Aleviler ve CHP!

Büyük fotoğraftan bakacak olursak, bu iki kelimenin birbirine çok uzak mesafede olduğunu, CHP'nin Alevilerle hiçbir alakasının olmadığını ve Alevileri de hiçbir şekilde sahiplenmediğini açık ve seçik görürüz. Alevi partisi diye yıllarca oy atıldı. Peki, CHP'li yöneticiler Aleviler için ne yaptı! Koskoca bir sıfır… Oyları aldı. Havanda su dövdü. İsterseniz bir dakika beyin fırtınası yapınız. Ondan sonra fotoğrafı seyrediniz. Oy aldığı bölgeye bir çivi dahi çakmadığını göreceksiniz. Oy aldığı bölgenin, köyün içinden geçerken transit geçtiğine de çok defa şahit olduk. CHP genel başkanlarıEhl-i Beyt’e sahip çıktı mı?Kıymetli Alevi kardeşlerim; CHP genel başkanları, vekilleri veya yöneticilerinin ağzından bir defa ekranlarda, Türk milletinin önünde Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin, Hz. Fatma hülasa Ehl-i Beyt adını duydunuz mu? Ehl-i Beyt’e sahip çıktıklarını duydunuz mu? Sizlere sahip çıktığına şahit oldunuz mu? Duymadınız, duyamazsınız da… Ben şahsen CHP'li idarecilerin hiçbir zaman Ehl-i Beyt’e sahip çıktığına şahit olmadım. Alevilere sahip çıktığına şahit olmadım! Geçenlerde Mersin'de yaptığımız ‘Milli Kahramanlar ve Ehl-i Beyt’ programı vesilesi ile ilçeleri, beldeleri ve köyleri gezdim. Bilhassa Alevi kardeşlerimizin yaşadığı köyleri ve beldeleri gezme fırsatı buldum. Buradaki Alevi dedeleri ve kanaat önderleri de benimle aynı fikirde olduklarını dile getirdiler. "Yıllarca CHP'ye oy attık ama bize bir nebze olsun sahip çıkılmadı" dediler. Mersin Kazanlı Beldesi Alevi-Bektaşi Dedesi Ahmet Dede, “Aleviliğimi çoğu yerde dile getiremedim. Haydar Baş'ı tanıdıktan sonra özgüvenimi tazeledim. Artık bundan böyle her yerde göğsümü gere gere dile getireceğim. Biz Aleviliğin ne olduğunu, Hz. Ali torunu Haydar Baş'tan öğrendik. Bütün Alevi kardeşlerimi Sayın Baş'ın etrafında toplanmaya davet ediyorum. CHP'den bize yar ve yardımcı olmaz” dedi. CHP Atatürk'üfarklı tanıttı!Atatürk'ü bu milletten uzaklaştırmaya çalışan CHP zihniyeti Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu ezber bozan tespitleri ile tuş olmuştur.Zaten Kurtuluş Savaşı yıllarına gidecek olursak, din bilgisi olmayan bir irade bu toplumu nasıl ikna edecekti. O zamanlar bu zaman gibi değildi. Bağnaz “teknoloji gâvur icadı, kullanmayın” diyen zihniyet vardı. Bu zihniyeti de ikna eden Atatürk'ün kendisi değil miydi? Hutbeler vererek bu milleti topyekûn, bir ve beraber yapan Atatürk değil miydi? Alevi’si, Sünni’si, Laz’ı, Çerkez’i… Atatürk etrafında toplanıp kurtuluş savaşı vermedi mi?BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş: "Atatürk 8 yaşında hafız olmuştur. Annesi ve babası Hacı Bektâş Veli ocağında yetişmiştir" diyerek Atatürk'ün kimliğini ortaya koymuştur. Prof. Dr. Haydar Baş diğer taraftan Atatürk'ü her fırsatta kullanmaya çalışanlara güzel bir ders vererek gerçek manada Atatürk'e sahip çıkmıştır. Yeni Mesaj gazetesindeki makalesinden birkaç satır aktarmaya çalışalım: "Güzel Anadolu'nun her karışında bir maneviyat büyüğü, bir kahraman yatıyor. Yapmak istediğimiz 1990'lı yıllarda ortaya koyduğumuz ‘dini bütünlüğümüz, milli bütünlüğümüzdür’ görüşümüzü bugün de hayata geçirmektir. Türk milleti, Mustafa Kemal'in riyasetinde gerçekleştirdiği bağımsızlık mücadelesini bu iki değeri birleştirerek kazanmıştı. ‘Vatan işgaline karşı mücadele, kaynakların talanına dur diyebilmek, bağımsızlığın korunması, namusumuza ve inancımıza karşı yapılacak müdafaa ancak dini ve milli bütünlük ile korunabilir’ diyoruz.”Prof. Baş: TürkiyeCumhuriyeti devleti dergâhta kurulmuşturTürkiye Cumhuriyeti Devleti de aynı fikriyat ile kurulmuştur. Bu hakikati gören Atatürk, Türkiye ismini dahi 3 gün kaldığı Nevşehir'de, Hacı Bektâş'ın vekillerinden Cemaleddin Çelebi Dede ile beraber almıştır. Kurtuluş Savaşının kazanılmasında etkili olan o Kuvvay-i Milliye ruhu, azmini, yedi düvelle mücadele edebilme cesaretini manevi büyüklerin desteğinde bulmuştur. Atatürk, ağzı dualı büyükleri cephenin her sathında hissettirmiştir. Hal böyle iken, Gazi'nin hakkında, arkasından itikadı ve dine bakışı konusunda yanlı ve yanlış bilgiler Türk milletine pompalanmıştır. Bilinçli olarak oynanan bu senaryo, Türk milletinin Ata'sına olan sevgi ve bağlılığını kullanarak, toplumu istenilen noktaya taşımak için bir yol olarak seçilmiştir. Atatürk'ün arkasından gelişen Cumhuriyet tarihi, ‘laiklik kisvesi arkasından dindar ile mücadele’ ile geçmiştir. Bu süreçte baskılara ve yanlışlara direnemeyerek, dini ve milli duygularını muhafaza edemeyenler, maalesef Atatürk ile dindar kesimin arasının açılmasına sebeptir.Gelinen noktada, ‘inancını yaşayan Müslüman Türk milleti hakkında, Atatürk'ten konuşamaz, ona saygı duyamaz, ona sahip çıkamaz’ şeklindeki yanlış görüş değişmez bir kural halinde kabul edilmiştir…" demektedir.CHP Zihniyeti Atatürk'ü bu milletten uzaklaştırmaya çalışmıştır. Atatürk bu ülkenin kurucusu ve kurtarıcısıdır. Her Türk vatandaşına eşit mesafededir. Dindardır…Sevgili Alevi kardeşlerim; CHP sadece oyunuzu alır. Ardından ne size sahip çıkar, ne de Ehl-i Beyt’e sahip çıkar. Yıllarca yaşadık ve gördük. CHP'den ne yar, ne de yardımcı olur. Ehl-i Beyt Ocağının temsilcisi, savunucusu ve sahiplenicisi Ehl-i Beyt soyundan gelen Haydar Baş etrafında toplanma vaktidir.