logo
11 TEMMUZ 2025

17 Aralık'ta AB kapısı Aralık mı?

17.12.2004 00:00:00
Avrupa parlamentosunda, AB'nin Türkiye ile tam üyelik müzakerelerini gecikmeden başlatmasını tavsiye eden karar tasarısı 262'ye karşı 407 oyla iki gün önce kabul edildi.

Burada çoğunluğun evet demesi sizi aldatmasın. Bu oylama Türkiye'nin tam üyelik oylaması değil, yalnızca ucu açık, her türlü avantajları kısıtlanmış ve tam üyelikle sonuçlanması keskin olmayan bir müzakerenin başlaması hakkında tavsiye niteliğinde bazı kararlar alınmış.

Türkiye ile yıllar sürecek olan müzakerelerin başlaması kararında bile 262 kişinin "hayır" demesi, üyelik oylandığı zaman "hayır" diyecek parlamenterlerin ne kadar fazla olacağı konusunda bize önemli mesajlar vermektedir.

Her ne kadar Avrupa Parlamentosu, "Türkiye'ye özel statüsü verilmesi", "Üyeliğin reddedilmesi" ve "Türkiye'nin 'Ermeni soykırımını' tanıması" önergelerini reddetmiş diye ifade edilse de, bütün bu talepler sadece binlerce sayfa arasında gizlenmiştir. Türkiye'ye önerilen üyelik statüsü bugün için bile sağdan soldan kırpılarak tam bir kuşa çevrilmiş durumda. Hele bu kırpılmaların 15 - 20 yıl daha devam edeceği düşünülürse kırpılmakta olan bu kuşun 20 yıl sonraki halini siz düşünün. AB'nin bize önerdiği "tam üyelik" kavramı bu haliyle bile diğer üye olan ülkelere verilen tam üyelik kavramıyla aynı değildir.

Müzakere sürecinde geçecek zaman zarfında AB üyeliğinde tek değişmeyecek olan şey "tam üyelik" kelimesi olacaktır. Göreceksiniz yılları bulan AB üyelik sürecinde olduğu gibi, tam üyelik kavramının içi olabildiğince boşaltılacak ve adı "tam üyelik" olan ama imtiyazlı ve özel statülü içeriğe sahip bir ortaklık bize önerilecektir.

Bu şekilde bir ortaklık ta kesinlikle diğer üye ülkelerin kazandıkları hakları bizim halkımıza kazandırmayacaktır. Bu da ikinci sınıf vatandaş olmayı, yani AB'nin zencileri olmayı kabul etmek anlamına gelecektir.

En son açıklanan tavsiye niteliğindeki metinde ifade edilen şeyler ve daha önce Türkiye'nin önüne konulan şartların üye olan diğer ülkelerin hiçbirisinin önüne konulmamış olması AB'nin bize zaten özel bir statü uyguladığını göstermiyor mu?

Açıklanan taslakta "müzakerelerin uzun bir sürecin başlangıç noktası olduğu, doğası itibarıyla sürecin ucu açık ve tam üyelikle sonuçlanacağı anlamını taşımadığı" ifade edilmesi de bu anlama gelmiyor mu?

Diğer üye ülkelere verilen serbest dolaşım hakkı Türk milletine verilmeyecek. Bu şartlar imtiyazlı ortaklık demektir ve maalesef Erdoğan hükümeti tarafından kabul edilmiştir.

Tarımla ilgili üye ülkelerin tamamına AB tarafından yapılan yardımların hiç birisi Türk çiftçisine verilmeyecektir. Bu da bize önerilen ortaklığın diğer üye ülkelere önerilenden çok farklı olduğunu göstermiyor mu?

Buna rağmen bu raporu hazırlayan AP Türkiye Raportörü Camiel Eurlings, pişkin pişkin "AB'nin Türkiye'ye adil bir şans vermesi gerektiğini" söyleyerek bizimle dalga geçiyor. Ve AB'nin bu isteklerinin Türkiye'nin üyelik çabalarına olumsuz etki yapmamasını isteyerek Türk siyasilerini motive etmeyi de unutmuyorlar.

Hiçbir siyasi kalkıp ta bu hazırladığın raporun neresi adil? diye sorma cesaretini gösteremiyor.

