AKP’nin özel hizmetleri

AKP hükümetinin 10 yıllık tek başına iktidarları döneminde bir şey yapmadıklarını söyleyenler haksızlık yapıyorlar.
Bunlar, gayr-ı muslim azınlıklara çok hizmetler ve çok özel hizmetler yaptılar çünkü… CHP’liler dahil hiçbir Müslüman, bugüne kadar böyle bir hizmeti yapmadı, yapamadı, yapamaz.
Ermeni, Rum, Süryani, Maaruni, Keldanî, Yezdanî vs. toplam 60-70 bin civarında olan gayr-ı müslim azınlıklara yönelik yoğun hizmet sebebiyle, 75 milyonluk çoğunluğa, Türk milletine hizmet imkanı bulamadı AKP.
Ne kadar gayr-ı müslim azınlık varsa, hepsi AKP’den razı ve memnun!
TBMM Bütçe görüşmelerinde AKP’nin gayr-ı muslim azınlıklara yönelik hizmetleriyle iftihar ediyor Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç.
165 azınlık vakfından, 41 tane farklı etnik ve farklı inanç gruplarından söz ediyor Arınç.
Avrupa Birliği de Türkiye’nin bu yumuşak karnına dokunuyor, YapBoz örneği bir federatif yapılanma ve başkanlık modelini öngörüyor.
Ankara’daki Anayasa çalışmaları bu minval üzere olgunlaştırılıyor.
TBMM’deki bütçe görüşmelerinde Prof. Dr. Mustafa Erdem, yeni açılan kiliseler, ayinler, Rusya’dan getirilen çanlar ve azınlık vakıflarına gayrimenkullerinin iadesinin Lozan’a aykırı olduğunu gündem ederek “Azınlık vakıf mallarının iadesi züldür” diyor.
Başbakan Yardımcısı Arınç ise, bu sözü kendilerine iade ediyorum, karşılığını veriyor.
İslamcı meydan mücahitliğiyle oy avcılığı yapanlar, hizmeti gayr-ı muslim azınlıklara ve Apo’ya kaydırmışlar!
Arınç, 2008’de çıkarttıkları Yeni Vakıflar Kanunu ile azınlık vakıflarına tüm mal varlıklarını iade ettiklerini anlatıyor.
Arınç diyor ki; “Ellerindeki belge, bilgilerle kendilerine ait olduklarını ispatladıklarında, verdikleri beyannamelerde mülkiyet olarak onların olduğu tescil edilen şeyleri vermeye başladık. Bugüne kadar 1.500 tane müracaat olmuş. Şu anda gayrimenkulleri kendilerine iade ettik. Biz bunu yapmakla iftihar ediyoruz. Patrikhane’ye bağlı Büyükada’daki Rum Yetimhanesi Sultan Beyazıt Vakfı’ndan mukataalı… Ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de bunun sahibine iadesi veya bedelinin ödenmesi gibi bir karar verdi. Oturduk, düşündük ve kendilerine iade ettik. Bir buçuk yıldan bu yana onların mülkiyetine geçti. Bu da ayıplanacak bir şey değil.”
10 Eylül ve 25 Kasım 1925’te Lozan anlaşmasının ilgili maddelerince haklarından feragat ettiklerine dair belge imzalayan azınlıklara, AKP hükümeti, mal varlıkları dahil feragat ettikleri hakları “diledikleri yerde kilise açma” promosyonunu da ilave ederek fazlasıyla iade ediyor.
Arınç, AKP hükümetinin gayr-ı muslim azınlıklara yaptıkları hizmetleri, Amerika ve Avrupa Birliği şeflerine duyurmak için “Project Syndicate” üzerinden sesleniyor.
Cumhuriyet tarihinde ilk kez, azınlık topluluklarına ait 365 arazi ve binanın yasal olarak kendi adları altında tescil edildiğini ve gayr-ı muslim azınlık derneklerinin gayrimenkul satın almalarına izin verildiğini hatırlatıyor.
AKP’nin gayr-ı muslim azınlıklara verdiği hizmetlerden bazılarını şöyle sıralıyor:
İstanbul Beyoğlu’ndaki Rum-Ortodoks Kız Okulu ve İzmir’deki Yahudi Cemaati Merkezi’ne yasal statü kazandırılarak bir asırlık tartışmaya son veriliyor.
Türkiye’de ilk defa dini dernekler konusundaki en yüksek otoritesi olan Dernekler Konseyi’ne azınlıkları temsilen bir gayrimüslim üye seçiliyor.
Çanakkale Gökçeada’daki tarihi Aya Nikola Kilisesi yenileniyor.
İskenderun’daki Süryani Katolik Kilisesi yenileniyor.
Rum Katolik Kilisesi restore ediliyor.
Sümela Manastırı yenileniyor.
Bunların dışında pek çok kilise ve sinagog da yenileniyor.
Bin 100 yıllık Akdamar Kilisesi, Mart 2007’de açılıyor. Kilisede 95 yıldan bu tarafa ilk defa kitlesel ayin yapılıyor.
Bu arada İmar yasasında yapılan değişiklikle “cami” yerine “ibadethane” kavramı getiriliyor; Lozan anlaşmasını da aşarak her türlü kilise, havra ve sair gayr-ı muslim ayin merkezlerinin tüm Türkiye’de açılabilmesine imkan sağlanıyor… Bir tek gayr-ı muslimin dahi yaşamadığı Müslüman mahallelerinde, papaz ve hahamlarla kolkola olan dinler arası diyalogcular tarafından kilise evler, ders ve etüt merkezleri açıyorlar.
Azınlıklar, eşitlik ilkesi gereği Patriklik, Hahambaşılık ve Episkoposlukları adına bütçeden pay istiyorlar.
Sadece devlet bütçesinden değil; yanısıra Milli Eğitim ve belediye bütçelerinden de pay talep ediyorlar… Azınlık vakıfları ve gayr-ı menkullerine bağlamında Lozan anlaşmasını delik deşik edenler, bütçeden pay meselesine gelince Lozan anlaşmasını hatırlatıyorlar.
ABD ve AB ise Patrik Bartholomeus’un “ekümeniklik” taleplerinin karşılanması için bastırıyor. Yeni Anayasa çalışmaları arasında bu “ekümeniklik işi” de bitirilmiş olacak.
Gayr-ı muslim azınlıkların bu kadar asırlık birikmiş işlerini halleden hükümet, elbette 75 milyonluk Türk milletine hizmet etmeye vakit bulamaz. Hatta son derece de acemilik yaşar.
İçeride gayr-ı muslim azınlıklara hizmette biraz rahatlama yaşayınca, dışarıya yöneldiler. Baksanıza, Büyük Ortadoğu coğrafyasında, Amerika ve Haçlı Avrupa’sına özel hizmetlerini artırdılar.
Türk milleti, AKP hükümetinden kendisi için bir hizmet beklemesin… Bekleyen avucunu yalar!