logo
25 NİSAN 2024

Açlık

17.11.2018 00:00:00
Halk arasında, genel olarak midenin lokmaya olan meylini tarif için kullanılan bir kavramdır.
Aç olma durumu, yemek yeme ihtiyacı hissetme olarak bildiğimiz açlık kelimesini bilimsel olarak açıklamaya çalışırsak; karaciğerdeki glikojen miktarının belirli bir seviyenin altına düşmesiyle hissedilen ve beraberinde yeme isteği, ihtiyacı duyduğumuz his veya duruma denir. Açlık, hipotalamustan kaynaklanır ve karaciğerdeki reseptörler aracılığıyla salınır. 
Meselenin bilimsel yönü böyle iken, sonuçları bakımından sosyal ve ilmi yönleri de vardır.
"Açın halinden tok ne anlar!"
"Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar" gibi atasözlerimiz vardır.
Peygamber Efendimiz ise bir hadisinde şöyle buyurur; "Komşusu aç iken kendisi tok yatan bizden değildir."
Bu hadise göre komşusu aç yatan birinin İslam olması mümkün müdür?
Her yıl hacca gitse, günde bin vakit namaz kılsa, 365 gün oruç tutsa Peygamberin ümmeti arasında kendine yer bulamayan birinin hali nicedir? (Aksi için gerekli çaba ve gayreti ortaya koyanlar ise müstesna ve istisna kimselerdir ki, onları başta Prof. Dr. Haydar Baş Bey olmak üzere takdir ve tenzih ederim).
Hz. Ali ise şöyle buyurur; "Aç adamın dini olmaz!"
Allah (c.c.) Nahl Suresi 112. ayette şöyle buyurur; "Allah şöyle bir memleketi misal verdi: Orası güven ve huzur içinde idi. Oraya her taraftan bolca rızık gelirdi. Fakat Allah'ın nimetlerine nankörlük ettiler; bu yüzden yaptıklarına karşılık Allah onlara şiddetli açlık ve korku ıstırabını tattırdı."
Kısaca açlık deyip geçmemek lazım, şayet ahir zamanda açlık, önemli bir imtihan vesilesiymiş!
Peki, yukarıdaki ifadelerinde gerek atalarımız, gerekse Hz. Peygamber, Hz. Ali ve Allah (c.c.) açlıktan bahsederken acaba sadece midenin açlığını mı kastediyor?
Mesela gözün aç olması, aklın aç olması, kalbin aç olmasını da meseleye gayet tabii dâhil edebiliriz.
Midenin açlığı lokmaya meylettirir insanı ki, o aç olan mideyi helal lokma ile mi yoksa haram lokma ile mi doldurmak aklın aç veya tok olması ile doğru orantılıdır. O halde aklın aç olması ise cehalete meylettirir insanı ki, aklı doyurmak kalbin tokluğu ile doğru orantılıdır. Kalbin aç olması ise küfre ve bâtıla meylettirir ki insanı, işte o insan komşusunun gerek midesinin, gerek kalbinin veya gerekse gözünün açlığı ile hiç ilgilenmez ve o insanın ve o insanlardan müteşekkil toplumların sonu Lut Kavmi misali gibi olur!
Peki; açlığın, yoksulluğun ve fakirliğin sebebi nedir?
İnsanların, milletlerin veya medeniyetlerin sosyal, kültürel ve dini yaşantılarının başta ekonomik olmak üzere birtakım maliyetleri vardır. 
Mesela evimize gelen misafire yapacağımız ikramın ekonomik bir maliyeti, niteliği bakımından dini ve milli bir maliyeti, lezzet yönünden ise kültürel bir maliyeti vardır. Kısaca yaşadığımız hayatın bir maliyeti vardır.
İşte bütün bu maliyetleri dünya sahnesinde hesap, kitap eden bilimin adı iktisat bilimidir.
İktisat milli ve manevi her türlü ihtiyaçlarımızı karşılayabilme ilmidir. 
Meselinin ekonomik yönüne temas etmek adına, İslam eşittir iktisat dinidir diyebiliriz.
