Muharrem ayı bizzat ayet ve hadislerle kıymetlinin kıymetlisi kılınan özel aylardan biridir. İnsanlık tarihinde bir çok dönüm noktası kabul edilen olaylar bu ayda gerçekleşmiştir.
Bir kez daha itiraf edeyim ki Prof. Dr. Haydar Baş vesilesiyle Ehl-i Beyt'i ve İmam Hüseyin'i tanıdıktan sonra Muharrem benim için İmam Hüseyin'dir, Hüseyin ayıdır.
O maddi ve manevi şerefte zirve yapmış insanları daha çok anma, hatırlama, Onlara daha fazla yakınlık kurma ayıdır.
Aynı zamanda da Allah rızası için o günkü ve bugünkü zalimlere lanet okuma ayıdır.
Alemlerin Efendisi Hz. Muhammed'in (s.a.a.v) nesline yok etme girişimi üzerinden diğer ifadeyle Kerbela vahşeti üzerinden 1.345 yıl geçti.
Evet, İmam Hüseyin'i (a.s) anmak çok büyük bir nasip. Ya anlamak? İşte bizlerin ve bütün Müslümanların asıl sorunu bu!
Hele Siyonist-Haçlı zihniyetin direk İslam'ı ve Müslümanları yok etmek için her gün yeni saldırılar yaptığı, içimizdeki Yezit soyundan olanların bin bir fitneler çıkardığı şu günlerde bu anlayışa, bu birliğe muhtaç ve de mecburuz.
Nedenini Prof. Dr. Haydar Baş'ın, İmam Hüseyin adlı eserinden derlediğim başlıklarla aktarmaya çalışacağım.
1- İmam Hüseyin (a.s), ceddi Resûlullah'ın (s.a.v.) dönemindeki İslam'ı tekrar diriltmek için şehit olmuştur. İslam değerlerinin tekrar Kur'an çizgisine dönmesi için İslam dininin yeniden yücelmesi için şehit olmuştur.
2- O, hayatını feda ederek insanların dikkatini çekmesi, Kerbela Olayı'nı tarihte yapılmış kıyamların en önemlisi hâline getirmiştir.
3- Bu kıyam ümmete, "en derin fitnenin içinde dahi olsanız, canınızı da ortaya koysanız, tek başınıza da kalsanız, İslam uğruna mücadele edin" yiğitliğini öğretmiştir.
4- Cenab-ı Hak, O'na öyle büyük bir şahadet nasip etmiştir ki, O'nun (a.s.) şahadeti, İslam'ı rayından çıkaran koskoca bir hanedanlığı bitirecek ve ümmetin itikadının düzelmesine vesile olacaktır.
5- Bu öyle bir şahadettir ki, O'nun (a.s.) ölümü adeta İslam dininin yeniden dirilişidir.
6- O'nun şahadeti ile halk, Emevi hanedanlığının ve adına İslam, dedikleri düzenin yanlış olduğuna kabul etmiştir.
7- O'nun şahadetin ardından ümmet, Yezid'in nasıl bir insan olduğunu ve halifelik makamında ne işi olduğunu, sorgulamaya başlamıştır.
8- O günden bugüne, "Kerbela" her daim hafızalarda kalan ve diri tutulan bir mesele olduğuna göre bu, İmam Hüseyin'in (a.s.) vazifesini en iyi şekilde yerine getirdiğinin de göstergesidir.
9- İmam Hüseyin'in (a.s.) kıyamı zaman açısından Kufe halkının mektuplar göndererek kendisini, Kufe'ye, İmam olması için davet etmesinden önce gerçekleşmiştir. Yani kıyamın mektuplarla, davetle ilgisi yoktur.
10- Kufe halkı, Yezid'in halifeliğine karşı İmam Hüseyin'den (a.s.) yardım istemiştir. Ama İmam'ın kıyamı, Kufe halkı için değildir.
11- Kerbela şahadeti ile noktalanan kıyam, hak ile batılın mücadelesidir.
12- Bu kıyam, Yezid gibi bir kişinin, İslam'ı temsil etmemesi gerektiğinin haykırışıdır.
13- Bu kıyam, Sakife'den başlayan bozulmanın sona ermesi için canını ortaya koyan bir İslam önderinin iman tavrıdır.
14- Bu kıyam, "Allah, beni öldürülmüş görmek istiyor" ölçüsünde kendini bulan, Allah rızası için ölümü göze almanın adıdır.
15- Bu kıyam, topyekun Müslümanların batıla karşı hakkın, adaletsizliğe karşı adaletin, zulme karşı haklının yanında olma zorunluluğunun haykırışıdır.
