logo
19 NİSAN 2024

AB ile mutabık kaldık! Peki hangi konularda?

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "(Türkiye-AB ilişkileri) Atılabilecek somut adımlar için bir yol haritası üzerinde çalışma konusunda mutabık kaldık." diyerek, Türkiye'nin kendisine pozitif yaklaşım sergileyen herkesle ilişkilerini en iyi şekilde götürmek istediğinin altını çizdi

23.01.2021 12:45:00
AB ile mutabık kaldık! Peki hangi konularda?
AB ile mutabık kaldık! Peki hangi konularda?


Çavuşoğlu, 2020'nin ikili ilişkiler açısından "sorunlu" bir yıl olduğunu ancak AB Liderler Zirvesi'nde Türkiye'ye bir el uzatıldığını ve Türkiye'nin de buna karşılık verdiğini belirtti.
Bu çerçevede diyalog ve temasların arttığına işaret eden Çavuşoğlu, "Cumhurbaşkanımız, AB Konseyi ve Komisyonu Başkanlarını Türkiye'ye davet etti. Onlar daveti kabul etti. Tarihi belirliyoruz." bilgisini paylaştı.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin iki başkana tarih önerilerinde bulunduğunu, bunun da Türkiye'nin görüşme konusunda kararlılığını gösterdiğini kaydederek, "Henüz tarih yok ancak iki başkan da bir an önce Türkiye'ye gelmek istediklerini söylediler." diye konuştu.

"Yol haritası üzerinde mutabık kaldık"

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "(Türkiye-AB ilişkileri) Atılabilecek somut adımlar için bir yol haritası üzerinde çalışma konusunda mutabık kaldık." diyerek, Türkiye'nin kendisine pozitif yaklaşım sergileyen herkesle ilişkilerini en iyi şekilde götürmek istediğinin altını çizdi.
Türkiye'nin samimi olduğunu ve bir söz verdiğinde onu yerine getirdiğini vurgulayan Çavuşoğlu, ilişkilerde sadece bir tarafın bu arzu içinde olmasının yeterli olmadığını ifade etti.

Çavuşoğlu, AB'nin de aynı şekilde kararlı olması gerektiğini belirterek, "Muhataplarımızda da (pozitif yaklaşıma ilişkin) aynı kararlılığı gördük, uygulamada da görmek istiyoruz." dedi.

"Sorunların kısa bir süre içinde çözülemeyeceğini herkes biliyor"

Çavuşoğlu, Brüksel'deki görüşmelerinde AB tarafından nasıl bir izlenim edindiğinin sorulması üzerine, Türkiye-AB ilişkilerinde atılabilecek somut adımlar için bir yol haritası üzerinde çalışma konusunda mutabık kaldıklarını hatırlatarak, AB tarafının da Türkiye ilişkilerin önemli olduğunu kabul ettiğini belirtti
"Sorunların kısa bir süre içinde çözülemeyeceğini herkes biliyor." diyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti, "Biz de bunları biliyoruz. Bahsettiğim yol haritası üzerinde çalışarak, yol haritasını belirleyerek ve somut adımlar atarak bu (olumlu) süreci kalıcı hale getirme konusunda kararlılık var. Verdikleri mesaj bu. Biz de beklentilerimizi net şekilde aktardık. Artık 'Anlaşma yaparız, sonra uygulamasına bakarız' yaklaşımının faydalı olmayacağını da söyledik. Muhataplarımızda aynı şekilde bu kararlılığın olduğunu görmek memnuniyet verici. Uygulamada da bunu görmek istiyoruz.

