logo
03 KASIM 2025


AKP'deki Kuzu skandalı basit bir iş değil...

09.09.2003 00:00:00
Geçen hafta Ankara'da yaşanan "AKP'deki Kuzu skandalı" tek başına bir iş ve basit bir olay değil.

Hatırlarsanız, Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Cumhurbaşkanı'nın görev ve yetkilerine ilişkin yeni düzenlemelerin son noktaya geldiği konusunda beyanatlar verdi, açıklamalar yaptı. Medya, konuyu Çankaya'ya tırpan türünden manşete çıkarttı.

Başbakan Tayyip Erdoğan, Kuzu'yu derhal yalanlıyor; "bu yönde bir çalışmamız yok, yok öyle bir şey" diyor. Hatta Kuzu'nun istifasını istediği bile konuşuluyor. Ancak Burhan Hoca, tekrar bu husustaki çalışmalara ilişkin detaylar veriyor.

Yalanlamanın böylesi...

Derken başta Adalet Bakanı Cemil Çiçek olmak üzere bazı bakanlar, Çankaya'ya ilişkin böyle bir düzenleme hazırlığının sözkonusu olmadığını belirtiyorlar. Belirtiyorlar, ama normal tarzda değil? Kuzu'yu adeta yalancıya çıkartarak.

Anayasa Komisyonu Başkanı Kuzu'nun yalan söylemesine hacet yok, niye söylesin? Medyada görünmek istiyorsa başka bir konuda çıkar konuşur.

O halde Kuzu'yu yalancıya çıkarmanın ne anlamı var? Kuzu bir çocuk değil ki? Neticede koskoca adam, bir hoca. Anayasa konusunda Türkiye'de üç-beş sayılı isimden biri.

Böyle bir insan niye yalan konuşsun? Olmayan bir şeyi, niye kendi kendine üretsin ve medyaya beyanat versin? Sonra da başbakan ve bakanlar tarafından "hayır, yok öyle bir şey" denilerek adı yalancıya çıksın, beş paralık vaziyete düşsün?

Bu, sindirilebilecek basit bir vakıa değil, bir. Bu yalanlama tarzı, bir Başbakan'ın kendi kadrosuna karşı takınacağı tavır hiç değil, iki. Bu, Anayasa hususunda uzman bir insana karşı yapılabilecek oyun değil, üç. Bu olay basit ve tek başına bir iş değil, dört. Kuzu'nun potansiyel suçu Abdullah Gül'ün hemşehrisi olmak olabilir, beş.

Başbakan, böyle bir çalışmanın açıklanmasını konjonktüre uygun bulmayabilir, herkes hak verir. İş böyle olsa, Başbakan ve Adalet Bakanı, Kuzu'nun zamansız beyanatı, "arkadaşlar bazı çalışmalar yapıyorlar, zaten parti programımızda var, ancak Türkiye'nin gündemi bu değil" şeklinde bir ifadeyle düzeltilir, mesele kapanır, kimse de rencide edilmezdi. Öyle yapılmadı; kendi Anayasa Komisyonu Başkanı'nın bizzat yaptığı açıklamalar, Başbakan ve yakınındaki bazı bakanları tarafından net ve sert biçimde arka arkaya yalanlandı.

Eskiler, bu tarz siyasete, açıkça "adam harcamak" derler.

Burhan hoca, bunu nasıl hak etti; şimdi onun hesabını yapıyor kendi kendine.

Gül'ün dargınlığı...

Erdoğan'ın ve etrafındaki bazı isimlerin, Gül ve ona yakın ekibe karşı bu tarzları epeyce zamandan beri dikkatlerden kaçmıyor.

Nitekim AKP'nin Bilkent'te düzenlediği 2. Kuruluş Yıldönümü toplantısında gösterilen sinevizyon, bu tarz "ince kıyım adam harcama siyaseti"nin bir başka versiyonu olarak algılandı.

Sinevizyonda, 3.5 ay başbakanlık yaparak emaneti Erdoğan'a devreden Abdullah Gül'ün adı bile geçmedi. Gül, öyle veya böyle, Erdoğan'dan önceki 58. hükümetin Başbakanı. Ama sinevizyonda Gül'ün adından bir kez dahi bahsedilmemişti.

Yok sayılmıştı; Gül darılmıştı.

Bu yok sayma herkes tarafından fark edilmişti; Gül, Başbakan'ı, "Şenses Adnan"ı ile başbaşa bırakıp, törenden ayrılmıştı.

Gül'ün erken ayrılmasını gerektirecek bir çalışması, bir başka programı da yoktu. Hatta Gül, Pazartesi günü Marmara Depremi'nin 4. yıldönümü münasebetiyle Adapazarı'nda toplanan Bakanlar Kurulu'nda iştirak etmedi. Ne bir yurt dışı gezisi vardı, ne de önemli yabancı bir heyetle görüşmesi. Gül, Ege'de "mavi yolculuk"taydı... Pazartesi günü basını atlatarak Muğla'nın Fethiye ilçesine bağlı Göcek beldesinden Minellium adlı lüks bir yatla mavi yolculuğa çıkmıştı. Ertesi gün, yani Bakanlar Kurulu'nun yapıldığı gün de bu gezisi devam ediyordu.

2. yıldönümü törenindeki bu olay, Kuzu skandalındaki yalanlama tarzının perde arkasındaki politik yaklaşımın ve vefasızlığın sinevizyona aksetmiş haliydi adeta.

Sizi bilmem, ama ben, Türkiye'nin önündeki insanların şahsiyetini rencide etmemek, dahası kendi partisine hizmet etmiş kadroya karşı vefakâr olmak bir Başbakan'ın en öncelikli vazifesidir, kanaatindeyim.

