ABD-Rusya arasında Ukrayna barış görüşmeleri
ABD-Rusya arasında Abu Dabi’de yürütülen gizli barış görüşmeleri umut ışığı yakarken, aynı saatlerde Kiev’e yağan Rus füzeleri diplomasinin kırılganlığını gözler önüne seriyor. Ukrayna masada yokken önerilen 19 maddelik plan, toprak tavizi ve NATO’dan vazgeçmeyi dayatıyor; barış mı yoksa teslimiyet mi tartışması alevleniyor
25.11.2025 17:20:00
Eyüp Kabil
Eyüp Kabil





Ukrayna-Rusya savaşı, Kasım ayında yeni bir dönemece girdi. ABD ve Rusya arasında Abu Dabi'de yürütülen gizli barış görüşmeleri, umut ışığı yakarken, aynı zamanda Kiev'e yağan Rus füzeleriyle çatışmanın şiddeti devam ediyor.
Görüşmelerin arka planı ve katılımcılar
ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimi altında hız kazanan diplomatik çabalar, savaşın sona erdirilmesini hedefliyor. ABD Ordusu Sekreteri Dan Driscoll'un öncülüğünde yürütülen Abu Dabi görüşmeleri, 24-25 Kasım tarihlerinde gerçekleşti. Rus tarafını temsil eden yetkililerle yapılan bu toplantılarda, Ukrayna doğrudan masada yer almadı; ancak Ukrayna İstihbarat Şefi Kyrylo Budanov ayrı bir görüşme yaptı. Görüşmeler, Cenevre'deki hafta sonu toplantılarının devamı niteliğinde ve Trump-Putin'in Ağustos'taki Alaska zirvesinden kalan anlayışlara dayanıyor.
Bu süreç, daha önce Riyad veya Suudi Arabistan'da planlanan benzer toplantıların evrilmiş hali. X platformunda paylaşılan bilgilere göre, görüşmeler güven inşası amacıyla üçüncü ülkelerde düzenleniyor ve Trump'ın hızlı bir anlaşma arzusu ön planda. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, planın Alaska zirvesinin ruhuna uygun olması gerektiğini vurguladı.
Önerilen barış planı ve tartışmalı maddeler
ABD'nin sunduğu barış planı, başlangıçta 28 maddeden oluşuyordu ancak Cenevre'de revize edilerek 19 maddeye indirildi. Ana unsurlar arasında Ukrayna'nın toprak tavizleri vermesi, ordusunun boyutunun sınırlanması ve NATO üyeliğinin kalıcı olarak engellenmesi yer alıyor. Bu maddeler, Ukrayna için "teslimiyet" anlamına gelebileceği için eleştiriliyor.
Plan, Rusya'nın savaş sonrası taleplerini büyük ölçüde karşılıyor. Putin, orijinal versiyonu "yerleşim temeli" olarak nitelendirdi. Ancak Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy, planın bazı noktalarının "doğru" olduğunu kabul etmekle birlikte, nihai belgenin zorlu bir süreç gerektireceğini belirtti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise planı müzakere edilebilir bulmakla beraber, Ukrayna'nın toprak kararlarının yalnızca kendisine ait olduğunu vurguladı ve Avrupa'nın bağlı olmadığını ekledi.
Kiev'deki füze saldırıları ve sahadaki gerçeklik
Diplomasi masasında ilerleme kaydedilirken, sahadaki şiddet durmuyor. 25 Kasım gecesi Rusya, Kiev'e füze ve drone saldırısı düzenledi; en az altı kişi öldü, elektrik ve su kesintileri yaşandı. Ukrayna hava savunması müdahale etse de, saldırı sivil altyapıyı hedef aldı ve kış şartlarında halkı zor durumda bıraktı. Zelenskiy, bu saldırıların barış sürecine şüphe düşürdüğünü ima etti.
Benzer olaylar, Romanya gibi NATO ülkelerinin hava sahasına drone girişleriyle bölgesel gerilimi artırıyor. Ukrayna içindeki yolsuzluk skandalları ve askeri kayıplar, Zelenskiy'i zayıf konumda bırakıyor; bu da Rusya'nın pazarlık gücünü artırıyor.
Tarafların tepkileri ve gelecek beklentileri
ABD, görüşmeleri "umut verici" olarak değerlendirirken, Rusya planın revizyonunu şart koşuyor. Ukrayna, masada olmamasına rağmen Trump ile doğrudan görüşme planlıyor. X'teki tartışmalarda, bazı kullanıcılar süreci "ABD-Rusya anlaşması" olarak görüyor ve Ukrayna'nın dışlandığını vurguluyor. Avrupa ülkeleri, planın Moskova lehine eğilimli olmasından endişeli.
Bu süreç, Trump'ın dış politika vizyonunu test ediyor: Hızlı bir zafer mi, yoksa uzun vadeli istikrar mı? Eğer anlaşma sağlanırsa, savaş bitebilir; ancak tavizler yeni çatışmalara yol açabilir.