Ege'deki kara suları konusunda Türkiye'nin pozisyonu aynı


Yunanistan'ın İyon Denizi'nde kara sularını 12 mile çıkarma niyetini açıkladığı ve değerlendirmesi sorulan Çavuşoğlu, Atina'nın bu arzusunun yeni olmadığını belirterek şunları söyledi: "Ege ayrı İyonya Denizi ayrı. Orada kara sularını 12 mile çıkarmaları Ege Denizi ve Ege Denizi'nin statüsünü etkilemez. Dolayısıyla bizi de etkilemez. Ama bu müzakerelerde Ege ile ilgili bazı açıklamalar da oldu. Yine AB nezdinde de bunun fark edildiğini gördüm. Bunun Yunanistan'a bir faydası yok. Yunanistan'ın böyle açıklamalardan artık kaçınması lazım. Ege'de kara suları konusunda Türkiye'nin pozisyonu değişmemiştir. TBMM'nin aldığı karar da değişmemiştir. O günden bu yana da iktidara gelen tüm partiler veya iktidarlar Türkiye'nin tutumu konusunda bir geri adım atmadığı gibi aynı kararlılığı hepimiz sürdürmüşüzdür. Çünkü bu milli bir meseledir."

"Yunanistan'ın provokasyonları devam etti"

Çavuşoğlu, Yunanistan'ın Ege ile ilgili açıklamalarının hiçbir hükmünün olmadığını belirterek, "AB'deki muhataplarıma söylediğim gibi Yunanistan'ın provokasyonları devam etti." diye konuştu. Yunanistan'ın deniz altında kablo döşeme faaliyetlerinde bulunduğunu, Navtex ve Notam'lar yayınladığını hatırlatan Çavuşoğlu, buna karşın bunların yayınlandığı bölgede tatbikat veya başka faaliyette bulunmadığını söyledi.
Çavuşoğlu, Yunanistan'ın provokasyona devam ettiğini belirterek, "Ondan sonra gelecekler AB'ye, 'Bakın Türkler devam ediyor, yaptırım uygulayalım' diyecekler. Biz bunların oyunlarını biliyoruz. Bunlar oyun içinde diye biz kararlı tutumumuzdan vazgeçmeyeceğiz." dedi.

Yunanistan ile istikşafi görüşmelerin 25 Ocak'ta başlayacağını hatırlatan Çavuşoğlu, Türkiye'nin ön koşulsuz görüşmelere hazır olduğunu, Yunanistan'ın geçmişte görüşmeye yanaşmadığını hatırlattı.
Çavuşoğlu, "Umarım sonuç odaklı, anlamlı görüşmeler olur. 2016 yılında bu görüşmeleri artık yapmak istemediklerini söylemişlerdi. Umarım 61'inci görüşmeden sonra bunlar devam eder." ifadesini kullandı.

"(Doğu Akdeniz'de) Pragmatik olmak lazım"

Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz konulu konferansa KKTC'nin davet edilmesi hakkındaki soruyu yanıtlarken, AB yetkilileriyle Kıbrıs konusunu da ele aldıklarını belirterek, "Yapılacak konferansa herkesin katılmasını istiyoruz. 'Sadece Doğu Akdeniz'de kıyısı olan ülkeler değil tüm Akdeniz ülkeleri katılsın' dedik. Hatta 'Doğu Akdeniz'de şirketi olan ülkeler de katılabilir' dedik." ifadesini kullandı.
Doğu Akdeniz'de enerji kaynaklarının hakça paylaşımını istediklerini vurgulayan Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz ile ilgili konferansa adadaki iki tarafın da katılmasının siyasi bir konu olmadığını belirterek, "Bir taraf katılmayacaksa, diğer tarafın da katılmasının anlamı yok. Gelir paylaşımı konusunda Rum kesiminin muhatabı KKTC'dir, Kıbrıs Türk halkıdır." dedi.
Çavuşoğlu, "(Birbirini) Tanıma veya tanımama yaklaşımı yerine pratik ve pragmatik olmak lazım. Onları belki ayrı bir formatta getirebiliriz. Ama gelir paylaşımı konusunda her iki tarafın da katılması gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.



Brüksel temaslarında pozitif ortam

Çavuşoğlu, Brüksel ziyaretini değerlendirirken de "Bu ziyaretimizin amacı özellikle (AB'nin) Aralık Zirvesinden bu yana oluşan pozitif ortam çerçevesinde AB ile diyaloğumuzu devam ettirmek bundan sonra yapılacak ziyaret ve atılacak adımların çalışmalarını başlatmaktı." dedi.

