Bu nasıl iştir, bu nasıl işleyiştir, bu nasıl gidiştir arkadaş?
ABD'nin burnunu sokmadığı ne bir işimiz ne de bir aşımız kaldı.
Bu haddini, hududunu bilmez, nezaketten anlamaz kaba-saba zorbanın ağız kokusuna daha ne kadar katlanacağız?
Bir sabah kalkıyor; "bu gece derin nefes aldınız yaptırım uyuklayacağız" tehdidini savuruyor.
Diğer bir sabah gözlerinin çapaklarını silmeden; "bu gece çok hızlı nefes aldınız, yetkililerinizin mal varlıklarını araştıracağız" yaygarasını yapıyor.
Ne hikmettir bilinmez, dört bir yana, yedi düvele cevap yetiştiren üst düzey yetkililerimiz de söz konusu ABD olunca lal u ebkem, yani dilsiz kesiliyorlar.
En yetkili ağızdan, en yüksek perdeden çıkıp demiyorlar ki; "ulan sığır çobanı, bütün bildiklerini açıklamazsan alçaksın, hem de alçakların alçağısın."
Nedir mesele, bu ses kısılması, bu kas kasılması acaba nedendir?
Bir kaçarımız, bir göçerimiz, bir açığımız mı var Allah aşkına?
Beş bin yıllık bir devlet geleneği olan koskoca bir milletin müntesipleri olarak daha dün devlet olmuş, hem de Kızılderililerin kanlarını içerek, kaynaklarına çöreklenerek, dünyanın en büyük gaspını yaparak devlet olmuş olan sığır çobanlarının salvolarına ve saldırılarına daha fazla dayanamayacağız, ağız kokularını daha fazla çekemeyeceğiz.
Devleti yöneten yetkililerimizden daha onurlu, daha delikanlıca, daha dik duruşlu tavırlar bekliyoruz.
Daha dün denebilecek kısa bir zaman evvel yerleştikleri o kıtanın yerlilerinin kanları ellerinden damlarken utanmadan ve sıkılmadan kalkıp bizi "soykırım yapmakla" suçluyorlar, kendi kendilerine gelin güveyi olup karar çıkarıyorlar.
Ne oluyor, nasıl oluyor ey vatandaşlar?
Bizim bu sığır çobanlarına herhangi bir borcumuz mu var?
Köylü Hasan amcanın, Fatma teyzenin, sanayici Feridun Beyin, tüccar Mustafa'nın, yani bizim, yani halkın bu okyanus ötesine bir borcumuz yok, bir minnet borcumuz da yok bildiğimiz kadarıyla.
Yoksa bu ülkeyi yönetenlerin mi bir açığı, bir borcu, bir minnet borcu mu söz konusu?
Bu mendeburların ağız kokularını daha ne zamana kadar çekeceğiz arkadaş?
Yetti gayri!!!
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024