logo
11 AĞUSTOS 2025

AKP ABD'nin taşeronu mu?

18.11.2005 00:00:00


İlginç bir dönem yaşıyoruz.Dünyaya adaleti ve sevgiyi doya doya yaşatan bir medeniyetin temsilciliğinden, dünyaya demokrasi bahanesiyle zulmü ve katliamı getirenlerin taşeronluğuna?Dibe doğru oldukça merhale katettiğimiz kesin.Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, bayram değil, seyran değil apar topar Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'la görüşmeye gitti.Suriye Devlet Başkanı'na ulaştırdığı mesajlara bakılırsa, ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi(BOP) kapsamında hükümetimize biçtiği misyonu anlayabiliriz zannediyorum.Gerçi bu ziyaret bir ilk değildi ve anlaşıldığı üzere son da olmayacak. Artan bir oranda bu talimat ve taşeronculuk ziyaretleri devam edeceğe benziyor.Daha önce hükümetimize İsrail'li bir casusun kemiklerinin Suriye'den istenmesi görevi verilmişti.ABD'nin, İran'a "nükleer çalışmalarını durdur" talimatını da Başbakanımız götürmüştü. Yine hükümet yetkililerimizin Filistinlilere "silah bırak" çağrılarını, İslam ülkeleri toplantılarında "küreselleşmeye karşı olmayın, BOP'a destek verin" tavsiyelerini de unutmayalım.Ve daha neler neler?Peki son ziyarette Sayın Gül, Suriye'ye hangi talimatları ulaştırdı?Gül, Suriye'nin Hariri suikastı konusunda BM ile işbirliği yapması gerektiğini vurgulayarak, "Saddam'ı da uyarmıştık, dinlemedi. Gerekeni şimdi yapmazsanız, yarın baskı altında yapmak zorunda kalırsınız" uyarısında bulundu.Sayın Gül, bu tehdit içerikli mesajına "bir dost tavsiyesi" demeyi de ihmal etmedi.ABD kaynakları da bu ziyareti şöyle yorumladı:"Suriye'nin, Hariri komisyonu ve teröre desteğinin kesilmesiyle ilgili neler yapması gerektiği konusunda Ankara ve Washington görüş birliği içindedir".Ayrıca ABD'nin, Şam'dan beklentilerini içeren bir metni, ziyaret öncesinde, "Türkiye'nin bilgisi ve kullanımı için" Gül'e ilettiği öğrenildi.Başta da belirttiğim gibi sahip olduğumuz değerlerin farkında olmayan, gözü ve gönlü Atlantik ötesinde olan siyasilerimiz sayesinde dünyanın baş aktörlüğünden, jandarmalığından, figüranlığa, postacılığa ve taşeronculuğa terfi ettik.Çanakkale'de, Dumlupınar'da ve tarihin bir çok devrinde birçok yerde, dünyanın bütün zararlı güçleriyle onurlu bir mücadele veren ve onları geri püskürten bir ceddin bir nesli olarak bu durumu içimize sindirmemiz asla mümkün değil.İçine sindirebilenler sizce böyle şanlı bir cedde ne kadar layıktır?Bugün onurlu bir siyaset yapılsaydı, mesela bugün bu memleketin iktidarında, Mustafa Kemal Atatürk, Fatih Sultan Mehmet ya da Alparslan olsaydı sizce nasıl bir tavır sergilerdi?Onlar doğru yaptıkları, destan yazdıkları için onları anıyoruz. İçinizde İngiliz taşeroncusu olan Damat Ferit'i hiç rahmetle anan var mı?Esasen Sayın Gül, Hariri suikastıyla ilgili olarak, Suriye'ye ABD mesajı götüreceğine BM'ye ve ABD'ye şunu demeliydi: "Bu suikast, Suriye'nin faydasına değil, zararınadır. Bu cinayetten fayda sağlayanlar, Suriye yönetimi değil, bu coğrafyada hesabı olan ABD ve de İsrail'dir. Neticede, Suriye Lübnan'dan asker çekmek zorunda kalmıştır. Asıl şüpheli olan ABD ve de İsrail bu konuda derhal hesap vermelidir".Hükümetimiz, Hariri cinayetini işleme ihtimali olmayan komşumuz ve dostumuz olan Suriye'ye iftira atanların taşeronluğunu yapacağına, fotoğraflarla, belgesellerle katliam yaptığı tescillenen ABD'ye hesap sormalıydı.Ve yine şu uyarılarda bulunmalıydı:"Ey ABD'li yetkililer, siz kitle imha silahı ve 11 Eylül bahanesiyle Irak'ı işgal ettiniz, fakat gösterdiğiniz sebeplerin olmadığını kendiniz itiraf ettiniz. Burada yaptığınız her şey ortada. Masumları öldürdüğünüz ortada. Misket bombası, Fosfor, Napalm ve zayıflatılmış uranyum kullandığınız ortada. Şimdi de Suriye'ye ispatı olmayan konularla baskı yapıp işgal senaryoları oluşturuyorsunuz. Bu yaptıklarınızın hesabını mutlaka vermelisiniz".Hükümetimiz onurlu bir duruşla bu gücü ortaya koyabilseydi, güçlü bir devlet varlığı ortaya koyabilseydi bugün Ortadoğu'da yaşanan birçok zulüm yaşanabilir miydi? Tabii ki hayır.Çünkü sen güçlü olursan, zulmeden gücünü kaybeder. Onun gıdası senin zayıflığındır. Tarihte hep böyle olmuştur.Bir tarafta onurlu bir varlık ortaya koyup, gerek bulunduğumuz coğrafyada gerekse bütün dünyada lider bir konuma gelmek, diğer tarafta da taşeron, postacı, kul ve köle olmak. Sizce hangisi tarihte 16 defa güçlü devlet kurmuş bu aziz millete yakışıyor?Maalesef AKP iktidarından bu milli duruşu beklemek anlamsız. Bugüne kadar yaptıkları yapacaklarının teminatıdır.Peki böyle bir duruşu sergileyecek hiç mi lider yok, kadro yok? Tabii ki var, Emanet hak etmeyende olunca geldiğimiz nokta ancak bu kadar oluyor. Emanet hak edende olunca geçmişte olduğu gibi tarih ve destan yazılıyor.Bu noktada siyasilerimiz içerisinde farklı duruşuyla en çok dikkat çeken lider Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tır.Farklı diyoruz, çünkü o "Ne AB ne de ABD, tek çözüm bağımsız Türkiye" diyor.Sayın Baş bunu derken sadece hamasi duyularla ve siyaseten değil, dünya çapında akademik bir çalışma olan "Milli Ekonomi Modeli" projesini, "Sosyal devlet projeleri"ni ortaya koyarak ifade ediyor.Çünkü her şey ekonomide başlar, ekonomide biter. Ekonomi güçlü olmayınca bugün olduğun gibi ancak taşeron olursun.Ekonomin güçlü olursa o zaman her sahada güçlenirsin, iç ve dış politikan tutarlı olur, askerin güçlü, milletin ise bir ve beraber olur; böylece dünyadaki yapılan zulümlere de sessiz kalmazsın.Bu ancak ve ancak milli bir siyaset ve milli bir ekonomiyle sağlanabilir.Bizi ancak taşeronculuğa layık görenlere değil, ülkemizi milli politikalarla onurlu bir kainat devleti yapacak liderlere fırsat vermeliyiz.

