logo
29 MART 2024

Akif'in mektubuna cevap

30.12.2015 00:00:00
Merhum Mehmet Akif'ten 18 Mayıs 1931 günlü bir mektup aldım. Mektubu, dün sizinle paylaşmıştım. Aslında aldık demeliyim belki ama ben cevap vermeyi deneyeceğim, o yüzden aldım diyeyim. Akif Beğ mektubunda diyor ki ve cevaben de ben diyorum ki:
* * * 
"Kardeşim, iki gözüm Eşrefciğim.
Mektupların muntazam surette geliyor. Bundan dolayı sana ne kadar teşekkür etsem azdır. Cenab-ı Hak seni de, çoluğunu çocuğunu da afiyetten saadetten ayırmasın.
Hakikat o hikaye ettiğin adamcağız pek doğru söylüyor. Çok maskara şeylermişiz! Utanmak, yüzümüzü örten incecik bir riya perdesi imiş! ..."
Enis-i nûrum, Hürmetli Akif Beğ; Çok kıymetli mektubunu, seksen dört sene sonra aldım. Allah razı olsun. Hâlâ çok haklısın! Sebîlü'r-Reşad'la başlayıp minber minber, kürsü kürsü yazdın, söyledin Allah rızası için amma duymadılar maalesef, biz de duymadık!
Maskaralıklar aynen, hatta artarak devam ediyor! Yüzünüzü örten incecik bir riya perdesi de olsa var olan utanmak, artık ayıptan sayılan bir şey!
* * * 
"Garblılar o nâmütenahi kuvay-ı maddiyelerine rağmen, "ahlak sukutuna çare bulamazsak mahvımız muhakkaktır" diye feryâd ediyorlar. Biz şarklılar bu zaafımızla beraber, onların kaçmak kurtulmak istedikleri uçuruma doğru doludizgin koşuyoruz. Lâ havle ve lâ kuvvet-e illâ billâh..."
A iki gözüm; sizin emsalleriniz uçuruma doğru doludizgin koşuyorlarmış! Biz uçurumdan hem de paraşütsüz olarak atladık bile! "BOP Eş-başkanı olarak bizim de bölgede görevlerimiz var" diyen İslamcı-dinci-İleri demokrat bir Batılı; girdiği bütün seçimlerde açık ara galip. Hırsızlık ve yolsuzlukları -12 yıl sonra nedense- ifşa ve ihbar eden paralelleri, çal-çapraz dağladılar! Uçurumdan kanatsız, paraşütsüz kuş gibi atladık ama kuş gibi konamazsak halimiz nic'olur düşünmek bile istemiyorum! Allah'a şükredin ki siz uçmamışsınız!
* * * 
"Nedir bu matbuatın hali? Öyle resimler basılıyor, öyle hikayeler yazılıyor ki, bunları okuyabilmek, seyredebilmek için insanda edeb denilen hayâ denilen devletliden zerre kadar nasîb olmamak icab eder!
Meselâ bundan otuz sene evvel, kırk sene evvel efrâd-ı ümmetten birinden pek şenî bir rezalet sâdır olursa; "İnsan bu kadar alçak olabilirmiş, insanlık bu derekelere inermiş" dedirtmemek için o şenâeti gazetelere yazmak şöyle dursun, ağza almaktan çekinirlerdi. Şimdiki hikâyelerin, romanların birçoğuna mevzu teşkil eden (oluşturan) vak'alar hep o mahiyetteki şeyler."
İtiraf etmeliyim ki, 84 yıldır, basın ve medyanın halinde gelişmeler var! Kendisine hayrı olmayan, bal tutup parmak yalayamayan, yol yapıp yolunu bulamayan herkesin elinden kalemleri alındı. Beceriksizlerin tamamına yakını, cezaevinde Devlet bakımında. Artık dokuz köyden kovulan doğrucuların adresi, Onuncu Köy cezaevi... Şartlar çok iyi merak etme! Allah devlete zeval vermesin; cezaevlerinde internet de, televizyon da, telefon da var. İşlikler, atölyeler, kütüphaneler, hatta dizi çekmek için film setleri bile var. Eğer tevkif olunmamışsa muharrirlerin günlük yazılarını gazeteye Avukatları taşıyorlar.
* * * 
