“AKP’nin dine hizmeti(!)” yazısındaki bilgilere nasıl ulaştım?

Yeni Mesaj Gazetesi’nde yayınlanan “AKP’nin karnesi-AKP’nin dine (!) hizmeti” başlığı ile yazdığım yazı ile ilgili birçok olumlu tepki aldım. Aldığım olumsuz tek tepki AKP Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz’dan geldi. Salih Kapusuz, dün özel kalemini aratarak, “AKP’nin dine hizmeti(!)-3” yazısında yer alan “Ostim Sanayi Sitesinde açılan kilisenin baş papazı AKP’li Salih Kapusuz’un akrabası Yavuz Kapusuz” bilgisini araştırdıklarını ve özellikle “Ankara Keçiören’de 53 tane kilise ev var” bilgisine nasıl ulaştığımı sordurmuş, varsa böyle bir tehdit biz de tedbir alalım, biz de bu konularda hassasız” diyerek, bu bilgilerin doğru olmadığını ima etmiştir.
Ben, tüm istihbarat bilgilerine istediği an ulaşabilen hükümeti oluşturan iktidar partisinin yöneticisi değilim. Benim hiçbir istihbarat bağlantım da yok. Ama bu bilgilere ulaşmak için, iktidar partisi yöneticisi olmaya ya da herhangi bir istihbarat bağlantısına da gerek yoktur. Bu gelişmelerden rahatsız olacak bir anlayışa sahip olmak, bu konularla ilgili bir şey duyduğunda eğilip, dertlenip biraz araştırma yapmak yeterli.  
Peki ben Ankara Keçiören’de 53 tane kilise ev olduğu bilgisine nasıl ulaştım?
2004 yılında, Emniyet’te, Keçiören bölgesinde faaliyet gösteren bir emniyet mensubu, “Kendilerine verilen görev gereği gizli kilise evleri araştırıp yukarıya rapor ettiklerini, Keçiören’de de 53 tane kilise ev olduğunu” bize ifade etmişti.
Daha sonraki dönemlerde bu bilgiyi doğrulayan birçok gelişme oldu.
1- Emniyet Genel Müdürlüğü, Şubat 2005’te Milli Güvenlik Kurulu’na sunulmak üzere misyonerlik faaliyetlerine ilişkin bir rapor hazırladı. Raporda; Türkiye`deki apartmanaltı kilise (kilise evler) olarak bilinen korsan kiliselerin istatistiğine yer verildi, söz konusu kiliselerin sayısının son yıllarda hızla arttığı ve tehlikeli olacak noktaya ulaştığı vurgulandı.
Bana bilgi veren emniyetçinin “Keçiören de gizli kilise ev konusunda çalışma yapıp yukarıya rapor sunduk”  dediği dönemde, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bu konuyla ilgili çalışma yaptırdığı kesinlik kazandı.
2- 2004 yılında TSK, “Türk Silahlı Kuvvetleri Misyonerlik Raporu” başlıklı rapor hazırladı. Bu Rapor 20 Eylül 2006 tarihinde aylık bir dergide yayınlandı. Raporda; “2005 sonu itibarıyla 50 bin Müslüman Türkün dinini değiştirmeyi, 2020’de Türkiye nüfusunun yüzde 10’unu Hıristiyanlaştırmayı hedefliyorlar. Ermeni, Rum ve Yahudi azınlıklarıyla diğer yerleşik Hıristiyan vatandaşlarımıza ait resmen ibadete açık 269 adet kilise ve 34 adet havra bulunmaktadır. Bu sayılar dikkate alındığında, gayrimüslim vatandaşlarımızın ibadetlerini ve dini ayinlerini ibadethanelerinde yapmalarında herhangi bir sorun yok. Buna rağmen misyonerlerin tanınmış ibadet yerleri dışında apartman katları, işyerleri kiralamak ve satın almak yoluyla ibadet, ayin, dini tören ve beyin yıkama merkezleri olarak kullandıkları gözlemleniyor" denilmiştir.
Bu raporda da kilise evlerin sayılarının çokluğundan, Müslümanları Hıristiyanlaştırmak için açılan gizli kilise evlerin oluşturulduğu tehdidinden bahsedilmektedir.
3- Meltem TV Diyalog programı yapımıcısı ve Yeni Mesaj gazetesi yazarı Muharrem Bayraktar, misyonerlik ile ilgili olarak yaptığı TV programından sonra televizyona gelen telefonlar ile aldığı bilgileri gazetedeki köşesinde paylaşmıştır. 10 Ocak 2005 tarihli yazıda;  
“Türkiye’nin her yerinden yağmur gibi gelen telefonlarla, izleyicilerimiz, bölgelerindeki misyoner çalışmalar hakkında bilgi veriyorlardı.
İşte size Türkiye’nin her yerinden yağan bu bilgilerinden bir kesit:
“Ankara Pursaklar’da oturduğumuz semtte 6 adet kilise evi açıldı.”
Pursaklar, Keçiören’in onda biri kadar bir yer ve 2005 yılında Keçiören’e bağlı bir belde idi.
4- Keçiören bölgesinde, izin alınarak resmen açılan sadece bir kilise görünmektedir. Keçiören Müjde Kilisesi. Ancak aynı yıllarda arkadaşlarımız farklı yerlerde kilise olarak faaliyet gösteren ev ve dükkanlar tespit etmişlerdi. Örneğin Keçiören Aktepe’de, bir ayakkabıcı tarafından kiralanan dairenin kilise olarak faaliyet gösterdiğini tespit edip bize bildirmişlerdi.  
Bu bilgiler ışığında, Keçiören bölgesinde faaliyet gösteren bir emniyet mensubunun, “Keçiören’de, 53 tane kilise ev var” bilgisinin doğru olduğuna kanaat getirerek aylık yayınlanan bir dergide 2005 yılında bu konuyu yazmıştım.
5- 2005 yılında Emniyet ve TSK Misyonerlik tehdidi ile ilgili raporları hükümete sundukları dönemlerde, Türkiye’deki kilise ev sayısının 40.000 olduğu bilgisi yaygın olarak birçok medya da yer almıştı. 2012 yılına gelindiğinde kilise ev sayısının 55.000 olduğu ifade edilmektedir. Nitekim 19 Mayıs 2012 tarihinde Kocaeli Belediyesi'nin düzenlediği 4. Kocaeli Kitap Fuarı'na katılan gazeteci yazar Banu Avar, Türkiye’ de 54 binin üzerinde ev kilisesi olduğunu kaydetmiştir.
Türkiye’deki kilise ev sayısının 2005 yılından bu yana azalmadığını bilakis arttığını görmekteyiz. Devletin birçok raporuna yansıyan, yukarıda özetlenen hususlar hala güncelliğini korumakta ve tehdit artarak devam etmektedir. Bu nedenle 2005 yılında yazdığım yazıyı güncel haliyle yeniden kaleme aldım.
Yazıda bahsettiğimiz konuların delillerini ve dini alanda AKP’nin yaptıklarını ortaya koymaya devam edeceğiz.