ABD ve AB'nin gizli haçlı seferleri - 22

Türban ve baş örtüsü giyenlerin dayanak noktası dini inanç olarak izah edilmektedir. Nitekim: 1 - Ashab Suresi-33/59. ayet: Ey peygamber, eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış giysilerini (Cilbab= Kara çarfaş) üzerlerine alsınlar. 2 - Nur Suresi-24/30. ayet: Mümin erkeklere söyle, bakışlarını yere indirsinler/Irzlarını bellerini korusunlar. 3 - Nur Suresi-24/31. ayetler: Mümin kadınlara da söyle, bakışlarını yere indirsinler. Irzlarını/Eteklerini korusunlar. Süslerini/ziynetlerini görünen kısımlar müstesna açmasınlar. Örtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar. Süslerini şu kişilerden başkasına göstermesinler. 4 - Nur Suresi-24/60 ayet: Artık Nikah arzuları kalmamış, hayız ve evlattan kesilen kadınların, süslerini göstermek içini ortalıkta dolaşmamaları şartıyla, örtülerini bırakmalarında kendileri için bir günah yoktur. Ama sakınmak için titiz davranmaları, onlar için daha hayırlıdır! Tüm bu ayetler Kuran'da mevcuttur. Bunların emir olup olmamaları üzerinde tartışmalar da yapılmaktadır. Ama Müslümanlar'ın büyük bir çoğunluğunun buna göre hareket ettikleri de bilinen bir gerçektir. Bunun reddedilmesi mümkün değildir. Kur'an-ı Kerim'e dayanarak bu örtüleri taşımalarına karşı gelmek ve onları çıkarmaya zorlamak ne ahlaki ne vicdani, ne genel anlayışa, ne sosyal kurallara, dinini veya inancını gösteren (başörtüsü) tavırlara kısıtlama getirebilir. Bu yasaklama vicdana da uymaz ve tüm insan haklarına ters düşer. Onun için bu zorlamalara girişmek beyhudedir. Ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 29.06.2004 tarihinde, başörtüsü sebebiyle okuldan atılan bir öğrenciye şu cevap verilmiş bulunmaktadır: Bireylerin inanç veya dinini belli eden (Manifest) tavırları toplumun diğer bireyleri tarafından kendi din anlayışları veya kişisel hak ve özgürlükleri için bir kısıtlama teşebbüsü olarak algılanabilir. O halde Devlet dinini veya inancını belli eden/gösteren (türban) tavırlara kısıtlama getirebilir. Şimdi bu karar Türkiye'de çok suistimal edilmektedir. Bununla beraber bu karar henüz üst mahkemenin kararını almadı. Oranın kararı henüz belli değildir. Buna rağmen her defasında bunu öne sürülmektedir. Bu durum ise hiç doğru olmamaktadır. Türkiye'nin Türban dışında başka bir şekil geliştirmesi ve ortaya konmasının zamanı çoktan gelmiş bulunmaktadır. Bunun yağılması herhalde kısmi çare olacaktır! (Hürriyet-C.Ünver 9 Şubat 2005) Irak'ta büyük provokasyon! Gizli Haçlı sefer projesi tıkır tıkır çalışıyor. Hangthington kitabındaki teoriye dayanarak gelişen olaylar bir zincirleme şeklinde devam etmektedir. Danimarka Karikatürlerini İslam'ı tahrik için kullandıkları sanki yetmiyormuş gibi, şimdi de Irak'taki Sünni ve Şii mezheplerini birbirine düşürmeye çalışmaktadırlar. Irak'ta provokatif olaylarla hızla gelişerek camiler bombalanmakta ve Sünni ve Şii liderler öldürülmektedir. Ülke kan görünle dönüştü. Her gün yüzlerce insan hem de kutsal yerlerde bombalarla öldürülmektedir. Bu durum bir haftadan beri devam etmektedir. Mesela Şiiler için nerdeyse Kabe gibi kutsal olan Askari Türbe bombalandı ve Altın Kubbe yerle bir edildi. Bu türbe yanında Şii ve Sunni camileri ve türbeleri de bombalanmaktadır. Irak'ta tam bir kaos hakimdir. Bazı beyanlara göre sadece Sünnilere ait görülen 168 cami bombalanmıştır. En azından 10 imamın öldürüldüğü ve 15 imamın da kaçırıldığı bildirilmektedir. Basra'da hapishaneye bile baskın yaparak 10 kadar tutuklu öldürülmüştür. Fabrikalara baskın yapılmış ve onlarca işçi öldürülmüştür. Bunun yanında basın mensuplarından da öldürülenler var.