76 milyonun cumhurbaşkanı olamazsın

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılacak adaylar belli oldu. Mal varlıklarını açıkladılar. Erdoğan, "Türkiye benim" diyor, yanılıyor. Türkiye bizimdir, bizim kalacak. Erdoğan, seçim sürecini Samsun'dan başlattı. Birçok kimse Atatürk'ün, Samsun'a çıkışıyla özdeşleştirdi bu başlangıcı. Zaten oy almak için verilmek istenen mesaj da buydu. Gerçek olan ise Erdoğan, bu ülkeden Atatürk'ün ayak izlerini silmek istiyor. Onun için Samsun'dan başladı işe. Miting üslubu her zamanki gibiydi. Bir ağlıyor, bir kızıyor, bir hakaret ediyor? Seçilirsem 76 milyonun cumhurbaşkanı olacağım, diyen zat, kalkıyor cumhurbaşkanlığı için milli bir birlik ve mutabakat oluşturan, oyu % 50'nin üzerinde olan beş partiye hakaret ediyor. Zavallı figürler, tabirini kullanıyor. Bir seçim yarışında bu tabiri kullanmaktan daha zavallı bir hal, duruş var mıdır?Bu beş parti hangi konularda anlaşıp, ortak aday çevresinde bir araya geldi? Bir arada mutlu ve huzurlu yaşamaya olan ihtiyacımız, sosyal adalet, kuvvetler ayrılığı, nefret ve şiddetin yerine sevgi ve barış, milli ve manevi değerlerimizi, laik, sosyal hukuk devletimizin muhafaza için bir araya gelindi. Bu değerleri kim zedeledi, yıktı, yaktı? Sonra "zavallı figür" ne demek ya! Zoruna mı gitti! Evet, zoruma gitti. Erdoğan'ın, kendi vasfıyla, başkalarını rencide etmeye kalkışması zoruma gitti. Nasıl yani? ABD, Irak'a geliyor, diyor ki; "Ey AKP tezkere çıkar." Erdoğan hükümeti Meclis'e tezkereyi getiriyor. Bu figüranlık değil mi? Bundan daha zavallı bir durum mu var? Sonra; "Tezkereye hayır demek bana hayır demektir." Bu figüranlığın itirafı değil mi? "Tezkere geçmezse memur maaşlarını ödeyemeyiz." Bundan daha net bir zavallılık var mı? ABD, deliğe süpürülsün, diyor. Birileri kısa devre yapıyor; şimdilik kullanın. Çıt, yok. Bundan daha beter figüranlık ve zavallılık var mı? Tarihe damga vurmuş yiğit Türk askeri, iktidarın müttefikleri tarafından esir alınıyor? "Nota verecek misiniz?", "Ne notası?" Bu zavallılığın derecesi nedir? Hele birileri (AB) istedi diye, Allah'ın hükümlerine karşı kanun çıkarmak (zina, domuz eti) zavallılığın zavallılığıdır.* * *Erdoğan'ın iddiası, "seçilirsem 76 milyonun cumhurbaşkanı olacağım" şeklinde. Bu iddia aklen ve mantıken mümkün değil. Bu mümkünsüzlüğü bizzat Erdoğan, kendi eliyle, diliyle gerçekleştirdi. En basitinden! Hakkında birçok konulardan 80, 90 dava bulunan ve dokunulmazlık zırhıyla, hukukun karşısına çıkmayan birisi, 76 milyonun cumhurbaşkanı olabilir mi?Yargı bir dava açıyor. Yürütmenin başı diyor ki, ben, bu davanın savcısıyım. Şimdi de diyor ki, ben 76 milyonun cumhurbaşkanı olacağım. Mümkün mü? Sonra bir yolsuzluk konusu gündeme geliyor. Tayyip Erdoğan ismi orada?Bir rüşvet iddiası patlıyor. Tayyip Erdoğan ismi orada?Bir imar rantı, milyon dolarlar, milyar dolarlar, İsviçre hesapları vs. konuşuluyor. Diğer konuşulan ise Tayyip Erdoğan?Komşu devletimizde iç savaş var. Sınırımızda silahlar yakalanıyor. Tayyip Erdoğan ismi silahların yanında geçiyor. Yine komşumuzda kimyasal bir saldırı gerçekleşiyor. Tayyip Erdoğan ismi yine orada da anılıyor. Şimdi IŞİD, diye bir lanetlenmiş insanlar topluluğu var. Nerde, nasıl, ne zaman kuruldu, kimler eğitti iddiaları ortalıkta. İşe bakın ki! Tayyip Erdoğan ismi burada da karşımızda?Şimdi! Tesadüf, tesadüf, tesadüf de? Bu aşk değil ki, tesadüfleri sevsin, Cumhurbaşkanlığı seçimi. Onun için milletimiz, gerçekten 76 milyonun cumhurbaşkanını seçmelidir. Aksi halde bu tesadüfler kapınızı her an çalabilir? Şahsen beklemedeyim?