Sonuç olarak Abu Dabi görüşmeleri, Ukrayna savaşında dönüm noktası olabilir. Ancak füzelerin gölgesinde diplomasi, gerçekçi bir barış için yetersiz kalabilir. Uluslararası toplum, dengeli bir çözüm beklerken, sürecin başarısı tarafların esnekliğine bağlı.
Görüşmelerin arka planı ve katılımcılar
ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimi altında hız kazanan diplomatik çabalar, savaşın sona erdirilmesini hedefliyor. ABD Ordusu Sekreteri Dan Driscoll'un öncülüğünde yürütülen Abu Dabi görüşmeleri, 24-25 Kasım tarihlerinde gerçekleşti. Rus tarafını temsil eden yetkililerle yapılan bu toplantılarda, Ukrayna doğrudan masada yer almadı; ancak Ukrayna İstihbarat Şefi Kyrylo Budanov ayrı bir görüşme yaptı. Görüşmeler, Cenevre'deki hafta sonu toplantılarının devamı niteliğinde ve Trump-Putin'in Ağustos'taki Alaska zirvesinden kalan anlayışlara dayanıyor.
Bu süreç, daha önce Riyad veya Suudi Arabistan'da planlanan benzer toplantıların evrilmiş hali. X platformunda paylaşılan bilgilere göre, görüşmeler güven inşası amacıyla üçüncü ülkelerde düzenleniyor ve Trump'ın hızlı bir anlaşma arzusu ön planda. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, planın Alaska zirvesinin ruhuna uygun olması gerektiğini vurguladı.
Önerilen barış planı ve tartışmalı maddeler
ABD'nin sunduğu barış planı, başlangıçta 28 maddeden oluşuyordu ancak Cenevre'de revize edilerek 19 maddeye indirildi. Ana unsurlar arasında Ukrayna'nın toprak tavizleri vermesi, ordusunun boyutunun sınırlanması ve NATO üyeliğinin kalıcı olarak engellenmesi yer alıyor. Bu maddeler, Ukrayna için "teslimiyet" anlamına gelebileceği için eleştiriliyor.
Plan, Rusya'nın savaş sonrası taleplerini büyük ölçüde karşılıyor. Putin, orijinal versiyonu "yerleşim temeli" olarak nitelendirdi. Ancak Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy, planın bazı noktalarının "doğru" olduğunu kabul etmekle birlikte, nihai belgenin zorlu bir süreç gerektireceğini belirtti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise planı müzakere edilebilir bulmakla beraber, Ukrayna'nın toprak kararlarının yalnızca kendisine ait olduğunu vurguladı ve Avrupa'nın bağlı olmadığını ekledi.
Kiev'deki füze saldırıları ve sahadaki gerçeklik
Diplomasi masasında ilerleme kaydedilirken, sahadaki şiddet durmuyor. 25 Kasım gecesi Rusya, Kiev'e füze ve drone saldırısı düzenledi; en az altı kişi öldü, elektrik ve su kesintileri yaşandı. Ukrayna hava savunması müdahale etse de, saldırı sivil altyapıyı hedef aldı ve kış şartlarında halkı zor durumda bıraktı. Zelenskiy, bu saldırıların barış sürecine şüphe düşürdüğünü ima etti.
Benzer olaylar, Romanya gibi NATO ülkelerinin hava sahasına drone girişleriyle bölgesel gerilimi artırıyor. Ukrayna içindeki yolsuzluk skandalları ve askeri kayıplar, Zelenskiy'i zayıf konumda bırakıyor; bu da Rusya'nın pazarlık gücünü artırıyor.
Tarafların tepkileri ve gelecek beklentileri
ABD, görüşmeleri "umut verici" olarak değerlendirirken, Rusya planın revizyonunu şart koşuyor. Ukrayna, masada olmamasına rağmen Trump ile doğrudan görüşme planlıyor. X'teki tartışmalarda, bazı kullanıcılar süreci "ABD-Rusya anlaşması" olarak görüyor ve Ukrayna'nın dışlandığını vurguluyor. Avrupa ülkeleri, planın Moskova lehine eğilimli olmasından endişeli.
Bu süreç, Trump'ın dış politika vizyonunu test ediyor: Hızlı bir zafer mi, yoksa uzun vadeli istikrar mı? Eğer anlaşma sağlanırsa, savaş bitebilir; ancak tavizler yeni çatışmalara yol açabilir.
Sonuç olarak Abu Dabi görüşmeleri, Ukrayna savaşında dönüm noktası olabilir. Ancak füzelerin gölgesinde diplomasi, gerçekçi bir barış için yetersiz kalabilir. Uluslararası toplum, dengeli bir çözüm beklerken, sürecin başarısı tarafların esnekliğine bağlı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
















































































