Alimlerle oturup, kalkma ve soru sorma adabı
Ey oğulcuğum, basiretinle meclisleri seç. Eğer bir topluluğun Allah Azze ve Celle'yi andıklarını görürsen, onlarla otur. Çünkü eğer âlim isen ilmin sana yarar sağlar ve şayet cahil isen de onlar sana ilim öğretirler
21.04.2025 00:10:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Yunus Merfu olarak (İmam'ın) şöyle buyurduklarını rivayet etmiştir: "Lokman aleyhisselam oğluna şöyle dedi:
"Ey oğulcuğum, basiretinle meclisleri seç. Eğer bir topluluğun Allah Azze ve Celle'yi andıklarını görürsen, onlarla otur. Çünkü eğer âlim isen ilmin sana yarar sağlar ve şayet cahil isen de onlar sana ilim öğretirler. Belki de Allah onları rahmetiyle gölgeler de seni de onlarla birlikte kapsamına alır.
Ama eğer Allah'ı anmayan bir topluluğu görürsen, sakın onlarla oturma. Çünkü eğer âlim isen ilminin sana bir faydası olmaz ve şayet cahilsen de onlar cehaletini daha da artırırlar. Belki de Allah onları azabıyla gölgeler de seni de onlarla birlikte kapsamına alır."
İbrahim bin Abdülhamit'ten, dedi ki: Hz. Ebu'l-Hasan Musa bin Cafer aleyhisselam şöyle buyurdular: "Âlimle çöplükte konuşmak, cahille minderler üzerinde konuşmaktan daha iyidir."
Fazıl bin Ebu Kurre'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Resulullah sallallahu aleyhi ve alih şöyle buyurmuşlardır: "Havariler İsa aleyhisselam'a: "Ey Ruhullah, kiminle oturup kalkalım?" diye sordular.
İsa: "Görülmesi size Allah'ı hatırlatan, konuşması ilminizi çoğaltan, ameli sizi ahirete teşvik eden kimseyle (oturup kalkın) dedi."
Mensur bin Hazim'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Resulullah sallallahu aleyhi ve alih şöyle buyurmuşlardır: "Din Ehliyle oturup kalkmak dünya ve ahiret şerefidir."
Mis'ar bin Kidam'dan, dedi ki: Hz. Ebu Cafer (İmam Muhammed Bâkır) aleyhisselam'ın şöyle buyurduklarını duydum: "Güvendiğim bir kimseyle oturmam, katımda bir senelik amelden daha güvenilirdir."
İbn-i Ebi Umeyr ashabımızın bazısından naklen dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'a: "Çiçek hastalığına yakalanan bir adama, cenabet olunca tutup gusül vermişler adam da ölmüş, buna ne dersiniz?" dedim.
Buyurdular ki: "Adamı öldürmüşler! Neden sormamışlar ki? Bilmemenin ilacı sormaktır."
Zürare, Muhammed bin Müslim ve Bureyd'il-İcli'den, dediler ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam kendisine bir konu hakkında soru soran Humran Bin A'yun'a şöyle buyurdular:
"İnsanlar bilmediklerini sormadıklarından dolayı helak oluyorlar."
Abdullah bin Meymun el-Kaddah'dan, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Şu ilmin üzerinde bir kilit vardır, anahtarı ise sormaktır."
Ebu Caferü'l-Ahvel'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "İnsanların soruşmamaları, dinde derin bilgi edinmemeleri ve imamlarını tanımamaları caiz değildir; ama (imamlarının) söylediklerini tutmaları, takiyyeden söylenmiş olsa bile, caizdir."
Yunus kendine anlatan birinden naklen dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Resulullah sallallahu aleyhi ve alih şöyle buyurmuşlardır: Her Cuma, kendini sırf dinine adamayan, onunla ilgilenip dini hakkında soru sormayan adama yazıklar olsun!
Abdullah bin Sinan'dan, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Resulullah sallallahu aleyhi ve alih şöyle buyurmuşlardır: "Allah Azze ve Celle buyuruyor ki: "Kullarım arasındaki ilmi müzakere, benim emrime ulaştıklarında, ölü kalplerin dirilmesini sağlayan vesilelerdendir."
Ebu'l-Carud'dan, dedi ki: Hz. Ebu Cafer (İmam Muhammed Bâkır) aleyhisselam'ın şöyle buyurduklarını duydum: "Allah ilmi dirilten kula rahmet eylesin."
Dedim ki: "İlmin diriltilmesi nedir?" Buyurdular ki: "Din ve takva ehliyle ilmi müzakereler yapmaktır."
Muhammedü'l-Haccal arkadaşlarının bazısından o da merfu olarak İmam'dan naklen dedi ki:
"Resulullah sallallahu aleyhi ve alih şöyle buyurmuşlardır: "Müzakere edin, birbirinizle görüşün ve konuşun. Çünkü konuşmak kalplerin cilasıdır. Kalpler de tıpkı kılıç gibi pas tutarlar, cilası ise konuşmaktır."