Dinimiz öncelikle ekonomiler için kara delik olan faizi yasakladığı gibi, kul hakkına riayet etmeyi, ayarı bozuk terazileri, stokçuluğu vs. yasaklamış, Müslümanlar arasında adaletli bir ekonomik sistem inşa etmeyi inananlara emretmiştir.
Allah Teâlâ bir ayetinde şöyle buyurur; "Allah, rızık yönünden bir kısmınızı diğerlerinden üstün kıldı. Kendilerine bol rızık verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilere vermiyorlar ki, onda eşit olsunlar." (Nahl, 81).
Bu ayetten şunu anlıyoruz ki, Allah kulları arasında birinin rızkını diğerine emanet kılmıştır. Ne var ki emanet sahibine verilmemektedir. Bugün ülkemizde ve dünyada birkaç aile her gün biraz daha zenginleşirken millet her gün biraz daha fakirleşmektedir.
Hz. Peygamber (s.a.v.) İslam'ın ilk yıllarından itibaren Beytülmal'da birikmiş olan serveti, devletin ihtiyaçlarına harcar kalanını da eksiksiz olarak mü'minler arasından kişi, zümre, renk, dil, ırk ayrımı yapmadan eşit olarak dağıtırdı. O'nun şahsında ki, İslam anlayışına göre devlet milletinin temel ihtiyaçları olan yeme-içme, giyinme ve barınma ihtiyacını karşılardı. Bu anlayış anne karnındaki çocuğun ihtiyaçlarından, artık eli ayağı dökülmüş yaşlıya, çiftçi, esnaf, asker, memur kısaca toplumun her kesimini kapsardı. Bu sorumluluk ve mesuliyet ise devlet ve devleti idare edenler için ağır bir sorumluluktur.
Bu manada Ehl-i Beyt iktisadının sosyal yönünü kısaca Hz. Ali'nin dilinden özetleyelim;
1. Tabii afetlerden yani, çekirge istilasından, fare kemirmesinden, kaynak sularının azalmasından, ekinlerin fazla yağmurdan çürümesinden, taşlık ve nehir yatağındaki arazilerin sel baskınından veya susuzluktan yanmasından, kısaca buna benzer semavi afetlerden dolayı çiftçinin uğradığı zarar karşılanmalı ve yükü hafifletilmelidir.
2. Unutulmamalıdır ki, bir yerin harap olması orada yaşayan halkın yoksul düşmesinden ileri gelir.
3. Geliri olmayan miskinlere, dilenmeyen yoksullara, kronik hastalara, elsiz-ayaksız durumda olan çaresizlere, devlet hazinesinden pay ayrılmalıdır.
4. Vergi yönünden halk zorlanmamalı ve yeni vergiler ihdas edilmemelidir.
5. Esnaf ülkede huzurun kaynağıdır. Doğacak musibetlerden ve tehlikeli şeylerden korkmaz. Bu nedenle daima esnafın işleri kolaylaştırılmalıdır.
6. Vergi toplamaktan ziyade ülkenin kalkınması için çaba sarf edilmelidir. Zira vergi halka hizmet ile elde edilebilir. Sadece vergi tahsil cihetine gidilirse ülke harabeye çevrilir.
7. Para devletin kasasından ziyade halkın cebinde tutulmalıdır. Zira kasada bulunan para ihtiyaç sahibinin eline ulaşmaz ise kişinin devletine olan güveni ve aidiyeti yok olur. Böylece o kişi her türlü fitneye ve isyana hazır hale gelir. 
8. Pazarınız sizin dininiz gibidir, oraya yabancıları sokmayın…
Açlık, bin bir çeşit hikmeti içinde barındıran bir meyildir. Önemli olan o hissi bize ait olan duygu ve düşünceler ile bastırabilmektir. İhtiyaçlarımızı bize ait olan, milli olan, helal olan nimetlerle, birlik ve beraberlikle giderelim.
Bu manada Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in Milli Ekonomi Modeli'ni dönüp dönüp okumanızı önemle tavsiye ederim.
 
Mustafa Doğan / diğer yazıları
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.