Yazımıza başlık yaptığımız cümle, ilahiyatçı İhsan Eliaçık’a ait. On yıllık AKP iktidarının dış politikasını bu cümle ile özetliyor sayın yazar.
Eğer partizanlık gözleri kör etmemişse, iz’an ve idrak fukaralığına düçar etmemişse vicdan sahibi herkesin altına rahatlıkla imza atacağı bir tespit:
“Kurtlarla saldırırlar kuzularla meleşirler.”
Bu tespitin en bariz örneklerini çok yakında yaşadığımız Libya imtihanında gördük.
Bilindiği gibi NATO’nun Libya’ya müdahalesi tartışıldığı bir sırada sayın başbakanımızın fikri sorulmuştu da; “NATO’nun Libya’da ne işi var, bunu düşünmek bile abestir” şeklinde sert ve milletin de istediği cevabı vermişti.
Ne yazık ki sayın başbakan bu ikrarında ancak on beş gün durabilmiş ve ardından ikrarını bozarak; “NATO Libya’ya mutlaka girmelidir, Libyalılara ait olduğunu tescil için girmelidir” mealinde bir söz söylemişti.
Fransa’nın “haçlı seferi” ilanı ile ve Türkiye’nin de desteği ile NATO Libya’ya bomba yağdırmaya başladı, ardından komuta merkezi İzmir’e alındı ve hatırlanacağı üzere bombalarla kolu-bacağı kopan Libyalılardan bazılarını tedavi için Türkiye’ye getirerek iktidar bir çeşit şov yapmıştı.
Tam bir “kurtlarla saldırırlar kuzularla meleşirler” vaziyeti…
Bir buçuk milyon Müslümanın hayatına mal olan Irak işgalinin bu iktidarın hemen üçüncü ayında başlamış olması bir tesadüf olabilir mi?
İslam coğrafyasını kasıp kavuran, kan gölüne çeviren “Arap baharı” rezaleti sayın BOP eş başkanının ustalık dönemine rastlaması tesadüf olabilir mi?
“Kurtlarla saldırırlar kuzularla meleşirler” durumunu en son Suriye konusunda yaşamıyor muyuz?
Irak işgali ile başlayıp halen devam eden bu süreç içinde İslam coğrafyası resmen budandı, budanıyor, talan edildi, ediliyor ve bütün bu budama ve talan işlerinde Türkiye bir basamak olarak kullanıldı ve kullanılıyor.
Davos’taki “van münit” çıkışının ardından, dokuz vatandaşımız uluslararası sularda İsrail tarafından katledildi, başbakanımızın; “bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, dostluğumuz şöyledir, düşmanlığımız böyledir” nutukları attı, zannettik ki bunun ardından en azından bir dik duruş gelecek.
“Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” derken meğer sayın başbakan İsrail ile dostluğumuz daha da pekişecek demek istemiş.
Bizim Malatya’mıza yerleştirilen ve İsrail’i korumaya yönelik olduğu her kes tarafından bilinen Füze sistemlerinin anlamı bundan başka ne ifade ediyor?
“Kurtlarla saldırırlar kuzularla meleşirler”.
Buyurun Suriye meselesi… Sonuç itibariyle İsrail’in işine yarayacak, bölgedeki planlarını bir adım daha öteye götürecek durum.
İşin başında kim var? Yine biz.
Milletimiz, “kurtlarla saldırırlar kuzularla meleşirler” oyununu çabuk fark ederse kurtulacağız, değilse dişlerinden kan sızan kurtlar kanlı dişlerini bize çevirecekler Allah korusun.
Eğer partizanlık gözleri kör etmemişse, iz’an ve idrak fukaralığına düçar etmemişse vicdan sahibi herkesin altına rahatlıkla imza atacağı bir tespit:
“Kurtlarla saldırırlar kuzularla meleşirler.”
Bu tespitin en bariz örneklerini çok yakında yaşadığımız Libya imtihanında gördük.
Bilindiği gibi NATO’nun Libya’ya müdahalesi tartışıldığı bir sırada sayın başbakanımızın fikri sorulmuştu da; “NATO’nun Libya’da ne işi var, bunu düşünmek bile abestir” şeklinde sert ve milletin de istediği cevabı vermişti.
Ne yazık ki sayın başbakan bu ikrarında ancak on beş gün durabilmiş ve ardından ikrarını bozarak; “NATO Libya’ya mutlaka girmelidir, Libyalılara ait olduğunu tescil için girmelidir” mealinde bir söz söylemişti.
Fransa’nın “haçlı seferi” ilanı ile ve Türkiye’nin de desteği ile NATO Libya’ya bomba yağdırmaya başladı, ardından komuta merkezi İzmir’e alındı ve hatırlanacağı üzere bombalarla kolu-bacağı kopan Libyalılardan bazılarını tedavi için Türkiye’ye getirerek iktidar bir çeşit şov yapmıştı.
Tam bir “kurtlarla saldırırlar kuzularla meleşirler” vaziyeti…
Bir buçuk milyon Müslümanın hayatına mal olan Irak işgalinin bu iktidarın hemen üçüncü ayında başlamış olması bir tesadüf olabilir mi?
İslam coğrafyasını kasıp kavuran, kan gölüne çeviren “Arap baharı” rezaleti sayın BOP eş başkanının ustalık dönemine rastlaması tesadüf olabilir mi?
“Kurtlarla saldırırlar kuzularla meleşirler” durumunu en son Suriye konusunda yaşamıyor muyuz?
Irak işgali ile başlayıp halen devam eden bu süreç içinde İslam coğrafyası resmen budandı, budanıyor, talan edildi, ediliyor ve bütün bu budama ve talan işlerinde Türkiye bir basamak olarak kullanıldı ve kullanılıyor.
Davos’taki “van münit” çıkışının ardından, dokuz vatandaşımız uluslararası sularda İsrail tarafından katledildi, başbakanımızın; “bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, dostluğumuz şöyledir, düşmanlığımız böyledir” nutukları attı, zannettik ki bunun ardından en azından bir dik duruş gelecek.
“Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” derken meğer sayın başbakan İsrail ile dostluğumuz daha da pekişecek demek istemiş.
Bizim Malatya’mıza yerleştirilen ve İsrail’i korumaya yönelik olduğu her kes tarafından bilinen Füze sistemlerinin anlamı bundan başka ne ifade ediyor?
“Kurtlarla saldırırlar kuzularla meleşirler”.
Buyurun Suriye meselesi… Sonuç itibariyle İsrail’in işine yarayacak, bölgedeki planlarını bir adım daha öteye götürecek durum.
İşin başında kim var? Yine biz.
Milletimiz, “kurtlarla saldırırlar kuzularla meleşirler” oyununu çabuk fark ederse kurtulacağız, değilse dişlerinden kan sızan kurtlar kanlı dişlerini bize çevirecekler Allah korusun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Mutlu musunuz? / 23.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Bir gram güven bir kilo altından pahalı / 22.05.2025
- Gençlik Bayramında gençliğin hali / 20.05.2025
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025