Mansurü's-Seykal'den, dedi ki: Hz. Ebu Cafer (İmam Muhammed Bâkır) aleyhisselam'ın şöyle buyurduklarını duydum: "İlmi müzakere derstir, ders ise güzel bir namazdır."
"Ey oğulcuğum, basiretinle meclisleri seç. Eğer bir topluluğun Allah Azze ve Celle'yi andıklarını görürsen, onlarla otur. Çünkü eğer âlim isen ilmin sana yarar sağlar ve şayet cahil isen de onlar sana ilim öğretirler. Belki de Allah onları rahmetiyle gölgeler de seni de onlarla birlikte kapsamına alır.
Ama eğer Allah'ı anmayan bir topluluğu görürsen, sakın onlarla oturma. Çünkü eğer âlim isen ilminin sana bir faydası olmaz ve şayet cahilsen de onlar cehaletini daha da artırırlar. Belki de Allah onları azabıyla gölgeler de seni de onlarla birlikte kapsamına alır."
İbrahim bin Abdülhamit'ten, dedi ki: Hz. Ebu'l-Hasan Musa bin Cafer aleyhisselam şöyle buyurdular: "Âlimle çöplükte konuşmak, cahille minderler üzerinde konuşmaktan daha iyidir."
Fazıl bin Ebu Kurre'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Resulullah sallallahu aleyhi ve alih şöyle buyurmuşlardır: "Havariler İsa aleyhisselam'a: "Ey Ruhullah, kiminle oturup kalkalım?" diye sordular.
İsa: "Görülmesi size Allah'ı hatırlatan, konuşması ilminizi çoğaltan, ameli sizi ahirete teşvik eden kimseyle (oturup kalkın) dedi."
Mensur bin Hazim'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Resulullah sallallahu aleyhi ve alih şöyle buyurmuşlardır: "Din Ehliyle oturup kalkmak dünya ve ahiret şerefidir."
Mis'ar bin Kidam'dan, dedi ki: Hz. Ebu Cafer (İmam Muhammed Bâkır) aleyhisselam'ın şöyle buyurduklarını duydum: "Güvendiğim bir kimseyle oturmam, katımda bir senelik amelden daha güvenilirdir."
İbn-i Ebi Umeyr ashabımızın bazısından naklen dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'a: "Çiçek hastalığına yakalanan bir adama, cenabet olunca tutup gusül vermişler adam da ölmüş, buna ne dersiniz?" dedim.
Buyurdular ki: "Adamı öldürmüşler! Neden sormamışlar ki? Bilmemenin ilacı sormaktır."
Zürare, Muhammed bin Müslim ve Bureyd'il-İcli'den, dediler ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam kendisine bir konu hakkında soru soran Humran Bin A'yun'a şöyle buyurdular:
"İnsanlar bilmediklerini sormadıklarından dolayı helak oluyorlar."
Abdullah bin Meymun el-Kaddah'dan, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Şu ilmin üzerinde bir kilit vardır, anahtarı ise sormaktır."
Ebu Caferü'l-Ahvel'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "İnsanların soruşmamaları, dinde derin bilgi edinmemeleri ve imamlarını tanımamaları caiz değildir; ama (imamlarının) söylediklerini tutmaları, takiyyeden söylenmiş olsa bile, caizdir."
Yunus kendine anlatan birinden naklen dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Resulullah sallallahu aleyhi ve alih şöyle buyurmuşlardır: Her Cuma, kendini sırf dinine adamayan, onunla ilgilenip dini hakkında soru sormayan adama yazıklar olsun!
Abdullah bin Sinan'dan, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Resulullah sallallahu aleyhi ve alih şöyle buyurmuşlardır: "Allah Azze ve Celle buyuruyor ki: "Kullarım arasındaki ilmi müzakere, benim emrime ulaştıklarında, ölü kalplerin dirilmesini sağlayan vesilelerdendir."
Ebu'l-Carud'dan, dedi ki: Hz. Ebu Cafer (İmam Muhammed Bâkır) aleyhisselam'ın şöyle buyurduklarını duydum: "Allah ilmi dirilten kula rahmet eylesin."
Dedim ki: "İlmin diriltilmesi nedir?" Buyurdular ki: "Din ve takva ehliyle ilmi müzakereler yapmaktır."
Muhammedü'l-Haccal arkadaşlarının bazısından o da merfu olarak İmam'dan naklen dedi ki:
"Resulullah sallallahu aleyhi ve alih şöyle buyurmuşlardır: "Müzakere edin, birbirinizle görüşün ve konuşun. Çünkü konuşmak kalplerin cilasıdır. Kalpler de tıpkı kılıç gibi pas tutarlar, cilası ise konuşmaktır."
Mansurü's-Seykal'den, dedi ki: Hz. Ebu Cafer (İmam Muhammed Bâkır) aleyhisselam'ın şöyle buyurduklarını duydum: "İlmi müzakere derstir, ders ise güzel bir namazdır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.