'ABD ile beraber çalışmaya devam'
Katar'da bir gazeteye röportaj veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile ilişkilerle ilgili, "Ayrılıklardan ziyade ortak çıkarlarımıza odaklanıyoruz. Sayın Trump'la ikili ticaretimizi 100 milyar dolara çıkarma hedefi belirledik. Bu hedefi tutturmakta da kararlıyız" dedi
08.10.2020 19:25:00





Katar'a günübirlik bir ziyaret gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkede İngilizce olarak yayın yapan The Peninsula gazetesine bir röportaj verdi. Türkiye-Katar ilişkilerinin yanı sıra Türkiye'nin Doğu Akdeniz, Libya, Suriye ve terörle mücadele politikası ile bölgesel gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, Türkiye-ABD ilişkilerine ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Zaman zaman çeşitli meselelerde Amerika ile ayrı konumlarda yer alınsa da aradaki stratejik ortaklığın zedelenmemesine büyük önem verdiklerinin altını çizen Erdoğan, ancak son yıllarda 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin faili FETÖ elebaşının Türkiye'ye iadesi ile Suriye'de PKK-YPG terör örgütünün desteklenmesi konusunda Amerikan yönetimi ile bazı sıkıntılar yaşandığını belirtti. Erdoğan, "ABD ile köklü, çok boyutlu ve stratejik iş birliğimiz mevcut. Farklı çıkarları olan ülkelerin her konuda aynı düşünmesi, aynı şekilde hareket etmesi uluslararası ilişkilerin tabiatına aykırıdır. Burada asıl mesele görüş ayrılıklarına rağmen, ikili menfaatler temelinde münasebetleri devam ettirebilmektir" değerlendirmesinde bulundu.
'İyi niyetli değiller'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile Katar arasındaki askeri, güvenlik ve savunma sanayii alanındaki ortak projelerin, ikili münasebetlerin omurgasını oluşturduğuna dikkati çekerek, Türk-Katar Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanlığının iki ülke arasındaki kardeşlik, dostluk, dayanışma ve samimiyetin timsali olduğunu vurguladı. "Üssümüzle ilgili menfi propaganda yayanlar kesinlikle iyi niyetli değildir" ifadelerini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti: "Türkiye askeri varlığıyla sadece kardeş Katar'ın değil, bütün Körfez bölgesinin istikrarına ve barışına hizmet etmektedir. Kaos hesapları yapanlar dışında hiç kimse, Türkiye'nin ve Türk askerinin Körfez bölgesindeki mevcudiyetinden rahatsız olmamalıdır."
'Suriye'de kalıcı değiliz'
Türkiye'nin Suriye politikası ve terörle mücadele harekâtlarına yönelik sorulara da yanıt veren Erdoğan, "Halihazırda 3.7 milyon Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz. Hiçbir devlet sınırlarının dibinde bir terör örgütünün palazlanmasına müsaade etmez. Biz de gerek DEAŞ gerekse PKK-YPG terör örgütlerine karşı kararlı bir mücadele yürüttük. Fırat Kalkanı Harekatıyla DEAŞ'lı teröristleri Cerablus, Azez ve El Bab'tan çıkardık" dedi. Türkiye'nin kimsenin toprağında gözü olmadığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Şimdiye kadar bu bölgelere 411 bin Suriyeli sığınmacı geri döndü. Türkiye, Suriye topraklarında asla kalıcı değildir. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Kriz kalıcı olarak çözüldüğünde, bizim de Suriye'deki varlığımız sona erecektir. Ancak bu aşamaya kadar, meşru müdafaa hakkımız ve Adana Mutabakatı çerçevesinde terörle ve ülkemize yönelik saldırılara karşı mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Ne İdlib'in ne de geri kalan Suriye topraklarının ülkemizin güvenliğini tehdit eden bir boyut kazanmasına müsaade etmeyeceğiz."
'Doğu Akdeniz'de geri adım yok'
"Ermenistan'ın son işgal teşebbüsünde aldığı ağır hezimetin ardından türlü tezviratlarla Türkiye'yi de çatışmanın içinde gösterme gayretine girmesi, yaşadığı sıkışmışlığın ve çaresizliğin ispatı olmuştur" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Libya politikasına yönelik bir soru üzerine ise Fayiz es-Serrac'ın başkanlığını yürüttüğü Milli Mutabakat Hükümeti'nin, Libya'da uluslararası toplum tarafından tanınan tek meşru yapı olduğunu ifade ederek, "Libya'da meşruiyet kazanacak, darbeciler kaybedecektir" dedi. Doğu Akdeniz'de meydana gelen gelişmeler ve Türkiye'nin "Mavi Vatan" yaklaşımı konularında da değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Doğu Akdeniz'deki kararlılığımızı görenler ve ülkemize içi boş tehditlerle, şantajlarla geri adım attıramayacağını anlayanlar nihayet diyalog çağrılarımıza kulak vermek zorunda kaldı" şeklinde konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.