"Evvelleri seneler koşuyorken, henüz ne dünya için, ne ukbâ için bir hayırlı iş görmedim diye müteessir oluyordum. Halbuki artık yaşımın elli sekiz, elli dokuza vardığını gördükçe; "Ne âlâ, yakında tası-tarağı toplayacağım" diyorum, hem de seviniyorum. Evet! İnsan hâlin her türlü şedâidine katlanır amma istikbalde bir ışık görmek şartiyle... Yoksa yarının daha karanlık, öbür günün ondan da berbad olacağını gün gibi görürken, yaşamak pek arzu olunur bir şey değil." 
Hürmetli Efendim; Artık ukbâyı beceriksiz akıllılar düşünüyorlar; dünya ve dünyalık sadece kurnazların. Seksenlik aksakalların, ellilik Kudretlinin elini öpmek için girdiği kuyruğun, ucu var bucağı yok. Yanlış anlama bu kuyruk, hayvanatın sinek kovmak için kullandığı ardındaki ucu püsküllü sallantı değil; insan gibi davranan bir sürü mahlukun peş-peşe dizilerek oluşturduğu sıraya kuyruk deniliyor günümüzde. El öpme kuyruğuna girmeyeni tarifsiz şedâid bekliyor. Sadece kendisi değil çoluk-çocuğu da aşsızlığa-işsizliğe mahkûm ediliyor! Ser-sefil sokaklarda dolaşmaktansa cezaevlerinde ekmek elden, su gölden yaşamak daha ehven!
* * * 
"Sebil-ür-Reşâd"ı çıkarırken, şuraya buraya koşarken oldukça mütesellî idim. Hisseme düşen vazifeyi ifa ediyorum, 'insan çalışmak ile mükellef, muvaffak olmakla değil' diyordum. Lâkin şimdi elim ayağım bağlı oturdukça büsbütün sinirleniyorum; "Senin Sebil-ür Reşad çıksa, her hafta şiirler yazsan, makaleler yazsan, bağırsan çağırsan bu cereyanların istikametini mi değiştireceksin, şiddetini mi azaltacaksın?" Suali pek haklı olmakla beraber, ben bu atâleti hiç sevemiyorum, hiç hoş göremiyorum."
A Efendim; "Bastığın yerler toprak diyerek geçme tanı" diyerek vatanlaştırıp bize bıraktığınız mirasın adı da, tapusu da el değiştirdi! Şimdi varsıllığı ile övünenler; "Toprak benim, vatan sizin; buyurun çarpışın!" diyerek fukarayı tahkîr ediyor ve "Bedelli Askerlik" çıkarttırıyorlar. Bedellilerin durumu iyi hamd olsun ama bedel ödeyemeyenler, can veriyorlar bedel yerine Allah razı olsun! 84 sene sonra da hâlâ "ölenler fakirden". Yazmayla çizmeyle de bir şey olmuyor hâlâ...
* * * 
"Gaye uğrunda çalışmak, didinmek, nihayet ölmek!.. Ah ne güzel meşgale (uğraş), o ne hoş eğlence, o ne mes'ut hâtime imiş. Ben onu şimdi adamakıllı hissediyorum.
Acaba yine o günler gelecek mi? Yine gayemiz uğrunda canımızla, başımızla çalışabilecek miyiz? Çıkmayan canda ümit var derler değil mi Kardeşim? Allah büyük, elbette bizim de âtıl âtıl oturmaktan kurtulacağımız günler gelecektir."
A Hürmetli Kandaşım; Günümüzde de siyaset iki şey için yapılıyor, ya idealizm, ya da şahsi ikbâl için.. İdealistler sayıları az olsa da diğerlerine; "işbirlikçi, satılmış, çıkarcı" v.s. derken; idealistlere de, sayıları iki kişiden biri kadar olan kalabalık bir gürûh; "hamasetçi, aptal, hayalperest" diyorlar. Senin beklediğin o mes'ut hâtimeyi hâlâ biz de bekliyoruz!...
Özetle İki Gözüm; "Hiç ibret alınsa tekerrür mü eder?" demiştin ya, aynı tas aynı hamam devam ediyoruz! Başka yerlerde cima edenler, gusül sularını milletin üzerine serpiyor! Bit, pire yok amma pislik göz oyuyor Gadasını aldığım. Bilmem ki helal eder misin hakkını?  Baki selamlar.
II. Kuvay-ı Milliyecilerden izdaşınız Mütedeyyin Müslüman bir Türk... 
BU VATAN BİZİMDİR, BİZİM KALACAK Vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
 
Mustafa Aslan / diğer yazıları
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.