Zuhal Konukseven: Avrupa’dan bakış

Bir yılı aşkın süredir Amsterdam'da yaşıyorum. Daha önce gezme amaçlı gelmiştim ama burada hayat sürdürmek farklı.

Ülke topraklarının çoğunluğu deniz seviyesinin altında. Yüzölçümü 41.528 km2, nüfusu 17.306.912 yani koskoca ülke bizim Konya şehrimiz kadar, nüfusu da İstanbul nüfusundan bile az. 

Böyle küçümsediğime bakmayın; Hollanda dünyanın en fazla ihracat yapan ilk 10 ülkesinden biri. Hatta 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman Hollanda'ya lale soğanı hediye etmiştir ve bunu ticarete dönüştürerek Dünyanın çiçek borsasını elinde bulundurup Türkiye dahil birçok ülkeye ihraç ediyor. 

Dünya ekonomisinde 16. sırada. Kişi başına düşen gayrisafi yurtiçi hasıla sıralamasında 7. sıradadır. Hollanda'da işsizlik oranı Avrupa ülkeleri arasında en düşük orandır. (Ekim 2011 itibari ile %4.8 ile).

Ülkenin toprağı, denizden kazanılmış. 1930'larda yapılan araştırmaya göre, denizden yaklaşık 2500 km2 toprak kazanılmış. Buna rağmen tarımda ithalat payıyla ABD'den sonra dünyada 2. sırada.

Tarım alanları Türkiye'dekinin %4'ü kadar ama nasıl bu kadar güçlü bir ülke olabiliyor? Çünkü sistem ülkesi ve bu sistemin dışına kesinlikle çıkmıyorlar; sosyal devlet ve sürekli gelişmekte olan yeni şeyler üreten insanlar.

Güzel vatanım kocaman 7 coğrafi bölgeden oluşur. Yer altı ve yer üstü bakımdan çok zengin... Ama gerek tarımsal faaliyetler, gerekse kişi başına düşen gayri safi hasıla çok düşük, işsizlik oranı ise çok yüksek.

3 farklı iklim tipine sahip güzel vatanım 2014'de 242.2 milyar dolar değerinde dış ülkelerden ithalat yapıyor.

Neden?

Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in dediği gibi hazine üstünde oturan dilenciler gibiyiz. Bu zamana kadar gelen devlet adamları birbirini kopyaladı sadece, hiçbiri farklı bir sistem, farklı bir proje ortaya koyamadı.

Türkiye gittikçe kötüleşiyor. Asgari ücret 2.800 TL! Ama her şeyin fiyatı zamlanarak artmışken, işsizlik almış başını gitmişken bu miktar diş kavuğuna yetmez.

Bu gidişata dur demenin zamanı geldi geçti bile. Dünyanın en genç genel başkanı Av. Hüseyin Baş, ülkem için biçilmiş kaftan. Bizler konforlu bir ülkede büyüyemesek de, çocuklarımız ve yeni doğacak olan nesil için geç kalmayalım. Avrupa ülkelerinin devlet yönetimi, sistemleri, tanıdığı hakları MEM'i okyanus olarak düşünelim

Okyanusta bir su damlası gibidir. Tüm dünya MEM'e muhtaçtır, kurtuluş reçetesidir. Genel Başkan Av. Hüseyin Baş Bey'in her zaman yanında ve arkasındayız, bu dava ilelebet payidar kalacaktır.