Bilgi ve bilinç üretmek, canlı ve cansız varlıklar arasında sadece insana mahsus zihinsel bir faaliyettir. Merak eden, öğrenen, öğreten, ürettiği bilgiyle hayatını düzenleyen, hayatını yenileyen, dünyayı değiştiren, harikalar yapan sadece insandır. Hayvanlar tabiatı değiştirmez, yaratılıştan gelen tabii düzeni devam ettirir. İnsan ise ürettiği bilgiyle tabiatı değiştirir. Hem dış tabiatı, hem iç tabiatı.Hayvanlar gelişip tekâmül etmez de gerilemez de. Hayvanlar ve bitkiler, doğuştan kendilerine konan ilahî programa göre işlerler. Arı, doğar doğmaz bal yapma tekniğini uygular, hayatı boyunca başka bir iş de yapmaz. 500 yıl önceki bal da aynıdır, bugünkü bal da. Elma ağacı elma verir, başka bir şey vermez. 500 yıl önce de şimdi de aynı elmadır, değişmez, gerilemez de. Bir tek insan, taallümle tekemmül eden, yani öğrenerek mükemmelleşen, olgunlaşan, ilerleyen, gelişen bir varlıktır.O halde bilgi meselesi, insanın temel bir meselesidir. Bilginin ne olduğu, ne işe yaradığı, kendisine verilen önem ve değer, nasıl kullanılması gerektiği, bilgi öğrenmenin kaynakları, yöntemleri gibi hususlar hep epistemoloji alanına girer. Bugün ülkemizde, bilgiye ve bilginlere değer verilmemektedir. Bilginin önemi yadsınmıştır. İnsanların ilgisi bilgi öğrenmeye, bilim üretmeye değil de kısa yoldan para kazanmaya, topçuluğa, popçuluğa, haklı haksız, haram helal demeden çok para kazanmaya, eğlenmeye, tüketmeyedir. İtibar, ilim adamına değil de pop starlara, futbol yıldızlarına, film artistlerine, parti liderlerine yönelmiştir. İlmin hor görülmesi ya da ilim adamına değer verilmemesi, işi ehline, uzmanına, ilim erbabına sorulmadan iş görülmeye kalkışılması Türk milletinin felaketine yol açacak bir durumdur.Bu hastalığın farkında olan Yesevî şöyle der:"Kul Hoca Ahmed bilginlere hizmet eyleBilginlerin sözlerine göre işler eyleİşler yapıp Hak yoluna canını verİşler yapmayan Allah'ı göremez ey dostlarım."Bugün modern dünyada bilgi, salt kişisel menfaatler ve materyalist bir dünya kurgusu için araç haline getirilmiştir. Bilgi, dünyayı yağmalamak, talan etmek için teknik bir araç konumuna indirgenmiştir. İnsanlar bilgiyi, bedensel hazları, kişisel çıkarları için bir alet olarak görüyorlar. Halbuki bilgi, İslam'da bütün bunların üstünde çok kutsal bir konuma sahiptir. Bilgi, maddi menfaat için değil hakikati bulmak için bir vasıtadır. Londra Üniversitesine bağlı SOAS'ın alnında motto olarak "Bacon'ın bir sözü olan "Bilgi güçtür" yazar. Yani emperyalist Batı için bilgi, tabiat ve insanlar üzerinde tahakküm kurmak için bir güçtür. Ankara Üniversitesine bağlı Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinin alnında ise "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir." yazar. Yani bizim için ilim, insanı hakikate, doğruya götüren bir araçtır. Dolayısıyla İslam'da bilgi meselesi önemlidir, olması gereken yerdedir; yani kutsal konumuna irca edilmiştir. Nitekim bu meseleyi çok iyi özümsemiş olan Yesevî, açık ve anlaşılır bir şekilde Türk-İslam bilgi felsefesini şöyle özetlemiş:"O âlime canım kurban kılarımBütün ev barkımı ihsan kılarımHani âlim, hani âmil yârânlar?Hüda'dan söylese, siz can veriniz.Gerçek âlim yastığını taştan kıldıAnladığı şeyi âleme dedi.Kendini bildi ise, Hakk'ı bildi;Hüda'dan korktu ve insafa geldi."Bizde ilim, sahibinden bağımsız ayrı, eğreti bir şey değildir. Türk-İslam dünya görüşünde bilgi, sahibi tarafından hayata geçirilen, yaşanan, uygulanan bir değerdir. Bilgin, öğrendiği, edindiği bilgiyi bizzat kendisi yaşamıyorsa o bilginin bir değeri yoktur. İlmiyle amil olmak yani ilmini yaşamak esas ilkedir.Ayrıca bizde bilginin hakikate götüren bir vasıta oluşuna değindik. Nitekim Yesevî, Hüda'dan söyleyen yani Allah'tan bahseden, Allah'tan haber veren, Allah'a götüren, Allah'ı bulduran gerçek bilgiye değer veriyor. Yoksa yanlışa, batıla, sapıklığa götüren bilgi reddedilir.Âlim olmanın bir başka vasfı, edindiği bilgi birikimini halka yaymasıdır. Bilgisini insanlara aktarmayan, insanlara faydalı olmayan, insanları aydınlatmayan âlim ve aydın önemsizdir. Allah korkusu olmayan, insaflı davranmayan, hak hukuk bilmeyen âlim, kendini de, Hakk'ı da bilemez. Kendini bilen Allah'ı bilir. Yani insanın neliğine dair doyurucu açıklamaları, insanın değeri, önemi, işlevi, manası hakkında sahih, doğru, isabetli bilgi ve fikirleri olmayan insanın tanrı bilgisi de yanlıştır.
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
- Dayatılan kapitalist stil / 26.12.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015