Bu derece kendine hizmet etmiş, kendisini omuzlayıp taşımış kadroya karşı vefasızlık örnekleri sergileyen yahut yalanlayıp rencide eden bir iradenin, milletimize vefalı olacağını ummak, gelmez ayın başını beklemek olur.

Hocaya vefasızlık...

Erdoğan'ın kartelin "teketek"inde yaptığı söyleşi de, bu kabil vefasızlık halet-i ruhiyesinin ipuçlarını veriyor. Necmettin Bilal adını verdiği oğlunun nikahına hocası Erbakan'ı davet etmeyişini "Ben onu büyük oğlumun düğününe çağırmama rağmen, kendileri kızlarını evlendirdi beni çağırmadı. Bundan sonra ben de onu düğünümüze davet edemezdim" şeklinde açıklıyor. Demek ki Erdoğan, kendisini taa ufaklığından beri yetiştiren, okşayan, büyüten ve bu hale getiren hocasına karşı bile, politik koltuk kapınca vefasız davranabiliyor. Demiyor ki, "bu benim hocam, o kırgınlığından beni çağırmasa bile, yaşına hürmeten ben davetiye göndereyim, gelmezse kendisi gelmesin."

Erdoğan'ın bu halet-i ruhiyesi, hem dışarıda, hem de parti içinde kendini göstermeye başladı. Korkarım, pek yakında bütün bir millete de yansıyacak. O zaman da sadece AKP'ye destek verenler veya AKP kurmayları değil, bütün bir milletimiz bu halet-i ruhiyenin mağduru olacaktır.

IMF'ye, AB'ye ve ABD'ye karşı bu derece vefakâr olan, başımıza çuval geçirseler de sevdasında hiiiç titreklik göstermeye Erdoğan'ın, içe dönük bu halet-i ruhiyesi hayra alamet değildir. Bizden dostça söylemesi?

Bu sebeple diyorum ki, AKP'deki Kuzu skandalı basit bir iş değil.

Vefatının 1. sene-i devriyesinde muhterem Baki Bektaş hocamı rahmetle anıyor, yolların en güzelinde istikamet ve hizmet üzere yürüyüp şehadet şerbetini içmesi vesilesiyle Cenab-ı Hakk'ın cennet ve cemaliyle müşerref kılacağına inancımın tam olduğunu belirtmek istiyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
Balıkesir'de 4,9 büyüklüğünde deprem
Merkez üssü Sındırgı ilçesi
BTP'den Bursa'da ‘Geleceği Savunmak’ programı
'Bir neslin yetişmesi 20 yıl'
Avrupa ortalamasının altındayız
Türkiye'de kalp krizi yaşı düşüyor
Yeniden değerleme oranı belli oldu
Vergi, harç ve cezalara zam geldi
Gazze, Suriye ve Kıbrıs mesajları
Erdoğan İSEDAK toplantısına konuştu
Emeklilerin 4 aylık enflasyon farkı belli oldu:
Yüzde 10.25
Öcalan'ın özerklik talebine destekle suçlanıyor!
Ahmet Özer'e 15 yıla kadar hapis talebi
Trump'ın saldırganlığının sebebi ortaya çıktı
ABD'nin kamu borcu 38 trilyon doları aşarak rekor düzeye ulaştı
Enflasyon yükselişte
TÜİK beklenen açıklamayı yaptı
Trump'tan Maduro'ya açık tehdit:
"Günleri sayılı"
İsrail basınından orduya '7 Ekim' suçlaması
'Saldırıdan önceki uyarılar dikkate alınmadı"
İsrail-Lübnan sınırında hareketlilik
Lübnan ordusu, İsrail'in hareketliliğine karşı güneyde alarma geçti
Müthiş geri dönüş
Fenerbahçe Beşiktaş'ı 2-0'dan gelip yendi
İşte fiyatı en çok artan ve azalan ürünler
Zam şampiyonu kadın kabanı
Büyük felaket kapıda
Hiç buz kalmayabilir
Balıkesir'de 4,9 büyüklüğünde deprem
Merkez üssü Sındırgı ilçesi
BTP'den Bursa'da ‘Geleceği Savunmak’ programı
'Bir neslin yetişmesi 20 yıl'
Avrupa ortalamasının altındayız
Türkiye'de kalp krizi yaşı düşüyor
Yeniden değerleme oranı belli oldu
Vergi, harç ve cezalara zam geldi
Gazze, Suriye ve Kıbrıs mesajları
Erdoğan İSEDAK toplantısına konuştu
Emeklilerin 4 aylık enflasyon farkı belli oldu:
Yüzde 10.25
Öcalan'ın özerklik talebine destekle suçlanıyor!
Ahmet Özer'e 15 yıla kadar hapis talebi
Trump'ın saldırganlığının sebebi ortaya çıktı
ABD'nin kamu borcu 38 trilyon doları aşarak rekor düzeye ulaştı
Enflasyon yükselişte
TÜİK beklenen açıklamayı yaptı
Trump'tan Maduro'ya açık tehdit:
"Günleri sayılı"
İsrail basınından orduya '7 Ekim' suçlaması
'Saldırıdan önceki uyarılar dikkate alınmadı"
İsrail-Lübnan sınırında hareketlilik
Lübnan ordusu, İsrail'in hareketliliğine karşı güneyde alarma geçti
Müthiş geri dönüş
Fenerbahçe Beşiktaş'ı 2-0'dan gelip yendi
İşte fiyatı en çok artan ve azalan ürünler
Zam şampiyonu kadın kabanı
Büyük felaket kapıda
Hiç buz kalmayabilir
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.