Sözde Ermeni soykırımının tanınmasının müzakerelerin başlaması için koşul olarak getirilmesini öngören değişiklik önergesi reddedildi. Ama bunun yerine sözde Ermeni soykırımının tanınmasına ilişkin Avrupa Parlamentosu'nun daha önce aldığı tavsiye kararına atıfta bulunan bir değişiklik önergesi ile "AB Komisyonu ve konseyi'nin Türkiye'nin sözde soykırımı tanımasını talep etmesini" öngören bir başka değişiklik önergesi kabul edildi.

Adamlar hiçbir taleplerinden vazgeçmiyorlar. Sadece gelecek bir tarihe erteliyorlar.

Eurlings'in, "Avrupa'da nasıl insanlar kolay cami inşa ediyorsa, Türkiye'de de bir kilise inşa edilebilmeli" ifadesi de Türkiye'de Hıristiyan vatandaşlarımızın nüfusunun kat kat fazlası sayıda açılan ve sayıları 36 bini bulan kilise tipi evlerin ve Başbakanın açtığı dinler bahçesi gibi yerlerin Avrupa'yı tatmin noktasında yeterli olmadığını da göstermiştir.

Bu da demektir ki müzakere tarihi alındıktan sonra hummalı bir şekilde devam eden kilise ve havra açılması faaliyetine Erdoğan hükümeti daha da hız verecektir.

Bu yazı yayınlandığı gün AB zirvesi toplanacak ve Türkiye lokumunu kaybetmemek için ucu açık müzakere tarihini verecekler.

Ama AB'nin verdiği sonu belirsiz bu tarihe karşı bizden aldıkları şeyler geri kazanması zor şeylerdir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Orhan Dede / diğer yazıları
Leman Dergisi'nin karikatür soruşturmasında gelişme
Firari yazı işleri müdürü gözaltına alındı
Silah bırakma gösterisi
Bir grup terörist silah yaktı ve gitti
Bahçeli'den silah bırakma açıklaması
'PKK’nın kurucu önderliği sözünü tuttu'
30 terörist silahlarını imha edecek
PKK sembolik silah bırakıyor
'Gazze'deki sivillere defolun diyoruz'
Katil Netanyahu'dan küstah tehdit
Tedavi altındaydı
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut öldü
İsteyen herkes başkan adayı olamazmış
Zorbalık derneklere de sıçradı
LGS sonuçları açıklandı
Tercihler 14 - 24 Temmuz arası
Srebrenitsa Soykırımının yıl dönümü
Soykırımın 7 kurbanı toprağa verilecek
Kartalkaya'da yakınlarını kaybedenler konuştu
170 gün geçti 'artık yeter'
Mısır'dan 'Avrupalı İmamlar'ın İsrail ziyaretine tepki
'Utanç verici bir manzara'
Mısır ve Çin'den 'milli paralarla ticaret' hamlesi
3 anlaşma imzalandı
ABD, Kanada'ya yüzde 35 ilave vergi uygulayacak
Trump: 1 Ağustos'ta başlıyor
Erdoğan'dan kritik atamalar
Üniversitelere rektör atadı
4 kişideki para 750 milyon kişiden fazla
İşte gelir adaletsizliğinin geldiği nokta
Leman Dergisi'nin karikatür soruşturmasında gelişme
Firari yazı işleri müdürü gözaltına alındı
Silah bırakma gösterisi
Bir grup terörist silah yaktı ve gitti
Bahçeli'den silah bırakma açıklaması
'PKK’nın kurucu önderliği sözünü tuttu'
30 terörist silahlarını imha edecek
PKK sembolik silah bırakıyor
'Gazze'deki sivillere defolun diyoruz'
Katil Netanyahu'dan küstah tehdit
Tedavi altındaydı
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut öldü
İsteyen herkes başkan adayı olamazmış
Zorbalık derneklere de sıçradı
LGS sonuçları açıklandı
Tercihler 14 - 24 Temmuz arası
Srebrenitsa Soykırımının yıl dönümü
Soykırımın 7 kurbanı toprağa verilecek
Kartalkaya'da yakınlarını kaybedenler konuştu
170 gün geçti 'artık yeter'
Mısır'dan 'Avrupalı İmamlar'ın İsrail ziyaretine tepki
'Utanç verici bir manzara'
Mısır ve Çin'den 'milli paralarla ticaret' hamlesi
3 anlaşma imzalandı
ABD, Kanada'ya yüzde 35 ilave vergi uygulayacak
Trump: 1 Ağustos'ta başlıyor
Erdoğan'dan kritik atamalar
Üniversitelere rektör atadı
4 kişideki para 750 milyon kişiden fazla
İşte gelir adaletsizliğinin geldiği nokta
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.