Rabbim, bizleri, O'nların şefaatine nail eylesin ve de O'nlara layık olmayı nasip eylesin. (amin)
Emevi zihniyeti yeniden dirildi
Sevgili Peygamberimiz (s.a.a.v) şöyle buyuruyor: "Ahir zamanda bazı kimseler çıkacak ve dini dünyaya alet edecekler; insanlara yumuşak görünmek için kuzu derilerine / kuzu postuna bürünecekler; dilleri şekerden tatlı, fakat kalpleri kurt kalbidir.
Allah şöyle buyurur: 'Bunlar, benim affıma mı güvenip aldanıyorlar yoksa bana karşı mı (benim rahmetime güvendikleri için mi) böyle cüretkâr davranıyorlar?
Şanıma yemin ederim ki onların üzerine öyle bir fitne / musibet göndereceğim ki, o çok yumuşak huylu, halim-selim olan kimseleri bile şaşkına çevirecektir.' " (Tirmizî, Zuhd, 59; Darimî, Mukaddime, 29).
"Kim, yarım sözcükle de olsa bir Müslüman'ın öldürülmesine yardım ederse; kıyamet gününde Yüce Allah'ın huzurunda, alnına "Bunun Allah'ın rahmetinden nasibi yoktur" diye yazılmış olarak getirilir" (İbn Mâce, Diyât 1)
"Ruhum kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki, ümmetimden zulmü ve batılı engellemeye takatları olduğu halde geri durup zalimlere yağcılık yapanlar, kabirlerinden maymunlar ve domuzlar suretinde diriltileceklerdir" (Deylemî, Kenz'ul Ummal, 5605, 3/83; Suyutî, Durr'ul Mensur, 3/127).
Demek ki Emevi zihniyeti dirilmiş. O zaman bize, Hüseyin olmak düşer.
Bir kez daha itiraf edeyim ki Prof. Dr. Haydar Baş vesilesiyle Ehl-i Beyt'i ve İmam Hüseyin'i tanıdıktan sonra Muharrem benim için İmam Hüseyin'dir, Hüseyin ayıdır.
O maddi ve manevi şerefte zirve yapmış insanları daha çok anma, hatırlama, Onlara daha fazla yakınlık kurma ayıdır.
Aynı zamanda da Allah rızası için o günkü ve bugünkü zalimlere lanet okuma ayıdır.
Alemlerin Efendisi Hz. Muhammed'in (s.a.a.v) nesline yok etme girişimi üzerinden diğer ifadeyle Kerbela vahşeti üzerinden 1.345 yıl geçti.
Evet, İmam Hüseyin'i (a.s) anmak çok büyük bir nasip. Ya anlamak? İşte bizlerin ve bütün Müslümanların asıl sorunu bu!
Hele Siyonist-Haçlı zihniyetin direk İslam'ı ve Müslümanları yok etmek için her gün yeni saldırılar yaptığı, içimizdeki Yezit soyundan olanların bin bir fitneler çıkardığı şu günlerde bu anlayışa, bu birliğe muhtaç ve de mecburuz.
Nedenini Prof. Dr. Haydar Baş'ın, İmam Hüseyin adlı eserinden derlediğim başlıklarla aktarmaya çalışacağım.
1- İmam Hüseyin (a.s), ceddi Resûlullah'ın (s.a.v.) dönemindeki İslam'ı tekrar diriltmek için şehit olmuştur. İslam değerlerinin tekrar Kur'an çizgisine dönmesi için İslam dininin yeniden yücelmesi için şehit olmuştur.
2- O, hayatını feda ederek insanların dikkatini çekmesi, Kerbela Olayı'nı tarihte yapılmış kıyamların en önemlisi hâline getirmiştir.
3- Bu kıyam ümmete, "en derin fitnenin içinde dahi olsanız, canınızı da ortaya koysanız, tek başınıza da kalsanız, İslam uğruna mücadele edin" yiğitliğini öğretmiştir.
4- Cenab-ı Hak, O'na öyle büyük bir şahadet nasip etmiştir ki, O'nun (a.s.) şahadeti, İslam'ı rayından çıkaran koskoca bir hanedanlığı bitirecek ve ümmetin itikadının düzelmesine vesile olacaktır.
5- Bu öyle bir şahadettir ki, O'nun (a.s.) ölümü adeta İslam dininin yeniden dirilişidir.
6- O'nun şahadeti ile halk, Emevi hanedanlığının ve adına İslam, dedikleri düzenin yanlış olduğuna kabul etmiştir.
7- O'nun şahadetin ardından ümmet, Yezid'in nasıl bir insan olduğunu ve halifelik makamında ne işi olduğunu, sorgulamaya başlamıştır.
