2010 Anayasa Referandumunda "HSYK'nın ve Anayasa Mahkemesi'nin yapısını değiştireceğiz yargıyı özgürleştireceğiz" diyorlardı.Hatırlayın o günleri, uyum içinde çalışan AKP-Cemaat koalisyonu referandumda hayır diyenleri adeta kâfirlikle suçlayacak kadar ileri gitmişti.Netice itibarıyla sandıktan istedikleri sonucu aldılar ve dedikleri gibi HSYK ve AYM'nin yapısını değiştirdiler.Eski üyeler büyük ölçüde gitti yerine uygun gördükleri isimler geldi.İlk başta hiçbir sorun yoktu, 2002'de iş başı yapan AKP-Cemaat koalisyonu hala uyum içinde çalışıyordu.Gel zaman git zaman menfaatler çatışması çıktı ve bildiğiniz kavga patlak verdi...12 yıllık yol arkadaşından yediği tokadın şaşkınlığını yaşayan AKP bir de baktı ki HSYK paralelcilerin eline geçmiş...O kadar propaganda, miting vs. boşa gitti. Başladılar "bu haşhaşiler bizi kandırdı, aldattı" diye bağırmaya...Biraz kendilerine geldikten sonra HSYK'ya el attılar, kontrolü ele geçirmek için bir dizi hamle yaptılar...Bir anlamda 4 yıl önce meydanlarda söylediklerini bugün inkâr etmek zorunda kaldılar, kendi kendilerini yalanladılar...* * *2010 Anayasa Referandumunda yapısı değiştirilen bir diğer kurum da Anayasa Mahkemesi (AYM) idi. AYM'nin üye sayısı artırıldı, üyelerin seçim yöntemi değiştirildi. Burada işler HSYK'ya göre daha yolunda gitti.Ta ki Twitter yasağına kadar... Anayasa Mahkemesi haddini aşarak (!) erişim yasağını iptal etti. Oysa Başbakanımız "kökünü kazıyacağız" buyurmuştu. Bu açıklamaya rağmen sen çık erişim yasağına taş koy. Olacak iş değil doğrusu... Büyük hadsizlik! Tepkiler de ardı ardına geldi. Kimi "saygı duymuyorum" dedi, kimi "böyle bir yetkileri yok" dedi. Anlayacağınız ileri demokrasi, hukukun üstünlüğü, hukuk devleti falan biranda hikâye oldu. Yeni hedef bu kurum oldu.Hükümet üyeleri böyle söyler de yandaş medya boş durur mu, durmaz elbet!Anayasa Mahkemesi'ne karşı adeta seferberlik ilan edildi, bu kuruma ve başkanına serbest atış başladı.Önceki gün yandaşlıkta epey mesafe almış bir kanalda "AYM vesayeti - İpini koparan soluğu AYM'de alıyor" başlığı altında bir tartışma programı vardı.Beyefendiler Anayasa Mahkemesi kararından rahatsızlar, dahası bu mahkemeye bireysel başvuru yapılmasına da tepkililer. Sahi bunlar değil miydi, "AYM'ye bireysel başvuru yolunu açtık" diye böbürlenip duran. İşlerine gelmeyince nasıl da kendi çıkardıkları bir düzenlemeyi topa tutuyorlar... Bence ülkede şuan itibarıyla tek bir vesayet var. O da AKP vesayeti.Rabia'ya ne oldu?Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Dolmabahçe'de özel olarak ağırladığı Sisi, Mısır'a döndükten yaklaşık 40 gün sonra darbe yapmıştı.Amerika'nın adamı Sisi Amerikan vatandaşı Mursi'yi alaşağı etmiş ve yönetimine el koymuştu...Sonra bu darbe sanki Mısır'da değil de Türkiye'de yapılmış gibi bir hava estirildi. Rabia işaretleri, Esmalara ağıtlar günlük yaşamın bir parçası haline geldi.Sonra devreye Yasin El Kadı faktörü girdi ve Rabia unutuldu. Bu unutkanlık hala devam ediyor üstelik de Türkiye'den yükselecek bir sese her zamankinden daha fazla ihtiyaç varken... Zira Mısır'da devrik Cumhurbaşkanı Mursi'nin 500'den fazla adamı hakkında idam kararı verildi. Tam 500 kişinin idam edilmesinin bir izahı olamaz. Aylarca Rabia, Esma diye ortalığı ayağa kaldıran Erdoğan bu sefer sus pus. Bir değil 5 değil tam 529 kişi idam edilecek, dile kolay... Ve bizim Başbakan hiç oralı değil. Acaba neden?
Bayram Coşkun / diğer yazıları
- Rest çekerken verilen tavizlerin söylenmesi / 26.09.2022
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Klasik AKP dış politikası / 12.09.2022
- Akıl tutulması / 05.09.2022
- İslam dünyası! / 18.05.2021
- İftar / 07.05.2021
- Çöküş / 03.05.2021
- Tam kapanma dediysek, mesela yani / 30.04.2021
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Klasik AKP dış politikası / 12.09.2022
- Akıl tutulması / 05.09.2022
- İslam dünyası! / 18.05.2021
- İftar / 07.05.2021
- Çöküş / 03.05.2021
- Tam kapanma dediysek, mesela yani / 30.04.2021