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Murat Çabas / diğer yazıları
İçişleri Bakanı Yerlikaya Sındırgı'da konuştu
'Valiliğin emrine 20 milyon TL aktarıldı'
Sağlık Bakanı son durumu açıkladı
'29 yaralıdan 19'u taburcu edildi'
Şehadetinin 8. yılında mezarı başında anıldı
'Size 8 yıl geliyor, bana 8 bin yıl'
İnşaat maliyetleri roketledi
Yıllık yüzde 23,58 arttı
4 saatte 84 artçı deprem
Balıkesir'de deprem fırtınası
1 kişi hayatını kaybetti
Enkazdan kurtarıldı, hastanede öldü
Enkazdan iyi haber
Yıkılan binadaki 6 kişi sağ kurtarıldı
Balıkesir'de yıkılan binalar var
1 ev ve cami minaresi yıkıldı, hasar gören yapılar var
Balıkesir Sındırgı depreminden görüntüler
Yıkılan binalar var
İstanbul beşik gibi sallandı
Balıkesir Sındırgı’da 6.1 büyüklüğünde deprem!
İslam devletleri çok sert kınıyor, Müslümanlar ise sadece yürüyor!
Katliamlar ise devam ediyor... Gazze'de can kaybı 61 bin 430'a yükseldi
'Amacımız Gazze'yi işgal etmek değil, Gazze'yi özgürleştirmek'
Katil, sivillerin tahliyesini 6-8 gün içinde tamamlamayı planlıyor
'Ben de eşit yurttaşlığı savunuyorum!'
Vergi ve gelir adaletsizliğine tepki
Anafartalar Zaferi 110 yaşında
Mustafa Kemal Çanakkale'nin seyrini değiştirdi
Bağcılar’da 15 katlı binada yangın
Vatandaşlar tahliye ediliyor...
İçişleri Bakanı Yerlikaya Sındırgı'da konuştu
'Valiliğin emrine 20 milyon TL aktarıldı'
Sağlık Bakanı son durumu açıkladı
'29 yaralıdan 19'u taburcu edildi'
Şehadetinin 8. yılında mezarı başında anıldı
'Size 8 yıl geliyor, bana 8 bin yıl'
İnşaat maliyetleri roketledi
Yıllık yüzde 23,58 arttı
4 saatte 84 artçı deprem
Balıkesir'de deprem fırtınası
1 kişi hayatını kaybetti
Enkazdan kurtarıldı, hastanede öldü
Enkazdan iyi haber
Yıkılan binadaki 6 kişi sağ kurtarıldı
Balıkesir'de yıkılan binalar var
1 ev ve cami minaresi yıkıldı, hasar gören yapılar var
Balıkesir Sındırgı depreminden görüntüler
Yıkılan binalar var
İstanbul beşik gibi sallandı
Balıkesir Sındırgı’da 6.1 büyüklüğünde deprem!
İslam devletleri çok sert kınıyor, Müslümanlar ise sadece yürüyor!
Katliamlar ise devam ediyor... Gazze'de can kaybı 61 bin 430'a yükseldi
'Amacımız Gazze'yi işgal etmek değil, Gazze'yi özgürleştirmek'
Katil, sivillerin tahliyesini 6-8 gün içinde tamamlamayı planlıyor
'Ben de eşit yurttaşlığı savunuyorum!'
Vergi ve gelir adaletsizliğine tepki
Anafartalar Zaferi 110 yaşında
Mustafa Kemal Çanakkale'nin seyrini değiştirdi
Bağcılar’da 15 katlı binada yangın
Vatandaşlar tahliye ediliyor...
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.