Bugünkü yazımda 2001 yılından buyana, Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde yayınlanan köşe yazılarında devlet ve milletimizi bekleyen tehlikeler, atılan adımların sonuçlarının ne olacağı konusundaki uyarıları ve gösterdiği çıkış yollarından bazı örnekler aktaracağım.
Malumunuz 2001'de Ecevit-Yılmaz-Bahçeli koalisyonu vardı. Yani görüntüde solcu, muhafazakâr, milliyetçi bir anlayışla ülke yönetiliyordu. Ama ekonomiye hükmeden Batı idi!
09.12.2001 tarihli yazısında Sayın Baş şöyle diyordu;
"Modern sömürü sisteminin ekonomik ayağını oluşturan IMF, ülkemizi günden güne batağa sürüklemektedir…
IMF, emperyalist bir mantıkla vazifesini yapmakta, ekonomik sahada kendine bağımlı bir Türkiye için çalışmaktadır.
Siyasi iradeden beklenilen; vazifelerini yaparak, bu mandacı zihniyetten bir an evvel kurtulup, tamamen milli projeleri hayata geçirmeleridir…
Dar Bölge Kalkınma Modeli olarak isimlendirilebilecek bu projede, her bölgeye uygun organize sanayi bölgeleri devlet tarafından kurulacaktır.
Devlet, dış baskılarla ve emirlerle değil, milli projelerle millete ve ekonomiye yön vermelidir. Oluşturulacak KOBİ şehirleri, üretimle ilgili çağdaş her türlü bilgi ile donatılacaktır." diyen Sayın Baş, bu projenin nasıl uygulanacağını da madde madde yazısında ifade etmişti.
* * *
Şimdi soralım; yaşanan 2 büyük deprem ve yine iki global ekonomik kriz o günkü üçlü koalisyon hükümeti kurtuluşu IMF politikalarında gördü! Bu anlayış yüzünden vatandaşın cebine ateş düştü, başbakana yazar kasa fırlatıldı.
Bugün 17 yıllık tek parti iktidarı var ve her fırsatta IMF'yi lanetliyorlar.
Ama ortada da bir gerçek var!
O gün IMF programlarını uygulayan hükümetten 4 kat daha çok devleti borçlandırmış, vatandaşını bankalara 90 kat daha borçlandırmış bir tek parti hükümeti var karşımızda.
Artı iflas açıklayan, konkordato ilan eden binden fazla devasa firma, şirket, kepenk kapatan yüz binlerce esnaf, 4 milyona dayanan işsiz sayısı ve kendini, meclis önünde yakanların yaşandığı bir tablo var önümüzde.
Ne değişti?
***
***
Asıl kurtarılması gereken devletin kasasıdır
Prof. Dr. Haydar Baş bu başlığı 14 Ocak 2002'de atmış ve koalisyon hükümetinin ekonomik tedbirlerinin yanlış olduğunu, çıkış için yanlış kapı çaldığını ifade ediyordu.
Yazısının devamında Sayın Baş şöyle diyordu;
"Ülkemizi ekonomik krize götüren en önemli sebeplerden biri bankaların içinin boşaltılması suretiyle Hazine'nin talan edilmesiydi.
Devlet hazinesi üzerinde büyük bir kambur olan bankalar, aynı zamanda günümüz ekonomi politikalarında devlete borç veren kuruluşlardır.
Bir anlamda, "devleti ayakta tutmak da, batırmak da ellerindedir" dersek abartmış olmayız…
Ederinden çok yükseğe satılan parayı ödemeye uğraşan devlet, halktan topladığı vergileri ve neredeyse tüm gelir kaynaklarını, aldığı bu yüksek faizli borçlara aktarmaktadır.
Bugün devletimiz, vergi gelirlerinin tamamını, bütçenin % 45'ini faize yatırıyor."
***
***
17 yıl sonra değişen bir şey var mı?
Bugün devlet bankaları devamlı zarar açıklarken özel bankalar kâr rekorları kırıyor. Nasıl? Devlete para satıyorlar, millete para satıyorlar.
Daha vahimi ülkemizdeki bankaların % 65'ten fazlası yabancı yatırımcılara ait. Yani Sayın Baş'ın 2002'de dediği gibi "Bir anlamda devleti ayakta tutmak da, batırmak da bankaların ellerindedir."
2001 ile 2019 arasında ne fark var, diye sormuştuk ya! Hazır cevap olanlar, yollar, köprüler, tüneller, rezidanslar, havaalanları, gökdelenler vs. var, diyeceklerdir.
İyi o zaman! Hanımına 5 kilometre yol ver, pazar yapsın. Çocuğuna rezidans ver, okul harçlığı yapsın. Ev ihtiyaçları içinde tünelleri kullan. Sen de işe uçakla gidersin. Akşam yemeğinde de gökdelen yersiniz.
Afiyet olsun.
Afiyet olsun.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Abanın altındaki 5 kişi / 12.04.2024
- Nasıl bir ayı geride bıraktık? / 11.04.2024
- İlahi emri yerine getirdiğimiz için bayram yapıyoruz / 10.04.2024
- Milli Görüşçülerin İsrail ve dinlerarası diyalog gömleği -2- / 08.04.2024
- Milli Görüşçülerin İsrail ve dinler arası diyalog gömleği -1 / 07.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Abanın altındaki 5 kişi / 12.04.2024
- Nasıl bir ayı geride bıraktık? / 11.04.2024
- İlahi emri yerine getirdiğimiz için bayram yapıyoruz / 10.04.2024
- Milli Görüşçülerin İsrail ve dinlerarası diyalog gömleği -2- / 08.04.2024
- Milli Görüşçülerin İsrail ve dinler arası diyalog gömleği -1 / 07.04.2024