Kapitalist sistemin bayram anlayışı çocukluğumuzun bayramları ile örtüşmüyor.Yeni elbiselerin giyildiği, yatağın başında hazır bekleyen parlak rugan ayakkabılarla bayram ziyaretlerine çıkıldığı huzurlu ve neşeli bayramlar yok?Bu düzene göre bayram, çeşitli hakların gündem edildiği bir hak arama savaşı.Son dönemde devlet ile milleti karşı karşıya getirmeye çalışan gizli eller, maalesef 1 Mayıs'ta yine devredeydi.Önceki senelerde toplantı alanı olarak kullanılan ve 77 olaylarının anısına çiçek bırakılan Taksim Meydanı, Gezi olaylarından sonra gösterilere yine kapatıldı. Hiç de iyi olmadı.Taksim Meydanı, gezinin simgesi durumunda.Gezi ise hafızalarda TOMA'lar, biber gazı, çadırlar, direniş, polisin karşısında vatandaş kareleri ile kaldı.Beklenilenden uzun süren Gezi direnişinin, birkaç ağacın kesilmesine itiraz olmadığı ortadadır.Vatandaşına sahip çıkan devlet aranıyor.Anayasasında yazmasına rağmen hayata geçirilememiş sosyal devleti bekliyor vatandaş.Oysa Gezi kutuplaşmayı doruk noktaya çıkardığı gibi, milletin sesine kulak vermeyen, vermeye de niyeti olmayan devlet yargısını güçlendirdi."Yüzde 50'yi evde zor tutuyorum" çıkışları maalesef Ak Partisine karşı bugün gelinen noktanın da müsebbiplerinden. Taksim'de 1 Mayıs İşçi Bayramı'nda yaşanan korkunç görüntüler de Gezi olaylarına benzer manzaralar.Türk milleti olarak bir ve beraber olmaya mecburuz.Üstelik 1 Mayıs bundan birkaç sene evvel bayram havasında kutlanabiliyordu.Demek ki, bayramı bayram havasından çıkaran bürokratik engeller.İstenilse vatandaşa halay çekerek gününü kutlayacağı bir ortam hazırlanabilir, devlet-millet kaynaşmasının bir örneği verilebilir. Vatandaşa tahsis için Taksim veya başka bir yer devlet için fark eder mi?Vatandaşı bilinçli bir şekilde polisle karşı karşıya getirmek kimseye bir şey kazandırmaz.Anayasanın 26. maddesine göre, "Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir."Bu hak anayasada bulunduğu sürece, vatandaşın kullanımına açıktır ve devlet bu kullanımın önünü tıkayan engellere karşı garantördür.Biz bu sosyal devleti görmek istiyoruz.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018