Daha dün gibi hatırlıyorum.Günler ne tez de geçiyor, yıllar ne çabuk akıp gidiyor.Geçen sene aynı gün "19 Mayıs Ruhu" başlıklı bir makale yazmıştım.Ve bugün için buna yakın bir makale yazmam gerekiyor diye düşündüm.Bulacağım başlık önemliydi elbette.İçeriğini tam dolduramasam da belki başlıktaki ifade benim meramımı özetler diye düşündüm.Düşündüklerim bunlar değildi elbet."Geçen 19 Mayıs'tan bu yana sözünü ettiğim Türk gençliğinin 19 Mayıs bilinci ne alemde, ben bu mefkurenin neresinde duruyorum?"Mustafa Kemal'in 1919'da Samsun'a çıkışıyla başlayan Ulusal bağımsızlık mücadelesi ve Kuvayi Milliye ruhunu birey ve toplum olarak ne derece sahiplendik?Bizler Atatürk ve dava arkadaşlarının vermiş oldukları mücadeleyi bugün verebilecek bir kapasitede miyiz?Benliğimizde, kimliğimizde, şuurumuzda olması gereken bu ruha sahip miyiz?Bağımsızlık mücadelesi yedi düvele karşı verilirken bugün biz karşımızdaki düşmanı, yanıbaşımızdaki tehlikeleri sezebilmekte miyiz?O günün şartlarını değerlendirirken bugünün şartlarıyla kıyaslayabiliyor muyuz?Vatana dört koldan saldıran, örümcek ağını örerek ülkeyi parçalamak isteyenlerin niyetlerinin canlılığını görebiliyor muyuz?Bizlere içten ve dıştan kurulmaya çalışılan tuzakların farkında mıyız?KKTC'deki Türkler'in anavatan bilinci neden bu kadar zayıflatıldı?Güneydoğu'daki vatandaşlarımız nasıl kandırıldı?Ege ve Akdeniz'deki öz vatan toprakları yabancılara hangi şartlarda satıldı?Yunanistan'ın Karadeniz ve Ege'deki yayılmacı hayalleri neden nüksetti?Dine, islama, müslümanlara, camilere dış ülkelerde neden saldırılar arttı?Din adına, diyalog adına sokaklarda satılan inciller Türk gençliğini nasıl kiliselere yönlendirdi?Misyonerliğin ve misyonerlerin gerçek niyetleri nasıl oluyor da görülemiyor?Suriye ve Ermenistan haritalarında Türk topraklarını göstermeye hangi cesaretle devam ediyorlar?...Her Mayıs'ın 19'unda stadlarda kule oluşturan gençlerin kulesinin yıkılmaması için, ellerindeki bayrakların düşmemesi için ulusal kurtuluş bilincinin iyi aşılanması gerekmiyor mu?Yunanistan bizden daha milli adımlar atıyor ise, Güney Kıbrıs vatanına bizden daha çok sahip çıkıyorsa hatayı nerelerde aramamız lazım?Türk'ü, Kürt'ü yok, Sünni'si, Şii'si yok..Ne Sağcısı ne Solcusu,Kanlar akıtıldı, ocaklar söndü..Bir millet yeniden doğdu.Bu vatan için birşeyler yapmak mı istiyorsunuz?Oturun bir düşünün.Benim bu satırları 5 dakikada yazmaya çalışmam gibi.Vaktinizi, düşüncenizi ayarlayın.Bugün 5 dakikanızı buna ayırın.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005