14 Mart kimlerin bayramı?

14 Mart Tıp Bayramı’dır.
Vatansever hekimlerin bayramıdır.
Milliyetçilerin bayramıdır.
Mandacılığa ve mandacılara karşı olanların bayramıdır.
Bu bayram işgal altındaki İstanbul'da Tıbbiye'nin kuleleri arasına ay-yıldızlı dev Türk Bayrağını dikerek yedi düvele meydan okuyanların bayramıdır.
Dağlara, tepelere beyaz taşlarla çizilmiş ay-yıldızlı bayrakları belediye dozerleriyle sökenlerin bayramı hiç değildir.
Kendi yaptırdığı çeşmelerden "Malatya Şehitler Çeşmesi" yazısını spirallle sildirenlerin bayramı hiç değildir.
İşbirlikçi uşak Damat Ferit'ler işbaşında iken on binlerce İstanbullu'yu miting meydanlarına toplayabilecek kadar gözükara vatansever tabiplerin bayramıdır.
Sivas Kongresi'nde Mustafa Kemal Paşa’nın yüzüne karşı, “Paşam, temsilcisi olduğum Tıbbiyeliler beni buraya istiklal davamızı başarmak için gönderdiler. Mandayı kabul edemeyiz. Bunu kabul edecek olanları şiddetle reddederiz. Manda düşüncesini siz bile kabul etseniz, sizi de reddederiz. Mustafa Kemal’i vatan kurtarıcısı değil, vatan batırıcısı olarak ilan eder; şiddetle karşı koyarız!” diyebilen 18 yaşındaki delikanlı, cesur yürekli Dr. Kara Hikmet'lerin ve bugün onların yolundan gidenlerin bayramıdır.
O gün Atatürk'lerin, bugün Baştürk'lerin izinden şaşmadan, yalpalamadan gidenlerin bayramıdır 14 Mart.
14 Mart, bazı tuzu kuruların zannettiği gibi kokteyller bayramı değildir.
Vatansever hekimlerin, bağımsızlık uğrunda mücadele edenlerin, bu uğurda ter dökenlerin, can verenlerin bayramıdır.
Bu bayram "Topraklarımız aynı zamanda NATO’nun da toprağıdır" demeyi midesi kabul edebilenlerin bayramı değildir.
Din milliyetçiliği dahil her türlü milliyetçiliği, ayakları altına alanların bayramı hiç değildir.
Millet ayaklar altına alınmasın diyerek milliyetçilik yapanların bayramıdır.
"Bu vatan bizimdir bizim kalacaktır" diyenlerin bayramıdır 14 Mart.
Ülkemize haçlı Amerikan Patriot'larını kırmızı mumla davet ederek getirtenlerin bayramı hiç mi hiç değildir.
"Vatan toprağı kutsaldır asla geçemezsiniz" diyerek topluca Tıbbiye’yi bırakıp Çanakkale'de şehit olmaya gidenlerin bayramıdır.
İsrail'i korumak için haçlı füze radarlarını vatanın bağrına saplayanlar bu bayramı "maskeli balo bayramı" olarak kutlarlar.
Vatanın ekmeğini yedikten sonra, "Ben Türk değil Arnavut'um" diyebilenlerin bu bayramı kutlayabilmesi mümkün değildir.
Üç kuruş para gelecek diye memleketin hastanelerini gavura pazarlamak isteyenlerin bayramı değildir.
Hekimlik mesleğini hasta kafası sayan "hasta görücülük mesleğine" çevirenlerin bayramı değildir.
Hastaları "kelle" olarak gören zihniyetin bayramı değildir.
Hastayı müşteri olarak görenlerin böyle bir bayramı kutlamaya hakları yoktur.
Hastaları sadece bilgisayara kaydedilen "21 puanlık performans" olarak görenlerin tıp bayramları olmaz, olamaz.
Utanmazsanız kutlarsınız.