Türkiye- AB ilişkilerinde 2020 yılının sorunlu bir yıl olduğunu anımsatan Çavuşoğlu, "Biz, Türkiye olarak Türkiye'nin ve KKTC'nin Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını korumak için gerekli adımları da attık atabileceğimizi de gösterdik. Fakat Aralık zirve sonuçlarını ya da ortak açıklamasını biz Türkiye'ye uzatılmış bir el olarak gördük ve biz de aynı şekilde pozitif anlamda karşılık verdik." İfadesini kullandı.

Çavuşoğlu, Aralık Zirvesi sonrasında karşılıklı diyaloğun arttığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bizzat AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile temaslarda bulunduğunu anımsattı. AB üyesi ülkelerin dışişleri bakanları ile temaslara hız verdiğini anlatan Çavuşoğlu, 2021 yılında ilk ziyareti AB Dönem Başkanı Portekiz'e yaptıklarını hatırlattı.
Çavuşoğlu, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas'ın da yakın bir zaman içinde Türkiye'yi ziyaret ettiğini, görüşmelerle diyaloğu daha da güçlendirmek istediklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AB kurumlarının başkanları olan Charles Michel ve Ursula Von der Leyen'i Türkiye'ye davet ettiğini belirten Çavuşoğlu, "Onlar da bu daveti kabul ettiler. Tarihini belirliyoruz. Bu gerçekleştirdiğimiz ziyaret aynı zamanda Türkiye'de gerçekleşecek bu toplantının hazırlığını da başlatmak bakımından faydalı oldu." diye konuştu.

"Diyaloğun devamında hemfikiriz"

Çavuşoğlu, "Önümüzdeki süreçte bu diyaloğu devam ettirme konusunda AB ile hemfikiriz. Pozitif ortam ve diyaloğun sürdürülebilir olması için somut adımların da atılması gerekiyor. Bu somut adımlar konusunda beklentilerimizi tüm görüşmelerimizde muhataplarımıza net bir şekilde aktardık." değerlendirmesinde bulundu.
AB'nin de Türkiye'den beklentilerini dinleme imkanı olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Kendilerine şunu net bir şekilde söyledik, geçmişte olduğu gibi bundan sonra da Türkiye her zaman özellikle de Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan bir söz verdiği zaman o sözünü yerine getirir. Ama AB'nin de aynı şekilde sözlerini yerine getirmesi gerekiyor." dedi.

Çavuşoğlu, Türkiye ve AB arasında geçmişte mutabakatlar, ortak açıklamalar ve iş birlikleri olduğunu anımsatarak, Türkiye'nin yükümlülüklerini yerine getirdiğini, AB'nin getirmediğini ifade etti.

Türkiye-AB göç mutabakatının 5'inci yılına girildiğini hatırlatan Çavuşoğlu, "O ortak mutabakata ya da ortak açıklamaya baktığımız zaman sadece göçmenlerin, kaçak göçmenlerin ya da düzensiz göçmenlerin durdurulması ya da Suriyeli göçmenlere belirli yardımın yapılması değil, Türkiye ile AB ilişkileri bakımından çok önemli unsurları var." dedi.

Vize serbestisinde 4 kriter kaldı

Çavuşoğlu, Gümrük Birliği'nin güncellenmesini, vize serbestisinin başlamasını istediklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Vize serbestisinin de mutlaka hayata geçmesi gerekiyor. Elbette bunun için 72 kriter vardı. Biz geçen yıla kadar 66 tanesini yerine getirmiştik sadece 6 tane kalmıştı. Buraya gelmeden önce gözden geçirdik. Şu anda 4 kriter kaldı. Ama o geri kalan kriterlerde de bazı kelimelerde anlaşmazlık var. Bana göre bu siyasi sebepten. Yani bu vize serbestisini içinde bulunduğu şartlardan dolayı hayata geçirmek istemeyen Avrupa ülkelerinin etkisiyle Komisyonun o kelimeler üzerindeki biraz katı tutumu sayesinde gerçekleşmedi."