8- O günden bugüne, "Kerbela" her daim hafızalarda kalan ve diri tutulan bir mesele olduğuna göre bu, İmam Hüseyin'in (a.s.) vazifesini en iyi şekilde yerine getirdiğinin de göstergesidir.
9- İmam Hüseyin'in (a.s.) kıyamı zaman açısından Kufe halkının mektuplar göndererek kendisini, Kufe'ye, İmam olması için davet etmesinden önce gerçekleşmiştir. Yani kıyamın mektuplarla, davetle ilgisi yoktur.
10- Kufe halkı, Yezid'in halifeliğine karşı İmam Hüseyin'den (a.s.) yardım istemiştir. Ama İmam'ın kıyamı, Kufe halkı için değildir.
11- Kerbela şahadeti ile noktalanan kıyam, hak ile batılın mücadelesidir.
12- Bu kıyam, Yezid gibi bir kişinin, İslam'ı temsil etmemesi gerektiğinin haykırışıdır.
13- Bu kıyam, Sakife'den başlayan bozulmanın sona ermesi için canını ortaya koyan bir İslam önderinin iman tavrıdır.
14- Bu kıyam, "Allah, beni öldürülmüş görmek istiyor" ölçüsünde kendini bulan, Allah rızası için ölümü göze almanın adıdır.
15- Bu kıyam, topyekun Müslümanların batıla karşı hakkın, adaletsizliğe karşı adaletin, zulme karşı haklının yanında olma zorunluluğunun haykırışıdır.
Rabbim, bizleri, O'nların şefaatine nail eylesin ve de O'nlara layık olmayı nasip eylesin. (amin)
Emevi zihniyeti yeniden dirildi
Sevgili Peygamberimiz (s.a.a.v) şöyle buyuruyor: "Ahir zamanda bazı kimseler çıkacak ve dini dünyaya alet edecekler; insanlara yumuşak görünmek için kuzu derilerine / kuzu postuna bürünecekler; dilleri şekerden tatlı, fakat kalpleri kurt kalbidir.
Allah şöyle buyurur: 'Bunlar, benim affıma mı güvenip aldanıyorlar yoksa bana karşı mı (benim rahmetime güvendikleri için mi) böyle cüretkâr davranıyorlar?
Şanıma yemin ederim ki onların üzerine öyle bir fitne / musibet göndereceğim ki, o çok yumuşak huylu, halim-selim olan kimseleri bile şaşkına çevirecektir.' " (Tirmizî, Zuhd, 59; Darimî, Mukaddime, 29).
"Kim, yarım sözcükle de olsa bir Müslüman'ın öldürülmesine yardım ederse; kıyamet gününde Yüce Allah'ın huzurunda, alnına "Bunun Allah'ın rahmetinden nasibi yoktur" diye yazılmış olarak getirilir" (İbn Mâce, Diyât 1)
"Ruhum kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki, ümmetimden zulmü ve batılı engellemeye takatları olduğu halde geri durup zalimlere yağcılık yapanlar, kabirlerinden maymunlar ve domuzlar suretinde diriltileceklerdir" (Deylemî, Kenz'ul Ummal, 5605, 3/83; Suyutî, Durr'ul Mensur, 3/127).
Demek ki Emevi zihniyeti dirilmiş. O zaman bize, Hüseyin olmak düşer.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Fitneye karşı Hüseyin olmak / 29.06.2025
- Sözde ‘Terörsüz Türkiye’ye’ feda edilen değerlerimiz / 28.06.2025
- NATO toplantısı öncesi ve sonrası / 27.06.2025
- İsrail, ABD-İran savaşından 15 ders / 26.06.2025
- Türkiye, BOP’un neresinde? / 24.06.2025
- TBMM’deki rezalet BOP’un parçasıdır / 23.06.2025
- Çay, buğday derken sıra zeytinde / 22.06.2025
- 10 kez fullemek için önce bir araba lazım / 21.06.2025
- Allah'ın dininde renkten renge girip kaypaklık etmeyin / 20.06.2025
- Bizim ünlülerin vicdanı yok mu? / 19.06.2025
- Sözde ‘Terörsüz Türkiye’ye’ feda edilen değerlerimiz / 28.06.2025
- NATO toplantısı öncesi ve sonrası / 27.06.2025
- İsrail, ABD-İran savaşından 15 ders / 26.06.2025
- Türkiye, BOP’un neresinde? / 24.06.2025
- TBMM’deki rezalet BOP’un parçasıdır / 23.06.2025
- Çay, buğday derken sıra zeytinde / 22.06.2025
- 10 kez fullemek için önce bir araba lazım / 21.06.2025
- Allah'ın dininde renkten renge girip kaypaklık etmeyin / 20.06.2025
- Bizim ünlülerin vicdanı yok mu? / 19.06.2025