanları çökmek üzere olan ev sahiplerine bir akıl verirlerdi, belki de holdinglere verdikleri milyar dolarlık teşviklerden bir damla da bu yoksul köylülere damlatır, enkaz altında kalmalarının önüne geçerlerdi.
Okulların açıldığı ilk günde yaşanan bu acı, yürekleri dağlayan bu haber karşısında gel de, kendisi de Hasankale'nin bir başka köyünden olan Aşık Reyhani'nin 'Bu Dağda' şiirini hatırlama.
Yaklaşık yarım asır evvel şiirle çizilen bu fotoğrafa bir bakın ki, elli sene sonra dahi bir değişme bir gelişme olmuş mu?
Yine bal tutanlar parmaklarını yalamış, öyle yalamışlar ki kavanozu delmiş geçmişler, yine milletin payına düşeni oğlan yemiş oyuna gitmiş, çoban yemiş koyuna gitmiş ve yine yoksul dedelerin torunlarına da yine yoksulluk düşmüş, öyle ki dededen kalma tek katlı toprak yapılarda taş üstüne taş koyamayacak kadar…
BU DAĞDA
Bir keçe, bir kaval, bir garip çoban,
Yıllar geldi geçti, yatar bu dağda.
Gündüzü karanlık, gecesi zindan,
Ne zaman bir sabah atar bu dağda.
Bu dağdan bir yolcu ermez menzile,
Bu dağın derdi çok, her günü çile,
Güz gelince kuşlar gider sahile,
Vefakâr bir karga öter bu dağda.
Rüzgârlardır bu dağların postası
Yağmurlardır bu dağların bestesi
Eksik olmaz bu dağların hastası,
Bir limon kırk cana yeter bu dağda.
On bir ay bu dağın kışıyla karı
Senede bir aydır yazı baharı
Çok zengindir bu dağların tüccarı
Sabır alır, şükür satar bu dağda.
Reyhani bu dağlar kalmıyor karsız
Ovasında binalar var imarsız
Merhum Hakkı sürgün Emrah mezarsız
Bir gün Reyhani de yiter bu dağda
- Sahte kâr / 19.09.2025
- İhtimalleri değil ihmalleri konuşalım / 17.09.2025
- Haydutlukta hudut tanımayanlar ve… / 16.09.2025
- At izinin karıştığı izler ne seçiliyor ne de sayılıyor / 15.09.2025
- Ne zaman bir şafak atar bu dağda? / 11.09.2025
- Üç Y üç B’yi sildi süpürdü / 10.09.2025
- Sessizliğe isyanım var / 09.09.2025
- Dost odur ki dar gününde yar ola Geniş günde düşman bile yar olur / 06.09.2025
- Son düzlükte her şey dümdüz / 04.09.2025