IŞİD tezgâhıyla Suriye'yi işgal eden ABD yine bir çekilme kararı alırken Türkiye'nin önüne IŞİD dosyasını bırakıverdi. Ve pirincin taşını sen ayıkla dedi. IŞİD'in emperyalizmle doğrudan ve dolaylı bağlantısının, esas görevinin bölgenin egemen devletleri olan Suriye ve Irak'ı zayıflatmak, istikrarsızlaştırmak ve bölmek olduğu çoktan anlaşılmıştır. ABD'nin verdiği görevi yerine getiren örgütün ve kardeşlerinin bundan sonraki durumundan Türkiye sorumlu olacaktır. Bu sorumluluk halen tutuklu olan örgüt elemanlarının ve IŞİD kamplarında yaşamını sürdüren militan ve ailelerinin hukuki durumunu da kapsamaktadır. Eylemlerinden dolayı yargılanacaklar mı? Biz mi yargılayacağız, nerede yargılanacaklar?.. Çok bilinmeyenli denklemin sadece hukuki yönü bu. Askeri, siyasi, sosyal ve ekonomik boyutlarıyla devasa bir sıkıntının ortasında yalnız bırakılmış görünüyoruz.
Henüz bizdeki sığınmacıların hukuki statüsünü belirleyecek bir mülteci politikasını üretememişken, Suriye topraklarındaki kamplarda yaşayanların sorunlarının üstesinden gelebilecek miyiz?
Amerikan stratejisi İkinci Dünya Savaşı'ndan beri sabittir; önce bölgesel güçlerin birbiri ile rekabet ve güç dengelemesini beklemek, bu olmazsa mümkün olduğu kadar az riskle ve en küçük kuvvetle müdahale etmek. Bu yüzden sürekli bölge içi düşmanlıklar beslenir. Terör örgütleri kullanılır. IŞİD stratejisi de bunlardan biridir ve arkasındaki güç ABD'dir.
ABD'nin terörle mücadelesi başından beri yalanlarla doludur. CIA'nın kontrolünde 2011 yılından beri Suudiler ve Katar IŞİD'e eleman, para, silah, araç ve teçhizat veriyor. IŞİD'in finansörü ve eleman kaynağı olan Suudi Arabistan ve Katar, IŞİD'in oluşturulmasında ABD'nin en yakın müttefiki oldular.
ABD'nin IŞİD riyakârlığına seyirci mi kalınacak? İşin cezai ve hukuki sorumluluğu hiç mi Başkan Donald Trump'ı ve de hempalarını ilgilendirmiyor! Amerika'nın önceki başkanları Obama ve Bush… Onlar da sütten çıkma ak kaşık mı?
Yargılanması gerekenler sadece IŞİD elemanları değil; bunları kendi emperyalist arzu ve heveslerine alet eden, milyonların ocaklarını söndüren, milyonlarca insanı yerlerinden yurtlarından eden, kanlarını döken ABD ve suç ortaklarıdır.
Birleşmiş Milletler (BM) tüm bu olaylara sessiz kalırken, Türkiye'nin Güvenli Bölge oluşturma operasyonunu izleyeceklerini, aba altından sopa gösterircesine, bildirmesi düşündürücüdür.
İnsanlığa karşı suç ve savaş suçu işleyenlerin Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) nezdinde yargılanmaları için daha ne kadar bekleyeceğiz?
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023