“Hukukun üstünlüğü”nden hükümetin üstünlüğüne

AKP iktidarı sürecinde hukukun üstünlüğü esası, hükümetin üstünlüğüne dönüşmüştür.
Hukuk ve hukukun üstünlüğü çok mu önemlidir?
Evet, çok önemli, hatta millet olmak için olmazsa olmazdır.
Nitekim Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bey, yıllardan beri bu hayati gerçeğin altını şöyle çiziyor:
“Bir milletin, millet olabilmesi ve millet olarak yaşayabilmesi için, olmazsa olmaz temel esaslar vardır, herkes bu esasları koruyup kollamakla mükelleftir. Aksi halde o millet, millet olarak hayatını sürdüremez, sürü olmaya mahkum olur. Bu esaslar şunlardır: vatan, devlet, ordu, aile, hukuk-adalet ve din…”
Bu temel alanlarda yapılan operasyonlar ve yanlışlar, bizzat Türk milletine yapılmış demektir.
Anayasa’ya göre; Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır, kanunlar Anayasaya aykırı olamaz (Madde 10).
Bu bağlamda mesela, Anayasa’nın 92. Maddesi “…yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunmasına izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir” diyor. Fakat AKP hükümeti, bu temel hükmü bir tarafa koyarak, Malatya-Kürecik üssüne Amerikan askerlerini konuşlandırabiliyor. AKP hükümetinin, Malatya-Kürecik üssüne ilişkin uygulamada Anayasa’yı ihlal foyası ortaya çıkınca, bu ecnebi işe NATO şapkası geçiriyor. Konuyu NATO şapkasıyla kapatıyor.
Böyle bir Türkiye’de “hukukun üstünlüğü” mü, yoksa “hükümetin üstünlüğü” mü söz konusu?!
Milletvekilleri ve Cumhurbaşkanı’nın göreve başlarken “…Hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma… Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; Büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim” diye yemin etmeleri, yetmiyor ki?
Bir ülkede, yemin başka, hükümet icraatı başka tecelli ediyorsa, orada ciddi bir hukuk problemi var demektir. Bu nokta, hukukun baştan bittiği noktadır.
Başbakan’ın pekçok konuda “yargıya söyledik, gerekeni yapacaklar” şeklindeki çıkışına ne demeli… Hukukun üstünlüğü mü, hükümetin üstünlüğü mü?!
Anayasa, Sayıştay diye bir kurumdan söz eder ve görev alanını şöyle belirler: “Merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmak.”
Sayıştay bu takip ve denetlemeleri yapar, yeni yılın bütçe görüşmelerinden onbeş gün önce raporunu TBMM’ye sunar, millet iradesini temsil eden vekiller de ona göre vaziyet alırlardı. Bugüne kadar uygulama böyleydi.
Bu yıl böyle mi oldu?! Maalesef hayır,
AKP hükümetinin merkezi yönetim bütçesine ilişkin bir Sayıştay raporu hazırlandı mı, Meclis’e sunuldu mu? Hayır.
Hükümeti denetleyecek, ona hesap soracak hiçbir merci kalmadı.
Buna hukukun üstünlüğü değil, hükümetin üstünlüğü denir.
Son bir şey daha… Hükümetin, özeleştirme namıyla devlet ve millete ait işletmeleri, kaynakları, madenleri ve vatan topraklarını ecnebilere peşkeş çekmesine bugüne kadar İdare Mahkemeleri ve üst idari yargı mercii olarak Danıştay dur diyordu, durdurma ve iptal kararları veriyordu. Ne oldu?
AKP iktidarında Bakanlar Kurulu öyle “süper bir hukuk yetkisi” ile donatıldı ki, yargının “yürütmeyi durdurma kararı” verdiği hususlarda bile, son kararı Bakanlar Kurulu veriyor.
Topraklarından altın madeni çıkartılan Efemçukuru köylüleri, arazilerini ilgili firmaya satmadılar, hukuk mücadelesi verdiler; ilgili idare mahkemeleri ve Danıştay köylüleri haklı bulup durdurma kararı verdi.
Hukuk diyeceğini dedi fakat tam bu noktada AKP Bakanlar Kurulu devreye giriyor, vatan savunmasında kullanılan “acil kamulaştırma” yöntemini istismar ederek vatandaşın arazisini kamulaştırıyor, ilgili şirkete veriyor.
Bakanlar Kurulu, geçen Ağustos ayında HES’lere ilişkin olarak 38 dosyada acil kamulaştırma kararı alıyor. Bakanlar Kurulu, hukuk kurulu ve yargı mercii olarak çalışıyor.
Böyle bir AKP iktidarı sürecinde, hukukun üstünlüğü mü var, hükümetin üstünlüğü mü?!
Elbette hükümetin üstünlüğü…
Şayet AKP hükümeti, Başbakan’ın dediği gibi “Kardeşim, bu topraklar NATO toprağıdır”, dolayısıyla NATO hukuku geçerlidir, NATO huuu üstündür, diyorsa; onu da artık millet takdir etsin!
AKP iktidarı devam ettiği müddetçe, kimse hukukun üstünlüğü beklemesin, kimse kendini avutmasın…
“Hükümetin üstünlüğü” esasıyla aileye, devlete, orduya, vatana, adalete ve dine dönük yapılan operasyonlar, bizzat Türk milletinin kendisine yapılmaktadır. Zira hukukun üstünlüğünün olmadığı böyle bir toplum, sürü olmaya mahkumdur.
Prof. Dr. Baş’a kulak vermediğimiz müddetçe, bu vahim gidişattan kurtulmak mümkün değildir.