Akşam düşünceleri"Enginde yavaş yavaş günün minesi soldu/Derdim bana arkadaş bu gün de akşam oldu" diyor şair, yine bir başkasında, "Dertliyim ruhuma hicranımı sardım da yine/İnlerim şimdi uzaklarda solan gün gibiyim" deniyor.Akşam vakitleri insanın duygularının coştuğu vakitlerdir. Güneş batarken insan bir günün bitişine daha şahit olur ve bir gün öleceğini anımsar. Her başlangıç bir bitişe mahkumdur. Her doğan ölür.İnsanın nasıl bir ölümle dünya hayatına veda edeceğini bilmemesi ilginç bir durum fakat ölüm hak, ölüm gerçek. Dileğimiz iman ile göçebilmek. "Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz" deniyor.Daha önceki yazılarda da belirttiğimiz gibi seyr-i süluk ederken bir çok gelişim ve değişim basamağından geçiyoruz. "Varlık aleminden geçip Mutlak Varlık'a varmak için yapılan yolculuğa "seyr-i süluk" denir. Vahdet deryasına garkolmuş ariflerin ifadesiyle bu yürüyüş, varlığı yokluk şuuruyla neticelendirmeyi gaye edinmiş ve böylece Mutlak Varlık'ın ezeli, ebedi, baki oluşunun azametini idrake götüren yolculuktur? Salik adı verilen yol evladı, elini verdiği, nazarına muhatap olmayı azmettiği zatın terbiyesinde, benliğindeki ilahlık ve varlık iddiasından soyunmak kararı ile bu seyre bu yolculuğa adım atar" (İman ve İnsan, Prof. Dr. Haydar Baş, s.175).Bir insanın ölmeden önce varmak isteyeceği en güzel yer, ancak seyr-i süluk ile varabileceği en son nokta, yani "Vuslat" olsa gerek. Hayırlı bir ölümle gidebilmek için seyr-i sülukda kararlı bir noktaya seyirdeki en büyük istasyon olan nefs-i mutmainne haline erişmemiz gerekli. Bu hal şöyle tanımlanıyor: "Resulullah muhabbetinin gönül aleminde kök salmaya başladığı bu an, mana aleminin hazinelerinin bulunduğu Nefs-i Mutmainne halidir. Bu hal ve makamda hazineler unutulur, hep ötesi düşünülür. Bu durumda nefs mutmain olmuş, gönül de huzur-u Resulullah'a varmıştır" (Aynı eser, s.202). Yaşarken huzur-u Resulullaha varmamız hayati önem arzediyor. Benliğimizdeki ilahlık ve varlık iddiasından soyunmadan son nefese ulaşmak bizim için hayra alamet değil.İslam alimleri alim oldukları halde son nefeslerinden korkmuşlardır. Demek ki bizim de son nefesimiz için endişelenmemiz ve o dakikadan önce kamil imana erişmemiz gerekli.Merhaba sevgili okuyucular, son nefeste kamil bir iman için şimdiden çalışmalara başlamamız gerekli. Nefsimize karşı cehd etmemiz, nefsimizi terbiye ve tezkiye etmemiz elzem. Allah yar ve yardımcımız olsun.
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022