Terörle mücadele konusunda da somut ve daha iyi bir iş birliğine ihtiyaç duyulduğuna işaret eden Çavuşoğlu, bu konuda da somut beklentileri bulunduğunu söyledi.

Çavuşoğlu, "AB ile Türkiye arasında ilişkilerin sağlıklı bir şekilde yürüyebilmesi için üyelik müzakere sürecinin de öldürülmemesi gerekiyor. Biz her zaman söylüyoruz Türkiye Cumhuriyeti herhangi bir faslın açılması yada müzakerelerin ilerletilmesi için bize bildirilen açılış kriterlerini ve kapanış kriterlerini her zaman yerine getirmeye hazırdır. Ama meselenin siyasi olduğunu da hepimiz biliyoruz. Onlar da biliyor." diye konuştu.
Üst düzeyli diyalog konusunda da bir ivme kaybı yaşandığına dikkati çeken Çavuşoğlu, bunun AB'den kaynaklandığını belirtti. Çavuşoğlu, Avrupa'da artan ırkçılık, ayrımcılık, İslam karşıtlığı ile birlikte mücadele edilmesi gerektiğini anlattı.

Kıbrıs konusunda Türkiye'nin önerdiği 5+ Birleşmiş Milletler (BM) gayriresmi toplantısı için ilerleme kaydedildiğini ifade eden Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"BM Genel Sekreterinin bir davetini aldık. Tarihini belirlemeye çalışıyorlar. Şubat sonu veya mart başında New York'ta iki taraf 3 garantör ülke ve BM olarak bir araya geleceğiz. AB de bu toplantılara gözlemci olarak katılmak istediğini söyledi. Elbette tüm müzakerelerde AB gözlemci olarak katılmıştı. Bu toplantılara da katılmalarında bir mahsur yok fakat kendilerine de söylediğimiz gibi Crans-Montana'dan bu yana AB, KKTC'yi Kıbrıs Türk toplumunu tamamen ihmal etti. Hiçbir temas olmadı ve onların güvenini tekrar kazanmamız gerekiyor. Ayrıca AB tüm süreçlerde üyemiz diye sadece Kıbrıs Rum tarafının haklarını savundu, Türk tarafının haklarını maalesef yok saydı. O nedenle bu güvenin tekrar kazanılması gerektiğini kendilerine söyledik. Prensip olarak katılmalarında bizim için bir mahsur yok."

Doğu Akdeniz konferansı önerisi hakkında Çavuşoğlu, "Biz bu konuda önerilerimizi yazılı bir şekilde AB tarafına iletmiştik. Şimdi bu konferansı nasıl gerçekleştirebileceğimizi de 2 günlük görüşmelerimizde ele aldık." dedi.
Türkiye kendisine pozitif bir yaklaşım sergileyen herkesle ve her kurumla ilişkilerini en iyi şekilde devam ettirmek istediğini anımsatan Çavuşoğlu, "Türkiye her zaman samimidir ve Türkiye bir söz verirse o sözü yerine getirir. Ama ilişkilerde bir tarafın kararlılık içinde olması yetmez. AB'nin de aynı şeklide kararlı olması gerekiyor. Memnuniyetle söylemek isterim ki 2 gündür gerçekleştirdiğimiz toplantılarda tüm muhataplarım da pozitif bir yaklaşım ve ilişkiler daha da geliştirme konusunda bir kararlılık gördüm. Umarım somut adımlarla bu süreci kalıcı hale getiririz. " diye 


Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Geçen yılki yatırım tutarı 3.7 milyar dolar
5 yılda 11.2 milyar dolarlık yatırım yaptı
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı

Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı

Tokat'ta incelemelerde bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, "Şu ana kadar alınan 500 ihbardan 50 yapı incelendi, 5 yıkık, 15 de ağır hasarlı yapı tespit edildi" dedi.
19.04.2024 16:34:00
İhlas Haber Ajansı
Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı
Tokat depreminde 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, Tokat'ta 5.6 büyüklüğündeki depremin merkez üssü olan Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu.

Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Bakan Yardımcısı Tuzcuoğlu'na deprem hasarı hakkında bilgi verdi. İlçe hükümet konağı önünde gazetecilere açıklama yapan Tuzcuoğlu, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız olarak da Sayın Bakanımız Mehmet Özhaseki beyin hemen talimatlarıyla biz de kendi bakanlığımızın çalışmaları açısından her türlü önlemi, tedbiri ve gayreti ortaya koyduk. Arkadaşlarımızı çok hızlı bir şekilde bölgeye sevk ettik. Gerek çevre illerden buraya transfer ettiğimiz teknik arkadaşlarla, gerekse bakanlık merkezinden buraya yönlendirdiğimiz teknik ekiplerimize, hasar tespit ekiplerimizle birlikte gerek Yozgat ve Tokat'ta çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu anda 20 ekip 50 teknik personelle birlikte bu çalışmalarımız yürüyor, ihtiyaç halinde yine Sayın Valimizin, yine AFAD'ımızın koordinasyonunda teknik ekip sayılarımızı arttırabiliriz. Birkaç gün içerisinde de inşallah bu bölgedeki tüm hasar tespitlerini de tamamlamayı düşünüyoruz" dedi.

"Ağır hasar 99 öncesi yapılan binalarda"

Tuzcuoğlu yaptıkları incelemede depremde ağır hasar alan binaların 1999 yılı öncesi yapılan binalar olduğuna dikkat çekerek, "Gerek Tokat'ta gerek Yozgat'ta baktığımız zaman ağırlıklı olarak hasar gören yapıların yine 1999 öncesi binalar olduğunu tespit ediyoruz. Bunların çoğunluklu olarak 40-50 yıl öncesine ait kerpiç yapılar, yığma yapılar, mühendislik ve fen hizmetlerinden yoksun olan yapılmış olan binalar olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla ülkemiz bir deprem bölgesidir. Gerek kuzeyden geçen fay hatları, gerek Doğu Anadolu ve güneyden geçen fay hatları, gerekse Ege ile Ege'deki fay hatlarını göz önüne aldığınız zaman ülkemizin tamamı çok önemli bir deprem bölgesi oluyor. Himalayalar'dan Alp'lere kadar uzanan bu hat içerisinde bizim ülkemiz depremsellik açısından, risk açısından beşinci ülke konumunda. Öyle olunca muhakkak suretle biz yapılarımızı sağlam, sıkı ve mühendislik hizmetleri çerçevesinde inşa etmek zorundayız. Depremden çok fazla bir şey olmayabilir. Ama yapılarımız eğer ona dayanaklı değilse o zaman maalesef istenmeyen tablolarla karşı karşıya kalıyoruz" diye konuştu.

"500 ihbar geldi, 5 bina yıkıldı, 15 bina ağır hasar aldı"

Tuzcuoğlu, depremin ardından 500'e yakın ihbar alındığını ifade ederek şunları söyledi:

"Değerli arkadaşlar Tokat ilimizde bakanlığımızın yapmış olduğu çalışmalarda 500 ihbar aldık şu ana kadar. Bu ihbarların sayısı artabilir. Özellikle şu anda hemşehrilerimizin bir kısmı evlerine giremiyorlar. Bunlar giriş yapmaya başladıkları zaman muhtemeldir ki orada birtakım ihbarlar da alınacak. Bu ihbarların sayısı artabilecek ve biz de yapılan her türlü ihbara teknik ekiplerimizle beraber hemen gidip yerinde inceleme, araştırma ve neticelerimizi ortaya koyacağız. Şu ana kadar incelenen 50 yapıdan 5 tanesi yıkık görünüyor. Yine 15 tane ağır hasarlı yapı görünüyor. Az önce de bahsetmiş olduğum gibi bunların büyük çoğunluğu yine kerpiç işte yığma yapılar. Mühendislik hizmetinden yoksula yapılmış olan yapılar. Diğerlerini de yine en kısa sürede tamamlamış olacağız. Kamu binalarımızla alakalı bir hasar görünmüyor. Bu sevindirici bir şey. Aslında depremle alakalı bizi en çok teselli bulduran konu bir can kaybı olmaması."

Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz

"Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." 
19.04.2024 16:30:00
Haber Merkezi
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bakan Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Bakanlığın ilgili birimleri ve hastanelerin yöneticileriyle yaptıkları toplantılarda Merkezi Hekim Randevu Sistemi'ndeki sorunları temel faktörleriyle ele aldıklarını belirtti.


Randevu bulmakta yaşanan sıkıntıları çözmek için yaptıkları çalışmalardan önemli sonuçlara ulaştıklarını aktaran Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." değerlendirmesini yaptı.

Randevu sorununa karşı hem vatandaşları hem de hekimleri memnun edecek bir çözüm oluşturduklarını belirten Koca, şunları kaydetti:

"Öncelikle iptal edilmeyen randevulardan kaynaklanan, kullanılamayan kapasitemizi diğer vatandaşlarımızın kullanımına açacağız. Bu kapsamda, gelemeyeceği randevuyu iptal etmeyen vatandaşlarımız söz konusu durumun ilkinde 15 gün içerisinde aynı branşa randevu alamayacak. Aynı şekilde randevusuna ikinci kez gelmediğinde 15 gün içerisinde tüm branşlardan randevu alamayacak. Son dakika iptalleri nedeniyle atıl kapasite oluşmaması için randevu iptal süresini, en geç bir önceki gün saat 23.59'la sınırlandırıyoruz. İptal edilen randevular yerine, muayene saatinden 1 saat öncesine kadar yeni randevu verebileceğiz. Böylelikle daha fazla hastamızın randevu almasını ve kapasitenin verimli kullanılmasını sağlamış olacağız."

İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'ın İliç ilçesinde maden sahasında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 9 işçiden birinin daha naaşına ulaşıldığını bildirdi

19.04.2024 12:15:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:19:14
AA
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Bayraktar, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, maden sahasındaki arama çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Kazanın gerçekleştiği 13 Şubat'tan bu yana arama çalışmalarının aralıksız devam ettiğini anımsatan Bayraktar, "Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelanda ilk günden bu yana aralıksız olarak devam eden arama çalışmaları neticesinde bu sabah bir işçi kardeşimize daha ulaştık. Kardeşimize Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Tüm canlarımıza ulaşana kadar yoğun çalışmalarımıza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bayraktar, 5 Nisan'da da İliç'te maden ocağında toprak altında kalan bir işçinin naaşına ulaşıldığını bildirmişti.

Cenaze Adnan Keklik'e ait

Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, AA muhabirine, Sabırlı Deresi bölgesinde ulaşılan cenazenin Adnan Keklik'e ait olduğunu belirterek, aileye başsağlığı diledi.

Aydoğdu, bölgedeki çalışmaların aralıksız sürdüğünü ifade etti.

Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasında 9 kişi kaybolmuş ve 5 Nisan'da işçilerden Uğur Yıldız'ın cenazesine ulaşılmıştı. 

Mersin'de şafak operasyonu: 78 gözaltı

Mersin'de haklarında çeşitli suçlardan yakalama kararı bulunan şahıslara yönelik sabah saatlerinde gerçekleştirilen şafak operasyonunda 78 kişi gözaltına alındı
19.04.2024 11:20:00
İhlas Haber Ajansı
Mersin'de şafak operasyonu: 78 gözaltı
Mersin'de şafak operasyonu: 78 gözaltı
Mersin'de haklarında çeşitli suçlardan yakalama kararı bulunan şahıslara yönelik sabah saatlerinde gerçekleştirilen şafak operasyonunda 78 kişi gözaltına alındı.

İl Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, dolandırıcılık, yaralama, hakaret, hırsızlık ve tehdit gibi suçlardan haklarında yakalama kararı bulunan şahısların yakalanmasına yönelik Asayiş Şube Müdürlüğü Aranan Şahıslar Büro Amirliği koordinesinde operasyon düzenlendi. İl genelinde 30 adrese düzenlenen şafak operasyonunda 78 kişi yakalanarak gözaltına alındı.

Gözaltına alınan şahıslarla ilgili işlemlerin sürdüğü bildirildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.