AB: Lozan bizi ilgilendirmez
13.10.2004 00:00:00
Avrupa Birliği kaynakları, Türkiye ile AB arasında 'azınlık' kavramının tanımına ilişkin farklı anlayışlar olduğuna dikkati çekti. Sözkonusu kaynaklar, Lozan Anlaşması'nın Topluluk Hukuku'nun bir parçası olmadığını belirterek, Türkiye ve AB'nin bir araya gelerek, azınlık kavramının tanımı konusunda zaman içinde ortak bir anlayış yakalayabileceğini ifade ettiler.
Türkiye'nin hoşnut olmadığını belirttiği bazı ifadelerin Aralık ayına kadar değiştirilip değiştirilemeyeceğinin sorulması üzerine, üst düzeydeki bir AB yetkilisi, "Eğer çok ciddi endişeler varsa ve AB de bunları makul bulursa, bazı konular değişebilir" şeklinde konuştu.
Irak'ta rehin alınan ve 40 gün sonra serbest bırakılan 10 Türk'ün, Türkiye'nin Bağdat Büyükelçiliği'ne, oradan da çalıştıkları şirketin şantiyesine ulaşmaları aileleri sevindirdi. Rehineler arasındaki Denizlili Murat Karaahmetli'nin babası Mehmet Karaahmetli, oğluyla telefon görüşmesi yaptığını ve sağlık durumunun iyi olduğu bilgisini aldığını söyledi. Oğlunun düzenlenen basın toplantısında çekilen görüntülerini izlediğini ifade eden Karaahmetli, şöyle konuştu: "Kaçırıldığından serbest kalıncaya kadar geçen süre, bizim için kabus doluydu. Allah'a, hep oğluma yeniden kavuşabilmek, onun sağ olduğunu belirtecek sesini duymak için dua ettim. Dualarım kabul oldu. Artık serbestler. Kendisiyle telefonla konuştum, dünyalar benim oldu. Sağlığının iyi olduğunu, kötü muameleyle karşılaşmadıklarını, Türkiye'ye dönüş için yarın yola çıkabileceklerini söyledi. Artık gözlerimiz yollarda, kavuşmayı bekliyoruz.''
Şirket çekilmiyor
Serbest bırakılmanın ardından Vinsan A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Veziroğlu, işçileriyle birlikte gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Irak'tan çekilmeyeceklerini belirten Veziroğlu, "Şirketimiz, sonuna kadar Irak'ta çalışmaya devam edecektir. İşçilerimizi kaçıran grupla bağlantıya geçtik ve bir yanlış anlama sonucu bu eylemi gerçekleştirdiklerini öğrendik. Bunun üzerine, çalışanlarımız serbest bırakıldı. İşçilerimizin kurtarılmasında Irak Hükümeti'nin desteği olup olmadığını bilmiyorum ama Türk Büyükelçiliği elinden geleni yaptı. Tabii elçilikler de olağan durumlarda yardım alınabilecek yerlerdir. Böylesi olağanüstü durumlarda elçiliklerin de yapacağı fazla birşey yoktur" dedi.
Türkiye'nin hoşnut olmadığını belirttiği bazı ifadelerin Aralık ayına kadar değiştirilip değiştirilemeyeceğinin sorulması üzerine, üst düzeydeki bir AB yetkilisi, "Eğer çok ciddi endişeler varsa ve AB de bunları makul bulursa, bazı konular değişebilir" şeklinde konuştu.
Irak'ta rehin alınan ve 40 gün sonra serbest bırakılan 10 Türk'ün, Türkiye'nin Bağdat Büyükelçiliği'ne, oradan da çalıştıkları şirketin şantiyesine ulaşmaları aileleri sevindirdi. Rehineler arasındaki Denizlili Murat Karaahmetli'nin babası Mehmet Karaahmetli, oğluyla telefon görüşmesi yaptığını ve sağlık durumunun iyi olduğu bilgisini aldığını söyledi. Oğlunun düzenlenen basın toplantısında çekilen görüntülerini izlediğini ifade eden Karaahmetli, şöyle konuştu: "Kaçırıldığından serbest kalıncaya kadar geçen süre, bizim için kabus doluydu. Allah'a, hep oğluma yeniden kavuşabilmek, onun sağ olduğunu belirtecek sesini duymak için dua ettim. Dualarım kabul oldu. Artık serbestler. Kendisiyle telefonla konuştum, dünyalar benim oldu. Sağlığının iyi olduğunu, kötü muameleyle karşılaşmadıklarını, Türkiye'ye dönüş için yarın yola çıkabileceklerini söyledi. Artık gözlerimiz yollarda, kavuşmayı bekliyoruz.''
Şirket çekilmiyor
Serbest bırakılmanın ardından Vinsan A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Veziroğlu, işçileriyle birlikte gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Irak'tan çekilmeyeceklerini belirten Veziroğlu, "Şirketimiz, sonuna kadar Irak'ta çalışmaya devam edecektir. İşçilerimizi kaçıran grupla bağlantıya geçtik ve bir yanlış anlama sonucu bu eylemi gerçekleştirdiklerini öğrendik. Bunun üzerine, çalışanlarımız serbest bırakıldı. İşçilerimizin kurtarılmasında Irak Hükümeti'nin desteği olup olmadığını bilmiyorum ama Türk Büyükelçiliği elinden geleni yaptı. Tabii elçilikler de olağan durumlarda yardım alınabilecek yerlerdir. Böylesi olağanüstü durumlarda elçiliklerin de yapacağı fazla birşey yoktur" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
