Bütün bu uygulamalar, gelişmiş ülkelerde tarımsal üretimi arttırırken, gelişmekte olan ülkelere rekabet şansı tanımamakta, hatta gelişmekte veya geri kalmış olan ülkelerin tarım sektörünü daralmaya zorlamaktadır.
ABD, tarımın stratejik önemini dikkate alarak yaptığı çalışmalarla, dünya tahıl ticaretinin % 80'ini ele geçirmiştir. ABD'nin tarım programında yüksek meblağlarda 'tarımı destekleme fonları' ayrılırken; üretilen tarım ürünlerinin tamamı, aynı zamanda devlet koruması altında bulunmaktadır. Yabancı tarım ürünlerinin ABD'ye girmesinde de ciddi kotalar vardır. Sadece yeterince üretilmeyen veya hiç üretilmeyen ürünlerin ABD'ye gümrüksüz girmesine izin verilmektedir.
ABD tarıma önem vermektedirNitekim Amerikalı ekonomist Hanry Magdof, "Amerikan endüstrisi ve tarımının kotalarla ve özel anlaşmalarla korunması, ABD'nin uluslararası ekonomi politikasının yaşamsal bir unsudur" demektedir. Ayrıca gelişmiş ülkelerde konumlanmış dev tarım şirketleri, GATT anlaşmaları ile tohum sattıkları ülkelerle çeşitli anlaşmalar yaparak ve ürettikleri tohumların genetik yapılarını değiştirerek; bir yıldan fazla kullanılmayan tohumları, az gelişmiş ülkelere vermişler ve bu yöntemle sözkonusu ülkeleri tarımda tamamen dışa bağımlı hale getirmişlerdir. Tarım yapılmasına imkan tanınan sınırlı sahalarda ise "intihar eden tohumlar"dan yararlanılarak ükelerin tam bağımlı hale getirilmesi ise bir başka yöntemdir.
Yabancılar toprak satın alıyorBurada bir hususa daha dikkat çekmek istiyoruz... Tarım ürünlerinin ekimine getirilen kısıtlamalar, sübvansiyonların kaldırılması ve sınırlı sahalarda yapılan ekimlerde intihar eden tohumların kullanılması gibi yöntemlerle tarımın tamamen dışa bağımlı olması ve bitirilmesi; çiftçiyi geçinebileceği yeni iş alanları aramaya yöneltmektedir. Tarımla uğraşmayı bırakan pek çok çiftçi, topraklarını da "işe yaramıyor" gerekçesiyle paraya çevirmekte; bu topraklara talip olan yabancılara "ederinin altında meblağlar"a satmaktadır. Bu durum, toprağın stratejik önemi düşünüldüğünde, ülke topraklarının vatandaşlarının rızası ile yabancılara satılmasıdır.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLERProf. Dr. F.R. Grabau / Magdeburg Üniversitesi-AlmanyaBelirli gelirin altındakilerden vergi alınmamalıAlmanya'da "Sosyal harcamalar bütçenin yüzde 18'idir ve yetersizdir. Konumumuzu korumaya çalışıyoruz ama bu mümkün gözükmüyor. Almanya yüksek vergiler konusunda lider. Mali kurumlar güçlü vergi sistemini savunmaktadır. Bu da Alman vatandaşlarının yüksek vergilerin altında ezilmesi sonucunu doğurmaktadır.Halbuki Prof. Dr. Baş'ın Sosyal Devlet-Milli Devlet tezinde, sosyal devlet projeleri çerçevesinde vatandaşa kaynak aktarılması isteniyor. Bu son derece doğru bir yaklaşımdır. Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Milli Ekonomi Modeli" tezinde ifade ettiği "belirli bir gelirin altındakilerden vergi alınmaması" formülünü destekliyorum. Prof. Dr. Haydar Baş çarpıcı son eseri, "Sosyal Devlet - Milli Devlet" ile devletlerin dış boyunduruğa girmeden kendi gücüyle nasıl ayakta durabileceğini açık bir şekilde ortaya koymuştur. Almanya için de modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'tan yardım istememiz gerekeceği kanaatindeyim.
