Ya da Patrik sana minnettardır, bu da olmadıysa, alır mısınız bir yeni çağ kebabı?Okuyacağınız aşağıdaki hikaye görünen lüzum üzre yeniden servise konmuştur.Beğenmeyen okumasın.Hikaye başladığı gibi başlayıp sonunda görüleceği gibi biter.Herşeyin dibacesi olur da, bu tarihi hikayenin dibacesi olmaz mı?Önce dibace.Tilkiharmanı Köyü'nün bekçisi Abuzittin Tıntın'ı hâlâ tanımamış olmanız normaldir de, onun dillere destan, bebelere fistan, acur ya da bostan kahramanlıklarını duymamışsanız çok ayıp.Bu ayıp size ve dokuz göbek neslinize yeter de artar bile.Eğer öte aleme gözleriniz açık, aklınız kaçık, acur ve cacık gitmeyi düşünmüyorsanız, bu hikayeye kulak verin.Elinizin altında bir ansiklopedi varsa bu şahsa "abu" ya da "zıttt" maddesinden ulaşabilirsiniz. Orada bulamazsanız "zırt" maddesine bakın....ve hikaye.Eskilerin anlattığı eğer doğru ise -yalan da olabilir, ne önemi var?- Tilkiharmanı Köyü'nde yıllarca, çakallar ve tilkiler arasında araziye konma, pardon leş kapma konusunda kıran kırana kavgalar olurmuş. O leş senin bu leş benim kavgaları sonucu yığınla çakal ve tilki telef olmuş köyde. Bu kavgaları büyük bir meslekî maharetle savuşturmasını bilen eli silahlı, kellesi külahlı bekçi Abuzittin Tıntın, çakalları köyden kovmuş, meydan tilkilere kaldığı için de köyün adı Tilkiharmanı olarak kalmış. (Meydan Ulahasso, c. 45, s.100)Yıllar sonra meydanı boş bulup, saklandıkları yerden bir bir ortaya çıkan çakalların; "ahana biz buradayız, bir yere gitmedik" diye bağrışıp meydan okumaları, Bekçi Abuzittin'in bir sahte kahraman olduğu şeklinde yorumlanmasına sebebiyet verse de, diğer süslü püslü nice yalanlar gibi bu hikaye de toplumun engin hafızasına yer etti bi kere, silmeye uğraşmayın boş yere.Ne etsek boşuna, Gitmese de cümlenin hoşuna.Bıçak vurma döşüne.Bekçi Abuzittin beyin kahramanlıkları bununla da kalmamış tabi.Rivayete göre, Mart ayının gelişini fırsat bilen,kimi ahlak fukarası,çoğu toplumun maskarası ve "muhafazakar" kesimin yüzkarası kimi yabancı kedi ve köpekler, köyde bir takım ahlaksızlıklara tevessül etmiş.Toplum huzurunu ve yerli kedi aile yapısını olumsuz yönde etkileyen bu harekete tepki gösteren Abuzittin Tıntın, komşu köyden gelen kedilerin Tilkiharmanı köyüne girişini yasaklamış, böylece de köyün bağrından çıkmış öz kedilere büyük bir iş imkanı sağlamış oldu.Bekçi Abuzittin beyin bu denli yiğitliklerine muttali olan büyükler, kendisini Bekçibaşı ödülüyle ödüllendiriverdiler.Büyük işlere zaten doğuştan kabiliyeti olan Bekçıbaşı Abuzittin aynı hızla icraatlarına devam etmiş, önce müseccel hırsızlara köy ambarının birer anahtarını el altından dağıtıp, daha sonra onları yakalayarak ününe ün katmıştı. Olan Tilkiharmanı Köyü'nün bütçesine olmuştu. Bütçesi musluklanan, akçesi hortumlanan, ökçesi mahmuzlanan köy batmıştı batmasına, ama Abuzittin meşhur olmuştu ya!..Şöhret deyip geçmeyin, mantarınız varsa acısından şalgam suyu içmeyin.Çakallarla yaptıkları leş kavgasını kazanan tilkilerin köydeki tavuk çiftliklerine dadanması üzerine, köyde "yumurta operasyonu" adı altında tilkilere karşı bir operasyon düzenleyen Abuzittin Tıntın, tilkileri ele geçirmiş, ele geçirmiş geçirmesine ama çiftliklerde de sadece tavukların tüyleri ve kemikleri kalmıştı.Altı üstü tilki, tüyünden post, kemiğinden dost olmazdı ya.Ama ne önemi vardı, Abuzittin şöhret olmuştu ya.Yakaladığı tilkilere köyü 24 saatte terk etme cezası veren Abuzittin'in tilkilere yolluk verdiği de iddia edildi.Nihayeti iddia, altılı ganyan değildi ya.Yedikleri yüzlerce tavuk yüzünden yürüme zorluğu çeken tilkiler, bir yandan geğirerek, bir yandan da dudaklarını yalayarak; "Biz masumuz, bir komploya kurban gittik, çiftliğin yanından geçiyorduk, kapının açık olduğunu görünce tavuklara bir merhaba deyelim dedik, merhaba sürdü uzun yattı tavuklar upuzun, söyle kuru mu tuzun? Haşa! Bekçibaşı Abuzittin'in köyünde tavuk yemek bizim ne haddimize" dediler."En büyük Bekçibaşı Abuzittin, başka büyük yok!","Abuzittin, Tilkiharmanı seninle gurur duyuyor!","Abuzittin nerede biz oradayız!","Biz biz Abuzittinciyiz!" sloganları arasında köy meydanına gelen Abuzittin halka hitap etti: "Bu operasyonlar devam edecek, yakında 'Civciv operasyonu', daha sonra, 'Horoz kanadı operasyonu' yapılacaktır. Ama asıl ses getirecek operasyon olan 'Kuluçka operasyonu'nu en sona sakladık" dedi.Dedi ya!Evet sevgili okurlarım, gergef dokurlarım, hikaye burada bitti.M.E.B olur verirse bu hikaye lise son sınıfta seçmeli ders olarak okutulacak.Belki bu sayede bazı şeyler unutulmaz.Nihayetinde "hafıza-yı beşer nisyan ile maluldur/insan zihni unutkanlıkla illetlidir"; ne gelir ki elden. Bu unutkanlık değil mi kaç on yıldır bize yutmadık kazık, çekmedik yazık, kalmadı azık türküsü söyletiyor.İyi uykular cümle alem.Uzak olsun sizden elem.Kırılmasın divit kalem.Bu hamur çok su kaldırır.
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024