Türkiye hazırlık devresinde
Türkiye şu anda bütünüyle AB'nin istediklerine dönük olarak adeta ev ödevlerini zamanında bitirmek yarışında gibidir. Bunun yanında da belirttiğim gibi; Kıbrıs'da ortada bütün varlığıyla durup geleceğini beklemektedir. Ama AB masallardaki büyük ejdarhaları anımsatmaktadır. Kendi isteklerine ne kadar uygun hareket edilirse edilsin, hangi sorunları ve istekleri yerine getirilirse getirilsin, onlar yeni yeni paketler dolu istekleriyle karşımıza yeniden çıkmaktadırlar. Bizimkilerde de artık mecal kalmadı gibi. Çünkü, artık olmadık durumlara sıra geldi gelecek gibi gözükmektedir.
Artık Güneydoğu toprakları teleffuz edilmeye başlanmıştır. Artık patrikhaneye uygun olarak şanına yakışır bir papaz okulunun açılması, orada dünyanın en iyi papazlarının yetiştirilmesi de istenmektedir.
Onun yanına patriğe daha şimdiden Batı dünyası egemen bir devlet temsilcisi olarak bakmaktadır. "Ekünemik" sıfatı da yakında istediklerine dahil edilecektir. O zaman İstanbul'da bir nevi "küçük Konstantinopolis" mi kurulacaktır?
Ermeni soykırımının
tanınması istenilebilir
Ya Ermeni soykırımı ne olacaktır! Onların soykırımını bize yüklemek istiyorlar. Hatta bazı devletler Ermeni soykırımını parlamentolarında çoktan tanıdılar bile. Son olarak da İsviçre parlamentosu bu konuyu Meclis'te kabul ederek yürürlüğe koymuş durumdadır.
Bu durumun sonunda AB ve ABD isteklerini yerine getirmek için, tehdit ve dayatmalarla bakalım bizden daha neleri isteyeceklerdir?
Beşar Esad'tan sıcak mesajlar
Suriye'nin yeni Başkanı, oğul Beşar Esad ülkemize geldi ve kendisi çok sıcak kabul gördü. Suriye şu anda ABD'nin hedefleri arasında bulunmaktadır. ABD'nin gözünde, Baas Partisi Saddam'ın partisi olarak görmektedir. Suriye'de de aynı parti söz konusudur.
Öte yandan, Suriye bir nevi yalnız kalmıştır. Kaldı ki, İsrail, Suriye'nin toprağı sayılan, "Golon tepelerini" iskan etmektedir. Bu bakımdan aralarında büyük sürtüşmeler devam etmektedir.
Bunun yanında Suriye de bizim gibi Kuzey Irak'ta kurulması istenen "Kürt Atonon devletten" rahatsızlık duymaktadır. Onun için Türkiye'yle ortak dertleşme durumuna gelmiş görülmektedir.
Türkiye ile Suriye arasında: Hataya bölgesi ve su konuları bulunmaktadır. Baba Esat ikide bir bunları ortaya atarak bir nevi pürüz çıkarmaktaydı. Hatta bazen PKK'yı destekleyerek bir nevi intikam ve tehdit etmekteydi. Ama son yıllarda Türkiye Cumhuriyeti'nin dayatmasıyla (2000 yılında) bütün bu tutumlarından vazgeçmek ve Öcalan'ı sınır dışı etmek durumunda kaldı.
Beşar Eesad, tahsilini Avrupa'da yapmış bir doktor hekimdir. Anlayışı itibarıyle medeni görünümlüdür. Yanında getirdiği aile efradı da medeni giyimli, medeni davranışlı, sıcak kanlı görülmektedir. Ailece, Türkiye halkının gönlünü de bir nevi fethetmişlerdir.
Aslında halklar arasında büyük bir sorun da zaten yoktu.
Türkiye ile Suriye'nin, ortak oldukları bölgesel sorunları var. Bunların bazılarını ortaklaşa halledebilirler. Ayrıca, Türkiye ile İsrail arası çok iyidir. Suriye-İsrail anlaşmazlıkları İsrail'in kuruluşundan beri devam etmektedir. Aralarında iki defa savaş yapmışlardır. Golan tepelerini Suriye'nin elinden alan İsrail adalarını şu anda iskan etmekle meşgul olmaktadır. Suriye bu konularda Türkiye'den bazı sorunların halledilmesi için yardım bekleyebilirler.