ABD, tarımın stratejik önemini dikkate alarak yaptığı çalışmalarla, dünya tahıl ticaretinin % 80'ini ele geçirmiştir. ABD'nin tarım programında yüksek meblağlarda 'tarımı destekleme fonları' ayrılırken; üretilen tarım ürünlerinin tamamı, aynı zamanda devlet koruması altında bulunmaktadır. Yabancı tarım ürünlerinin ABD'ye girmesinde de ciddi kotalar vardır. Sadece yeterince üretilmeyen veya hiç üretilmeyen ürünlerin ABD'ye gümrüksüz girmesine izin verilmektedir.
ABD tarıma önem vermektedirNitekim Amerikalı ekonomist Hanry Magdof, "Amerikan endüstrisi ve tarımının kotalarla ve özel anlaşmalarla korunması, ABD'nin uluslararası ekonomi politikasının yaşamsal bir unsudur" demektedir. Ayrıca gelişmiş ülkelerde konumlanmış dev tarım şirketleri, GATT anlaşmaları ile tohum sattıkları ülkelerle çeşitli anlaşmalar yaparak ve ürettikleri tohumların genetik yapılarını değiştirerek; bir yıldan fazla kullanılmayan tohumları, az gelişmiş ülkelere vermişler ve bu yöntemle sözkonusu ülkeleri tarımda tamamen dışa bağımlı hale getirmişlerdir. Tarım yapılmasına imkan tanınan sınırlı sahalarda ise "intihar eden tohumlar"dan yararlanılarak ükelerin tam bağımlı hale getirilmesi ise bir başka yöntemdir.
Yabancılar toprak satın alıyorBurada bir hususa daha dikkat çekmek istiyoruz... Tarım ürünlerinin ekimine getirilen kısıtlamalar, sübvansiyonların kaldırılması ve sınırlı sahalarda yapılan ekimlerde intihar eden tohumların kullanılması gibi yöntemlerle tarımın tamamen dışa bağımlı olması ve bitirilmesi; çiftçiyi geçinebileceği yeni iş alanları aramaya yöneltmektedir. Tarımla uğraşmayı bırakan pek çok çiftçi, topraklarını da "işe yaramıyor" gerekçesiyle paraya çevirmekte; bu topraklara talip olan yabancılara "ederinin altında meblağlar"a satmaktadır. Bu durum, toprağın stratejik önemi düşünüldüğünde, ülke topraklarının vatandaşlarının rızası ile yabancılara satılmasıdır.
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLERProf. Dr. F.R. Grabau / Magdeburg Üniversitesi-AlmanyaBelirli gelirin altındakilerden vergi alınmamalıAlmanya'da "Sosyal harcamalar bütçenin yüzde 18'idir ve yetersizdir. Konumumuzu korumaya çalışıyoruz ama bu mümkün gözükmüyor. Almanya yüksek vergiler konusunda lider. Mali kurumlar güçlü vergi sistemini savunmaktadır. Bu da Alman vatandaşlarının yüksek vergilerin altında ezilmesi sonucunu doğurmaktadır.Halbuki Prof. Dr. Baş'ın Sosyal Devlet-Milli Devlet tezinde, sosyal devlet projeleri çerçevesinde vatandaşa kaynak aktarılması isteniyor. Bu son derece doğru bir yaklaşımdır. Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Milli Ekonomi Modeli" tezinde ifade ettiği "belirli bir gelirin altındakilerden vergi alınmaması" formülünü destekliyorum. Prof. Dr. Haydar Baş çarpıcı son eseri, "Sosyal Devlet - Milli Devlet" ile devletlerin dış boyunduruğa girmeden kendi gücüyle nasıl ayakta durabileceğini açık bir şekilde ortaya koymuştur. Almanya için de modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'tan yardım istememiz gerekeceği kanaatindeyim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.