14 yıldır iş başında olan hükümetin başındaki bir başbakan kalkıp dese ki;
"Devlet insan odaklı değil. Kamu düzeni tehdit altında. İnsanlar evlerini terk etmek zorunda kalıyor. Okullar bile yıkılmış durumda. Öğrenciler eğitim alamıyor. Vatandaşlar büyük ekonomik kayıp yaşıyor. Şehirler savaştan çıkmış bir halde" ne düşünürsünüz?
Bu ülke kolay kolay iflah olmaz, diye düşünmekte yerden göğe kadar haklısınız.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Cuma günü Mardin'de açıkladığı 10 maddelik eylem planının ilk 6 maddesinin içeriğinde aslında yukarıdaki itirafları barındırıyor.
Öyle ya, kısa süre önce ortada olmayan sorunlarla Türkiye yüzleşmek zorunda kaldıysa bu enkaz kimin eseri diye sormak lazım.
Askerden, yargıya kadar Türkiye'de dokunulmadık kozmik nokta bırakmamış 14 yıldır iş başında olan bir hükümetin Türkiye'yi bu duruma düşürmesinin sebebi kasıt mıdır, iş bilmezlik midir, yoksa başka bir şey mi?
Adına ne derseniz deyin, yanlışı yapan AKP hükümetleridir ve faturayı ödeyen ise AKP'ye oy veren ya da vermeyen herkestir. Dolayısıyla Türkiye'yi enkaza çevirmekte hükümete bu gücü verdiği için asıl sorumlu olan kesilen ağır faturayı tıpış tıpış ödeyen milletin ta kendisidir.
Normal şartlar altında 1 Kasım 2015'teki seçimlerden AKP değil de bir başka parti ipi göğüsleseydi, çok haklı olarak 'enkaz devraldık' diyecekti.
Ama AKP'nin eseri olan Türkiye enkazı, yine AKP'ye devrolunca siyasilerin sesi fazla çıkmıyor.
Türkiye'yi enkaza çeviren AKP'nin eylem planında biraz kredi, borç ertelemesi ve yardımla vatandaşa sus payı verilirken asıl adımlarla bölücülerin ve teröristlerin istedikleri hemen her şey yerine getirilecek.
Bugün Kuzey Irak'ta bağımsızlık referandumuna hazırlanan Mesut Barzani'nin yollarını, köprülerini ve otellerini inşa ettiği gibi Türkiye, Güneydoğu'daki şehirleri inşa edecek, altyapıyı yenileyecek ve duble yollar yapacak. Bunlar elbette yapılacak ama özerklik vereceğiniz bir bölgeye bu hizmetlerin ne yeri ne de zamanı?
Davutoğlu eylem planı kapsamında yerel yönetimlerin yetkilerini genişleteceklerini ve bölge illerinde istişare meclisleri kurulacağını söyledi.
Yani, hükümet bölgeye özerklik verecek, istişare meclisleri adı altında 'özerk parlamento'nun önü açılacak. Bütün bunlar hem İmralı'nın temel talepleriyle örtüşen adımlar.
Davutoğlu 'biz elinde silah tutanları muhatap almıyoruz' diyor. Ama sorun sadece teröristlerin muhatap alınması değil ki, onların istediklerini yaptıktan sonra ister muhatap alın ister almayın sonuç Türkiye'nin bölünmesi olacaktır.
Beni en fazla tedirgin eden ise eylem planının son maddesi oldu.
Başbakan Davutoğlu'nun ifadelerine göre "Ortadoğu, Kafkaslar ve Balkanlarda birleştirici ruh harekete geçirilecek. Ayrım gözetmeden kardeşlik anlayışı ön plana çıkarılacak."
Kulağa hoş gelen bu sözler o kadar masum değil.
AKP'lilerden 'Ortadoğu'da kardeşlik' ifadesini duyduğum zaman ilk aklıma gelen Barzani oluyor.
Yoksa AKP sadece özerklik vermekle, özerk parlamentoların tohumunu ekmekle yetinmeyecek mi?