Suriye içinde 2004 yılı acaba ne getirecektir? Çünkü Suriye takviminde de kritik durumlar alenen görülmektadir. Türkiye dahil tüm Ortadoğu, Kafkaslar hatta dünyanın birçok yeri için 2004 yılı acaba neleri getirecek neleri götürecektir? (Son)
Türkiye şu anda bütünüyle AB'nin istediklerine dönük olarak adeta ev ödevlerini zamanında bitirmek yarışında gibidir. Bunun yanında da belirttiğim gibi; Kıbrıs'da ortada bütün varlığıyla durup geleceğini beklemektedir. Ama AB masallardaki büyük ejdarhaları anımsatmaktadır. Kendi isteklerine ne kadar uygun hareket edilirse edilsin, hangi sorunları ve istekleri yerine getirilirse getirilsin, onlar yeni yeni paketler dolu istekleriyle karşımıza yeniden çıkmaktadırlar. Bizimkilerde de artık mecal kalmadı gibi. Çünkü, artık olmadık durumlara sıra geldi gelecek gibi gözükmektedir.
Artık Güneydoğu toprakları teleffuz edilmeye başlanmıştır. Artık patrikhaneye uygun olarak şanına yakışır bir papaz okulunun açılması, orada dünyanın en iyi papazlarının yetiştirilmesi de istenmektedir.
Onun yanına patriğe daha şimdiden Batı dünyası egemen bir devlet temsilcisi olarak bakmaktadır. "Ekünemik" sıfatı da yakında istediklerine dahil edilecektir. O zaman İstanbul'da bir nevi "küçük Konstantinopolis" mi kurulacaktır?
Ermeni soykırımının
tanınması istenilebilir
Ya Ermeni soykırımı ne olacaktır! Onların soykırımını bize yüklemek istiyorlar. Hatta bazı devletler Ermeni soykırımını parlamentolarında çoktan tanıdılar bile. Son olarak da İsviçre parlamentosu bu konuyu Meclis'te kabul ederek yürürlüğe koymuş durumdadır.
Bu durumun sonunda AB ve ABD isteklerini yerine getirmek için, tehdit ve dayatmalarla bakalım bizden daha neleri isteyeceklerdir?
Beşar Esad'tan sıcak mesajlar
Suriye'nin yeni Başkanı, oğul Beşar Esad ülkemize geldi ve kendisi çok sıcak kabul gördü. Suriye şu anda ABD'nin hedefleri arasında bulunmaktadır. ABD'nin gözünde, Baas Partisi Saddam'ın partisi olarak görmektedir. Suriye'de de aynı parti söz konusudur.
Öte yandan, Suriye bir nevi yalnız kalmıştır. Kaldı ki, İsrail, Suriye'nin toprağı sayılan, "Golon tepelerini" iskan etmektedir. Bu bakımdan aralarında büyük sürtüşmeler devam etmektedir.
Bunun yanında Suriye de bizim gibi Kuzey Irak'ta kurulması istenen "Kürt Atonon devletten" rahatsızlık duymaktadır. Onun için Türkiye'yle ortak dertleşme durumuna gelmiş görülmektedir.
Türkiye ile Suriye arasında: Hataya bölgesi ve su konuları bulunmaktadır. Baba Esat ikide bir bunları ortaya atarak bir nevi pürüz çıkarmaktaydı. Hatta bazen PKK'yı destekleyerek bir nevi intikam ve tehdit etmekteydi. Ama son yıllarda Türkiye Cumhuriyeti'nin dayatmasıyla (2000 yılında) bütün bu tutumlarından vazgeçmek ve Öcalan'ı sınır dışı etmek durumunda kaldı.
Beşar Eesad, tahsilini Avrupa'da yapmış bir doktor hekimdir. Anlayışı itibarıyle medeni görünümlüdür. Yanında getirdiği aile efradı da medeni giyimli, medeni davranışlı, sıcak kanlı görülmektedir. Ailece, Türkiye halkının gönlünü de bir nevi fethetmişlerdir.
Aslında halklar arasında büyük bir sorun da zaten yoktu.
Türkiye ile Suriye'nin, ortak oldukları bölgesel sorunları var. Bunların bazılarını ortaklaşa halledebilirler. Ayrıca, Türkiye ile İsrail arası çok iyidir. Suriye-İsrail anlaşmazlıkları İsrail'in kuruluşundan beri devam etmektedir. Aralarında iki defa savaş yapmışlardır. Golan tepelerini Suriye'nin elinden alan İsrail adalarını şu anda iskan etmekle meşgul olmaktadır. Suriye bu konularda Türkiye'den bazı sorunların halledilmesi için yardım bekleyebilirler.
Suriye içinde 2004 yılı acaba ne getirecektir? Çünkü Suriye takviminde de kritik durumlar alenen görülmektadir. Türkiye dahil tüm Ortadoğu, Kafkaslar hatta dünyanın birçok yeri için 2004 yılı acaba neleri getirecek neleri götürecektir? (Son)
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006