Barzani'ye Kuzey Kürdistan'ı mı hazırlayacak?
"Devlet insan odaklı değil. Kamu düzeni tehdit altında. İnsanlar evlerini terk etmek zorunda kalıyor. Okullar bile yıkılmış durumda. Öğrenciler eğitim alamıyor. Vatandaşlar büyük ekonomik kayıp yaşıyor. Şehirler savaştan çıkmış bir halde" ne düşünürsünüz?
Bu ülke kolay kolay iflah olmaz, diye düşünmekte yerden göğe kadar haklısınız.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Cuma günü Mardin'de açıkladığı 10 maddelik eylem planının ilk 6 maddesinin içeriğinde aslında yukarıdaki itirafları barındırıyor.
Öyle ya, kısa süre önce ortada olmayan sorunlarla Türkiye yüzleşmek zorunda kaldıysa bu enkaz kimin eseri diye sormak lazım.
Askerden, yargıya kadar Türkiye'de dokunulmadık kozmik nokta bırakmamış 14 yıldır iş başında olan bir hükümetin Türkiye'yi bu duruma düşürmesinin sebebi kasıt mıdır, iş bilmezlik midir, yoksa başka bir şey mi?
Adına ne derseniz deyin, yanlışı yapan AKP hükümetleridir ve faturayı ödeyen ise AKP'ye oy veren ya da vermeyen herkestir. Dolayısıyla Türkiye'yi enkaza çevirmekte hükümete bu gücü verdiği için asıl sorumlu olan kesilen ağır faturayı tıpış tıpış ödeyen milletin ta kendisidir.
Normal şartlar altında 1 Kasım 2015'teki seçimlerden AKP değil de bir başka parti ipi göğüsleseydi, çok haklı olarak 'enkaz devraldık' diyecekti.
Ama AKP'nin eseri olan Türkiye enkazı, yine AKP'ye devrolunca siyasilerin sesi fazla çıkmıyor.
Türkiye'yi enkaza çeviren AKP'nin eylem planında biraz kredi, borç ertelemesi ve yardımla vatandaşa sus payı verilirken asıl adımlarla bölücülerin ve teröristlerin istedikleri hemen her şey yerine getirilecek.
Bugün Kuzey Irak'ta bağımsızlık referandumuna hazırlanan Mesut Barzani'nin yollarını, köprülerini ve otellerini inşa ettiği gibi Türkiye, Güneydoğu'daki şehirleri inşa edecek, altyapıyı yenileyecek ve duble yollar yapacak. Bunlar elbette yapılacak ama özerklik vereceğiniz bir bölgeye bu hizmetlerin ne yeri ne de zamanı?
Davutoğlu eylem planı kapsamında yerel yönetimlerin yetkilerini genişleteceklerini ve bölge illerinde istişare meclisleri kurulacağını söyledi.
Yani, hükümet bölgeye özerklik verecek, istişare meclisleri adı altında 'özerk parlamento'nun önü açılacak. Bütün bunlar hem İmralı'nın temel talepleriyle örtüşen adımlar.
Davutoğlu 'biz elinde silah tutanları muhatap almıyoruz' diyor. Ama sorun sadece teröristlerin muhatap alınması değil ki, onların istediklerini yaptıktan sonra ister muhatap alın ister almayın sonuç Türkiye'nin bölünmesi olacaktır.
Beni en fazla tedirgin eden ise eylem planının son maddesi oldu.
Başbakan Davutoğlu'nun ifadelerine göre "Ortadoğu, Kafkaslar ve Balkanlarda birleştirici ruh harekete geçirilecek. Ayrım gözetmeden kardeşlik anlayışı ön plana çıkarılacak."
Kulağa hoş gelen bu sözler o kadar masum değil.
AKP'lilerden 'Ortadoğu'da kardeşlik' ifadesini duyduğum zaman ilk aklıma gelen Barzani oluyor.
Yoksa AKP sadece özerklik vermekle, özerk parlamentoların tohumunu ekmekle yetinmeyecek mi?
Barzani'ye Kuzey Kürdistan'ı mı hazırlayacak?
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023